Eskiler bilir, 80’li yıllarda 90’ların başında maçlardan önce PAF takımları karşılaşırdı. Tribüne başlama düdüğünden 5-6 saat önce girildiği yıllardı. Öğlen güneşi altında kavrulup, 5 kişilik yerde 8 kişi tıklım tıkış bekleşirdin.
İşte o şartlarda PAF takımı maçları can simidi gibi gelirdi. A takımın maçı başlayana kadar en azından zaman biraz daha çabuk geçer, biraz da genç yetenekleri seyretme imkanı bulurdun. Ama yine de skor çok umurunda olmazdı, çünkü en önemlisi biraz sonra sahaya çıkacak olan abilerinin alacağı galibiyetti. Abiler yeşil çimen üzerinde görünür esas heyecan ondan sonra başlardı.
Nasıl o zamanlar A takımdaki abiler ”esasoğlan” rolündeyseler, Fenerbahçe de bu akşamki skordan sonra ”ligin abiliğine” soyunmuştur. Sanki Fenerbahçe ligin ilk haftalarında sahneyi rakiplerine bırakmıştı ama artık dizginleri ele alma, zirveyi ele geçirme vakti de gelmişti. Rakiplerinin kaptırdığı puanlardan sonra sadece liderlik fırsatı geçmedi bugün Fenerbahçe’nin eline, psikolojik üstünlüğü de ele alma imkanı geldi.
Dolu tribünler önünde, son yıllarda gerginlik yaşadığı Trabzonspor’a karşı, iyi ve etkili futbolla alınacak bir galibiyet Beşiktaş ve Galatasaray’a da bir gözdağı olacaktı. Dolayısıyla bu maç 3 puandan çok daha fazla öneme sahipti. Bu maç ligin abisi olma maçıydı.
Fenerbahçe de gerekeni yaptı bugün. Etkili bir 45 dakika oynadı. İkinci devre biraz rölantiye aldı oyunu sonlara doğru. Hazır bu kadar kötü ve 10 kişi kalmış bir Trabzon yakalamışken farklı bir skor isteyen taraftarının biraz homurdanmasına sebep oldu ama Fernandao’nun golüyle fişi çekmesini de bildi.
Oyunun abisi Nani idi bu gece. Hem attı hem attırdı, adam eksiltti, gitti geldi, istekliydi. Topu ayağından hızlı çıkardı. Yeter ki istikrar sağlasın, bu haliyle takıma katkısı çok olur, dedirtti.
Benim takımın yumuşak karnı olarak gördüğüm Alves bile abiliğe soyunmuştu. Defansın ileri çıkmasında, alanların daraltılmasında partneri Kjaer ile birlikte ciddi anlamda etkisi vardı. Rakip forvetler ilkokul talebesi gibi çelimsiz gözükürken onlar sanki 3-4 yaş büyük iri yarı abileriydiler sanki.
Orta sahada müthiş bir form yakalayan Mehmet Topal vardı o bölgenin abisi olarak. Joseph de Souza ile beraber rakiplere göz açtırmadı. İkili mücadelelerde büyük üstünlük kurdular. Molde maçında çok iyi performans sergileyen Ozan Tufan’a belki yazık oldu bu maçta forma bulamadığı için ama Joseph ve Topal’dan vazgeçmeyen Pereira bugün için haklı çıktı itiraf etmek gerekirse..
Attığı golleri, yaptığı hücum presi geçiyorum. Rakiplerin horozlandığı Volkan ve Markoviç’i koruması altına alıp,”durun bakalım”diyen Fernandao’yu ise gecenin abisi ilan ediyorum. Severim böyle ”adamları”. Sahada bazen arasın gövdesini siper edecek adamları. Belli ki Fernandao gizli liderlerinden biri olmuş takımın. Ona da koskocaman bir aferin diyorum arkadaşlarını sahiplenmesi için..
Son olarak ta Trabzonspor’lulara bir abi tavsiyesinde bulunmak istiyorum. 2010-2011 sezonu ve sonrasındaki 3 Temmuz’u gündemlerinden düşürmedikleri sürece, yani camia üzerindeki gerginliği ortadan kaldırmadıkça başarıya ulaşmaları mümkün değil. Her yıl 20 değil isterlerse 120 oyuncu alsınlar, sonuç değişmez. Önce bu meseleyi kafalarında bitirecekler, ancak ondan sonra yeni bir başlangıç yapabilirler.
Yoksa bu ligde sadece PAF takımı rolüne soyunabilirler, abileri Fenerbahçe’nin gölgesinden ileri gidemezler.
mail : alp.eralp@abcspor.com
twitter : @alperalp72