https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BASKONIA ANALİZİ

Okunması Gerekenler

Euroleague Final Four biletine son 3 sezonda abone olan temsilcimiz Fenerbahçe Doğuş, bu geleneği bozmamak için önündeki tek engel olan Baskonia’yı aşmaya çalışacak çeyrek final serisinde. Geride kaldığımız bu 3 sezonda Final Four mutlu sonuna ulaşırken koç Obradovic ve öğrencileri rakiplerini toplamda 9-0 ile süpürmüşlerdi. Ev sahibi avantajı ile de birlikte favori olarak çıkacağımız bu seride gelin rakibimiz Baskonia’yı mercek altına alalım.

 

Kötü Başlangıç ve Değişim

İspanyol temsilcisi sezona eski oyuncuları Arjantinli Prigioni’yi benchin başına getirerek girmişti ama yaşanan 0-4’lük başlangıç yönetimi harekete geçirdi ve hemen değişim gerçekleşti. Geçtiğimiz sezon Valencia’yı Liga Endesa’da şampiyonluğa taşıyan Pedro Martinez göreve getirildi. 56 yaşındaki İspanyol koç hemen farkını gösterdi. Onun yönetiminde çıktıkları 26 Euroleague maçından 16 galibiyet çıkarmayı başarmışlardı. Belki de bu noktada önemli bir hatırlatmayı da yapmamız gerekiyor. Koç Martinez’in daha önceki kısa Euroleague macerası 2005-2006 sezonunda yine Baskonia (o zamanki adıyla Tau Ceramica) ile gerçekleşmişti. Takımın başında 5 maç kaldıktan sonra ayrılmıştı ki sonrasında o Tau Ceramica Euroleague tarihinde önemli birsayfa açarak bir Obradovic takımını (Panathinaikos) eleyebilen ilk ve tek takım olmuştu.

 

Hücum Verimliliği

Baskonia tartışmasız Euroleague’in en verimli hücum takımlarından biri. Maç başına 82.9 sayı buluyorlar ve bu alanda 3.sıradalar. Diğer taraftan asistlerde de 19.8 ile ikinci sırada yer alıyorlar. Aslında hücumdaki bu verimliliğin temel nedeni uzunların kalitesi ve çeşitliliği. Koç Martinez kuleler arasındaki pas trafiğini çok iyi kullanıyor. Timma, Shengelia, Poirier, Voigtmann hepsi çok yönlü uzunlar. Timma ve Shengelia dış şut tehditi olan, yüzü dönük topu yere vurabilen, aynı zamanda da sert, güçlü uzunlar. Özellike Shengelia savunma ribaundlarını aldıktan sonra bir guard gibi tüm sahayı geçip hızlı hücumları şekillendirmesi ile her eve lazım bir 4 numara. Poirier ise müthiş fiziğiyle her iki pota altında da boyalı alanda büyük bir tehdit. Voigtman da bir uzun için üst düzey pas yeteneği ve 3 sayı opsiyonu ile rakip savunmaların tüm eşleşme düzenlerini bozabilen bir oyuncu. 2.14’lük Alman uzun bu sezon kendini çok geliştirdi ve hem alçak postta hem de yüksek postta takımın pas merkezi konumunda dağıtımı sağlayan isim oluyor parkede olduğu sürece.

 

Kısalar konusunda ise biraz daha sınırlı bir rotasyona sahipler ama yine de yetenek havuzlarının iyi olduğunu söyleyebiliriz. Granger gibi güçlü, birebirde etkili ve açık alanda takımını iyi organize eden bir guard var ellerinde ki onun liderliğinde Baskonia geçiş hücumlarını en iyi oynayan takımlardan biri oldu bu sezon. Onun ekürisi Beaubois da iyi bir sezon geçiriyor. Bu takımın yarı saha basketboluna kalındığında birebirlerde en etkili en yaratıcı ismi Fransız guard. Ayrıca sezon boyunca takımının ona ne zaman ihtiyacı olsa el yakan toplarda sahnede olan isim oldu. Süratli ilk adımı ve korkusuzca penetre fırsatlarını değerlendirmesiyle kapalı savunmalara karşı kilidi açan isim oluyor genelde. Koç Martinez bu iki ismi genç Arjantinli Vildoza ve tecrübeli Brezilyalı Huertas ile yedekliyor. Özellikle Vildoza genç yaşına rağmen oldukça iyi işler yaptı. Dış şutları iyi olan, süratli ve hafife alınmayacak enerjik bir guard. Huertas da takımın tempoyu yükselttiği dakikalarda geçiş hücumlarında tepe ikili oyunlarını iyi yöneten takımın organizasyon liderliğini yapabilen bir isim. Takımın dış şutlarda en güvendiği isim ise eski Anadolu Efesli Janning. Amerikalı oyuncu her ne kadar zaman zaman istikrar problemi yaşıyor olsa iç-dış dengesini çok iyi sağlayan ve sahaya doğru yerleşen Baskonia’da ceza atışlarını yüksek yüzdeyle skora çevirerek takımına bu sezon çok iyi katkı yaptı. Genelde 3 numarada izlediğimiz Arjantinli Garino da takımın enerji kaynaklarından biri.

 

Savunma Zaafları

Baskonia bloklar ve savunma ribaunları açısından Euroleague’in iyi takımlarından biri belki ama ikili oyun savunmasında zaafları olduğunu belirtmemiz lazım. Hem Poirier hem de Voigtman adam değişmek zorunda kaldıklarında kısa oyuncular karşısında ağır ayakları ile problem yaşayan uzunlar. Özellikle Poirier bu tarz eşleşmelerle karşılaştığında çoğunlukla faul problemi yaşayabilen bir uzun. Bu açıklarını Shengelia ve Timma’nın ters taraftan getirdiği yardımlarla kapatmaya çalışıyorlar ki bu da 4 numaranın bir iki ekstra pasla boş kalması anlamına geliyor. Melli’nin dış şutları bu noktada bizim için çok değerli olacak.

Özetle adam değişmelerde rotasyon problemi yaşıyor İspanyol temsilcisi. Diğer taraftan takımın kısaları da birebirlerde savunma sorunu yaşıyorlar. Granger’ı bir kenara bırakırsak ne Beaubois ne Huertas ne de Janning iyi savunmacılar değiller. Özellikle potaya gitmek isteyen delici kısalara karşı problem yaşıyorlar. Bu noktada koç Martinez genç guardı Vildoza’yı ve zaman zaman Garino’yu kısa savunmacısı olarak sahaya sürerek bu dezavantajı kapatmaya çalışıyor. Çünkü zaten uzunların ikili oyun savunmasında problem yaşadığı ortamda bir de Janning ve Beaubois gibi isimler çabuk geçilince takım savunması tamamen çöküyor. Baskonia birebir hücumlarda pozisyon başına yediği 0.957 sayı ile Euroleague’in en verimsiz 3.takımı konumunda.

 

Serinin Anahtarları

* Baskonia’nın savunma ribaundları:

Fizikli uzunları ile kendi pota altında ribaundlarda etkili bir takım. Hücumdaki verimlilik de zaten bu ribaundlarla başlıyor, bu sayede 5 numaralar hariç tüm diğer oyuncuların topu yere vurabilmesinin avantajını kullanarak yarı sahayı çabuk geçerek geçiş hücumlarını ya da hızlı hücumları kullanabiliyorlar. Bu sekansa engel olabilmek adına Fenerbahçe Doğuş’un mutlaka hücum ribaundlarını forse etmesi, alamasa bile Baskonia’nın net ribaund almasına engel olması gerekecek.

 

* Timma & Shengelia:

Baskonia bu ikili parkedeyken çok tehlikeli bir takım oluyor. Timma 3 numarada güçlü fiziği ve yüzü dönük hücum tehdidi ile de beraber ciddi bir eşleşme problemi yaratıyor rakiplere. Kalinic ve Datome’nin çok çalışması gerekecek. Shengelia ise bu sezon bana göre Euroleague’in en iyi 4 numarasıydı. O da çok güçlü ve sert bir oyuncu. Diğer taraftan tam sahada gerek topla gerek topsuz müthiş bir mobiliteye sahip. Kalinic’in 4 numara olduğu pozisyonlarda bu eşleşmeden bolca kemik sesi duyabiliriz. Özellikle savunma ribaundlarını Shengelia aldığında topu vurup takımı hücuma çıkarması rakip savunmaları oldukça zorluyor, takım olarak ilk topta ona baskıyı göstermelik de olsa yapmayı unutmamamız gerekiyor.

 

 

* Bu sefer iş kısalarda bitecek:

Fenerbahçe Doğuş geçtiğimiz 3 sezonda hep pota altındaki dominant performansı ya da ürettiği farklı çözümlerle play-off serilerinde başarı sağlamıştı, temelde boyalı alan etkinliği vardı. Ancak bu kez karşımızda pota altında çok verimli ve çeşitli bir rotasyona sahip olan Baskonia var. Bu kez serinin kilidini açacak anahtar guardlarımızın elinde bulunuyor. Birebir savunmada vasat bir takım olan İspanyol ekibine karşı başta Wanamaker ve Sloukas olmak üzere tüm kısalarımızın sürekli çembere giderek, skoru düşünerek oynamaları gerekiyor. Baskonia savunmasının direncini en kolay kıracağımız nokta ikili oyunlar sonrası topa hakim olan kısamızın çembere gitmesi olacak. Ayrıca Guduric ve Nunnally ikilisinden en az birisinin her maçta verimli bir hücum performansı sergilemesi gerekiyor ki üstünlüğü rahat kurabilelim hücumda. Özellikle bu iki isimden gelecek dış şut katkısı çok değerli olacak.

 

* Savunma bizim işimiz:

Koç Obradovic takımları her zaman savunma performansları ile ön plana çıkmıştır. Fenerbahçe Doğuş da şuana kadar kazandığı başarıların tamamını bu şekilde sağladı, maçların krize girdiği ya da geriye düştüğümüz her anda takım savunması imdadımıza yetişti. Bu sezon Baskonia karşısında oynadığımız İki maçta da yine savunma performanslarımız ön plandaydı. Deplasmanda 83-69 ve Ülker Arena’da 79-74’lük skorlarla kazanmayı bilmiştik.

Zaten bu sezon 80 sayının altında kaldığı 9 maçı da kaybetti İspanyol ekibi. Baskonia’nın uzunlar arasındaki pas trafiğini kesebilirsek onları bu maçlarda olduğu gibi zorlama dış şutlara itebiliriz ki zaten düzenden çıktıklarında da çok kolay top kaybı yapabilen bir takımlar. İç-dış dengesini sağlayıp sahaya doğru yerleştiklerinde ise boş oyuncuyu bulup yüksek yüzdeyle 3 sayı kullanıyorlar. Zaman zaman problem yaşadığımız 3 sayı savunması yine bu seride kritik olacak.

 

Özetle Fenerbahçe Doğuş geçtiğimiz sezonlarda play-off serilerinde elediği takımlara nazaran kağıt üstünde daha kolay bir rakiple eşleşti diyebiliriz. Çünkü Baskonia temsilcimizin en önemli zaafı olan delici ve birebirde etkili kısalara sahip değil. Diğer taraftan geniş bir uzun rotasyonuna sahip olsalar da genelde ayakları ağır oyuncular bunlar. Melli ve Vesely gibi isimlerle bu eksikleri işlememiz kolay olacaktır. Deplasmanlarda bu sezon vasat bir performans sergileyen Baskonia karşısında serinin ilk 2 maçında sarı lacivertli taraftarlara da büyük iş düşecek. Ülker Arena’da alınacak 2 galibiyet Final Four biletini cebe koymuş olmamız anlamına gelecek. Ligin en az sayı yiyen takımı olan Fenerbahçe en iyi bildiği şeye, takım savunmasına konsantre olur ve oyunun temposunu kontrol altında tutabilirse normal sezonda oynanan iki maçta olduğu gibi Baskonia’yı geçerek adını Final Four’a yazdıracaktır.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: fersu.deniz@abcspor.com

twitter: @fersudeniz

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular