Para kaybetmenin çok kolay bir yolu var. Açarsın camı, atarsın hepsini aşağı, olur biter. Biraz daha heyecanlı olsun diyorsan, Beşiktaş’ın şampiyonluğuna bas, hepsi gitsin bir kerede. 10 senede 1 kez bu senaryo tutmaz, o da bu seneymiş, geldi bizi buldu!
Bahisten para mı kazanmak istiyorsun, her sene Fener’in ikinciliğine bas parayı, 10 senede 6-7 kere kazanırsın, bu sezon olduğu gibi!
Şimdi herkes birine sallıyor, başkana sallayanlar var, hocaya sallayanlar var, futbolculara sallayanlar var. Ama en çok da Pereira’ya…
Ortada harcanmış bir 70 milyon euro var, elde var bir tek Kjaer ile Volkan Şen!! Volkan da son dakika tombaladan çıktı, iyi ki de çıktı.
Aziz Yıldırım tüm iyi niyetiyle transferler yaptı bu yıl. Kağıt üstünde pek çok şey doğru gibi duruyordu, bir hata yaptı, tüm doğruları aldı götürdü.
Hoca, bana şu mevkide bir oyuncu lazım diyordu, Müjdat Yetkiner, Kemalettin Şentürk ve Saffet Akbaş’ın (3 eski defans oyuncusu ) izleyip beğendiği oyuncular masaya yatırılıyor, Aziz Yıldırım da içlerinden birini seçiyordu. Taraftar tepki göstermesin diye araya bir iki de yıldız sıkıştırılıp, tamam deniyordu. 4 kafadar kafalarına göre transfer yapıyordu yani.
Bu muhteşem dörtlüye bu yıl da Muhtar Emmi eklendi, Fabiano, Ba, Josef, indira gandi falan derken bu seneki kadro şekillendi, Josef hariç alınan isimler fena değildi.
Kağıt üstünde fena görünmeyen bu kadro papazlardan da arındırılmaya başlayınca, bu iş bu sene olacak galiba dedik hepimiz.
Önce Volkan Demirel’i gönderemediler, yedek kalmasını da istemediler. Ardından patlayan Josef balonuyla beraber açıkçası benim moralim bozuldu ama bu takımın şampiyon olamayacağını aklımın ucundan geçirmedim.
Pereira’nın bu kadar kötü bir hoca olabileceğini kimsenin tahmin edemediği gibi, ben de tahmin edemezdim.
Bana göre şu tabloda diyet ödeyecek biri varsa, o da bu tercihleri yapan kişidir, yani Aziz Yıldırım’ın ta kendisidir! Özellikle Ulusalcı diyebileceğim taraftarlar başkanı çok tutuyorlar. Mizaç aksar yine, küfürlü mailler atacaklar siteye. Bazıları hele, yere göğe sığdıramıyor; bir gün bir kaçı çıkıp, Aziz Yıldırım’a dokunmak ibadet gibidir, karımı kıskanmam kendisinden falan derse şaşırmam yani.
Amaaa, bu kulübün bir yönetim kurulu yokmuş gibi davranan, ben karar veririm, ben hayatta olduğum müddetçe o bu kapıdan giremez, şu ben Başkan olduğum sürece takımı çalıştıramaz diyen zihniyet asıl sorumludur maalesef. Fazla da kızdırmayayım kendisini bi 10 sene daha kalır, düşük profilli teknik direktörlerini bir 10 sene daha çekemem.
Ozan-Topal-Josef üçlüsüyle gol atmaya çalışan, teknoloji düşmanı, yüksek egoları yönetme becerisi gösteremeyen, rakip puan kaybedecek, rahat olun diyen çapsız bir pişkinin hakkında tüm sezon boyunca yazdık, çizdik. Fazla yazmaya gerek yok.
Sahadaki başarısızlığın baş sorumlusu Pereira’dır. Fizik, kondisyon, liderlik, taktik, yenilikçilik, gelişim ? Hiç bir şey yok.
– Otur yerine, sıfır !!
Mehmet Topal, Volkan Şen ve Kjaer’i bir kenara koy, hiç bir oyuncu kendi ortalamasını tutturamadı. Ne istatistik olarak ne fizkalite olarak ne de kafa olarak.
Başta Caner, Van Persie yedek kalmayı sorun ettiler. Van Persie hele, fizik olarak hiç bir zaman tam olamadı ve penaltı atmaktan aciz halde. Kaleci yanlış köşeye atlasaydı bile, dönüp o topu kurtarırdı.
Volkan Demirel geçen sene Eskişehir maçkında yediği golle son düzlükte büyük yara açmıştı bize, bu sene de Başakşehir maçında fişi çekti. Onu da kızdırmaya gelmez, evimden aldırır, dağa kaldırır.
Alves bence en suçsuz olanı, her sezon başı gideceğim diyor, sen tutuyorsun. Fernandao da yedek kaldıktan sonra küstü, o ve Nani kötünün iyisiydi.
Ozan kendi bölgesinde şans bulamadı, Şener, Alper ve Hasan Ali bu kadar. Gökhan son demlerini yaşıyor, bu saatten sonra da ileri gitmez. Beşiktaş’a giderse de çok üzülmem.
Ve bir diğer sorumlu ise taraftar. Pereira’nın çok ön liberolu zevksiz oyunu bizi erken pes ettirdi.
Matematiksel olarak lig bitinceye kadar sabır göstermeliydik, oyuncular sahada protesto edildi, şampiyonluğa taraftar inanmadı. Başakşehir maçında 3500 kişilik konuk seyirci kontenjanını bile dolduramadık.
Hep söylerim, takımlar şampiyon olmaz, camialar şampiyon olur. Taraftarından, malzemecisinden, yönetimine!.
Federasyon zaten ligin başında tavrını belli etmişti. Beşiktaş şampiyon yapılmak isteniyor demiştik. Sağolsun Fiko da güzel yıkadı, yağladı. Yeni stadyum falan. Haftalarca kart sınırındaki kilit oyuncuları kart görmeden maç bitirdiler. Hatta ligi bitirecekler. Ucuz penaltılar, ofsayttan goller, falan-filan.
O yüzden Beşiktaş’ın sampiyonluğunu kutlamıyorum, saygı da duymuyorum!!!
Ne olursa olsun, daha fazlasını sahada yapıp, bu emellerinin gerçekleşmesini önleyebilirdik, camia olarak bunu ya-pa-ma-dık!!
Yani kimse tek suçlu aramasın. Günah keçisi aramaya gerek yok. Masum değiliz, hiç birimiz.
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907