https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

YOLUN AÇIK OLSUN MAVİ GÖZLÜ DEV

Okunması Gerekenler

Bazı anlar vardır, bazı günler vardır, kurutup bir kitap arasında saklayası gelir insanın..

3 Haziran 2018 tarihi de böyle bir gün olarak tarihe bir kez daha kazındı..

Böyle bir 3 Haziran günüydü, bir Brezilya’lı Fenerbahçe’li olmuştu.. Adını efsane koydular, heykelini de yoğurtçu parkına diktiler.

 

Eski gömütlükte yatmakta olan mavi gözlü bir dev yine bir 3 Haziran sabahında yaşama veda etti ve bir başka mavi gözlü dev bir 3 Haziran akşamında başkan oldu Fenerbahçe Spor Kulübüne, el ele tutuştuğu halkıyla birlikte..

Atatürk’ün hangi takımı tuttuğu önemli değil, hangi takımın Atatürk’ün yolundan gittiği önemli diyen bir adam Fenerbahçe’ye başkan oldu..

Beklenen güneş doğdu, uzunca bir zamandır İzmir’in dağlarında açmayan çiçekler yeniden açtı..

 

Her yer leylak ve tomurcuk kokuyor mis gibi..

Taraftarın istediği bu kez oldu.. En güzeli de sanırım bu oldu,

Oysa çok uyaran olmuştu, kongreler taraftarın tercihlerini tam olarak  yansıtmaz, erkenden havaya girmeyin denmişti, çok şükür korkulan olmadı..

Demokrasi kazandı, halk kazandı, Fenerbahçe kazandı, Türk futbolu kazandı, memleket kazandı, o üstündeki formayı ben yaptırdım,  tribülerden gelen ses yeniçerilerin isyan sesidir diyenler, baş parmağını taraftarın yanağına namlu gibi dayayarak tehdit edenler kaybetti. Masal gibiydi..

 

Fenerbahçe Cumhuriyeti, Fenerbahçe Demokratik Cumhuriyeti ismine evrildi, malum her cumhuriyet göründüğü gibi dosdoğru bir cumhuriyet olmayabiliyor.

Bir devrin kapanıp başka bir devrin başladığı gün de bugün..

Telefonlar susmuyor, sosyal medyada görülmemiş bir heyecan tıpkı eski günlerdeki gibi..Ali Başkan sırtına geçirdi ateşten gömleği bize düşense hep destek tam destek..

 

Ali Koç, Aziz Yıldırım olmasaydı ben bugün burada olmazdım dedi. Çok güzel dedi, Doğru dedi..

Aziz Yıldırım’ı en çok eleştirenlerden biri olarak yazıyorum şu satırları:

 

– Fenerbahçe tarihinin gelmiş geçmiş en büyük başkanıdır O. Ağır bir seçim mağlubiyeti almış olması bu gerçeği değiştirmez, hakkını teslim etmem lazım evvela..

Aziz Yıldırım olmasaydı, Fenerbahçe kulübü şu anki standartlara taşınamamış olsaydı, kuvvetle muhtemel Ali Koç Fenerbahçe’ye başkan olmayı düşünmezdi, Türkiye’nin en zengin iş adamının ne işi var cadı kazanında, niye dans etsin çakallarla ?

Aziz Yıldırım olmasaydı, kendisinin yerinde daha politik, taraftara daha şirin görünen bir başka adam olsaydı Ali koç yine orada olamazdı, o da ayrı bir konu tabii..

 

Bu gerçekleri kabul etmeden Ali Koç diye yollara düşersek,  ‘Kral öldü, yaşasın yeni Kral’ nidalarıyla yarın da Ali Koç’u 50.000 kongre üyesiyle  doldurulmuş bu stadyumdan uğurlarız, geriye sadece, bakk, bizim 50.000 kongre üyemiz, senin var mı adlı mastürbatif bir nispet söylemi kalır..

 

20 yıllık bir efsanenin bu şekilde gitmesi gerçekten iç burkan bir vedaydı..

Tıpkı Alex’in gidişi gibi oldu. Sevenleri için ne tuhaf?

 

Ali Koç da zaten kendisi için bir efsanedir dedi ve hakkını verdi.. Bugün itibarı dip yapmış gibi görünebilir ama kendisi  Fenerbahçe için 1 yıl hapis yatmış gerçek bir efsanedir..

 

Aklı başında her Fenerbahçe taraftarı da kendisine minnettardır ama gitmesi gerekiyordu, en doğrusu buydu, taraftar  kendisini bu şekilde göndermek zorunda kaldı, bu da böyle bilinmeli..

Aziz Yıldırım’ın seçimi kaybetmesinin sebebi futbol şubesindeki başarısızlıklardır, bu  çok net görünüyor da, ya hezimetin sebebi ??

Yaklaşık 4 yıldır bu köşeden defalarca hezimetin sebebini yazdım, şöyle bir günde çok fazla şey demek istemiyorum..

 

Taraftarı ipine takmadın demiyorum.. Boşuna kıçınızı yormayın, ben ne dersem o olur dedin demiyorum, kızdırmayın kafamı 10 yıl daha burada kalırım dedin demiyorum, muhalif grupların kombinelerini iptal ettin demiyorum, kendi paralı taraftarını yarattın demiyorum, Fenerbahçe TV’yi babanın tapulu malı gibi kullandın demiyorum, yağcı gazetecilerle algı operasyonları yürüttün demiyorum, heykeli dikilen adamı derdest edip gönderdin demiyorum, mayıslar onların olsun, biz nisanda şampiyon olacağız diyen adamı bir hiç uğruna gönderdin demiyorum..

Daha da fazla bir şey söylemeyeyim, sinirleniyorum, sabahtan berli açım, içim hiçbir şey almıyor..

Kısacası Aziz Başkan kulübü cumhuriyetten bir diktatoryuma çevirdi.. 3 Temmuz’dan sonra egosu daha da şişti, egosu Fenerbahçe Cumhuriyetinin üstüne çıktı, Ben Fenerbahçe’yim gibi algılamaya başladı her şeyi.

 

İsimleri malum, başkanın 3 yağcısı da ağamsın, paşamsın demenin dışında bir işe yaramadılar, başkanın gerçekleri görmesine yardımcı olamadılar..

Karşısında da Ali Koç gibi bir aday çıkınca da hezimet kaçınılmaz oldu..

Sosyal medyayı takip etmeye dahi gerek yok, pek çok gazete ve spor programı anket yaptırdı.. Taraftarın tercihi belliydi.. Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından yaptırılmış forma kazanma ödüllü bir anket bana da geldi.. Sonuçlar orada da aynıdır..

 

Bu tabloya rağmen başkan adaylığında ısrar ediyorsa eli güçlü demektir, kim bilir kaç delege üye yapıldı diye düşündük, böyle bir tabloda başkan adayı olmanın ne manası var, di mi ??

Bu sorunun yanıtı hala bir muamma..Muhtemelen yanlış yönlendirildi..

Aziz Yıldırım bir anket yaptırıp gerçekleri görmeli ve başkanlıktan çekilmeliydi..

 

Akademetrenin 834 kongre üyesi denekle yaptığı ve nisan ayında açıkladığı bir anket sonucu vardı mesela.. %70 Ali Koç diyordu..

Tüm çağrılara kulak verip adaylıktan çekilseydi, onursal başkan olarak kalsaydı keşke.

İşte hırs böyle bir şey. Yazık oldu.. Keşke böyle olmasaydı..

Taraftar huzur lazım dedi.. Heyecan lazım dedi.. Yenilik lazım dedi.. Kulüp bizim dedi, Yeniçeri değiliz dedi, TAMAM demedi, adeta YETER dedi..

 

Mali tablo da ortada..  Şu an öyle bir şey oldu ki; Ali Koç Fenerbahçe’ye başkan falan olmadı, Ali Koç Fenerbahçe’yi Aziz Yıldırım’ın elinden kurtardı..

Ali Koç çok da doğru bir strateji izledi kongreye kadar.. Kongreye kadar diyorum zira..

Kongre konuşma metni bence çok zayıftı.. Çok kötüydü.. Heyecandan olsa gerek hatipliği zaten iyi değil, iyice dibe vurdu..

Kağıttan okumak daha zordur, kağıda not alırsın, ara ara bakarsın, böyle de bir gaflete de düştü.. Sinirine hakim olamayıp başkana yalancısın dahi dedi.. Ama kazandı..

 

Listesi Ali Koç’un stratejisini ve taraftarı doğru okumasının ispatıydı..

Davudi sesli Tusiad Başkanı Erol Bilecik, yönetimden tanıdığımız Semih Özsoy ve Metin Şen dışında bilindik isimler yer almadı Ali Koç’un yönetim listesinde..

Eskilerin ağır top dedikleri isimlerden kimseyi almaması da çok isabetli olmuş.. Yeniliğin kazanması istenen bir seçimde eski isimler olmamalıydı zaten..

Ve Seçim mutlu sonla bitti.. Tıpkı masallar gibi.. O masallar hep mutlu sonla biter ama  mutlu sondan sonra da mutlu kişilere ne olduğu meçhuldür..

Hep beraber izleyip göreceğiz..Masalın devamını birlikte yazacağız.. Kombineler bizden, formalar bizden, maça gelmesi bizden, gerisi Ali Başkan’dan..

 

Yolun açık olsun mavi gözlü dev..!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular