O yarı final neydi öyle yahu… Hakikaten, kulüpler düzeyindeki basketbolu kaldırıp, tümden milli takımlar seviyesinde turnuvalarla basketbolu yaşatma yolunda gidilmeli. Bu maçlar, başka hiçbir şeyin göstergesi olamaz… Tabi bir de, Olimpiyat vizesi kovalayan Yunanistan ve İtalya var ve yarın kozlarını paylaşacaklar. Bakalım neler olmuş (biraz uzun tutmuş olabilirim yazıyı, ama heyecandandır, mazur görünüz):
KLASMAN MAÇLARI:
Yunanistan 97–90 Letonya: Calathes bir üçlükle ve ardından bir hızlı hücum basketiyle, Berzins bir orta mesafe şutuyla ve Freimanis de bir turn-around penetre turnike ile maça başladı (5-4). Sonra yine Freimanis sayı attı, Janicenoks da dağınık Yunan arka alanını bir üçlükle cezalandırdı. Strelnieks’in bir top çalıp turnikeyi bıraktığı pozisyonla Yunanistan molaya gitmek zorunda kaldı (5-11). Molanın ardından her iki takım da ilginç bir rehavet havasına kapıldılar ve tuhaf şut tercihleri ile pas hataları seyrettik. Janicenoks alev alıp bir üçlük daha atınca fark 9’a yükseldi. Koufos-Bourousis değişikliği bile pota altında Yunanistan’a dilediği dinamizmi getiremeyince, Freimanis bir basket daha bulup farkı çift hanelere çekti. Calathes bu bölümde çalınan bir topu turnikeyle bitirip Yunanistan’ın sayı orucuna son verdi (7-16). Berzins’in sakatlığı esnasında Bertans da bir orta mesafe şutuyla skora adını yazdırdı. Yunanlılar yay gerisinden ilk isabetlerini VaSpa ile bulsalar bile, pota altını savunamadıkları için Freimanis’in yeni sayılarına müsaade ettiler. Sloukas’ın klasik Yunan guardı basketine dek, (dribbling’i keserek sağ orta mesafeden stop-jump shot), karşılıklı ıskalar seyrettik. Meiers de çok güzel bir ikili oyun bitirip o’na yanıt verdi. Biraz olsun komşu’yu oyuna döndüren hamle Printezis’in dipten attığı üçlükle geldi. İlk çeyrek, bu tabloda 17-24 ile geçildi.
İkinci çeyrekte Letonya’nın faul isabetleri ile oyuna başlandı. Pick’n roll’u yine ve yeniden savunamayan Yunan pota altı, cezasını bulmaya devam etti. Antetokounmpo’nun rakibi ipe dizercesine tüm sahayı baştan başa kat edip bitirdiği basket-faul sonrasında fark 4’e indi (21-25). Bu defasında “Greek Freak” bir adım fazla atmaktan kaçındı ve steps kararı çıkmadı. Belki de buradan aldığı özgüvenle, bir pozisyon sonra Antetokounmpo bir de güzel çift el smaç vurdu ve faulü aldı; momentum da Yunanlılar’a geçti (24-25). Aynı çılgın genç, bir de uçarak muazzam smaç denemesinde bulunup faul aldırdı ve skorda Yunanistan’ı öne geçirdi (28-27). Letonya ise arka arkaya çok enteresan toplar kaybedip koç Bagatskis’in tansiyonunu yükseltti. Meiers ve Mejeris’in bu bölümde efor ve emek koymaları dışında, Letonya’yı skorda tutacak başka bir hamle olmadı. Koufos ise hiç maça adapte olamadı. Janicenoks’un üçlüğüyle fark ikiye indikten sonra, yine Janicenoks’un topu çalıp bitirdiği basket-faul, Letonya’ya yeniden üstünlüğü verdi (37-38). Devamında ise, VaSpa’ya tartışmalı şekilde çalınan sportmenlik dışı faulle iyice uyanan Letonya, devreyi 37-44 önde kapattı. Freimanis ve Janicenoks ilk yarıda çift hanelere ulaşmıştı; Meiers ve Mejeris de geri dönüşün kahramanları oldular.
Üçüncü çeyreğe Timma’nın üçlüğü ve Meiers’ın iki sayısı ile başlayan Letonya, Mejeris’in üç sayılık basketi sonrası seriyi tamı tamına 0-24’e çıkardı (37-52). Yunanistan gibi bir savunma takımına karşı böylesi bir seri, her türlü takdire şayandır doğrusu. Bu devasa seriyi, hızlı hücumla Antetokounmpo-Bourousis ikilisi bitirdi. Kadrosunda hiç hakiki bir pivot bulundurmayan Letonya, yine de hızlı ayaklı 4 numaraları ile Yunanistan pota altını epey kararttı ve rakibine büyük sorunlar yaşattı. Bu bölümde Yunanistan’ı bireysel emekleriyle Zisis ve Bourousis ayakta tuttu. Fakat Bourousis Letonya uzunlarının hızlı temposuyla baş etmekten çok yoruldu (46-56). Calathes ve Antetokounmpo’nun inanılmaz “hustle”ları sayesinde Yunanlılar geri dönüp farkı 5’e çektiler (54-59). Rakibe bol faul aldırarak çizgiye gelen ve bu sayede krizi atlatan Letonya ise, Antetokounmpo’ya 4. Faulünü hediye edip son periyot için avantaj sağladı. Bertans’ın VaSpa’ya bir türlü rahat vermemesi neticesinde, VaSpa yine de kalitesini konuşturup engelleri aştı ve 3. Çeyrek 60-61 sona erdi.
Son çeyrek başında, kaldığı yerden devam eden VaSpa, bir basket-faul sayesinde takımını uzun bir aradan sonra ilk kez öne geçirdi (63-61). Koufos bile oyuna ısınırken, Letonya aradığı çözümü yine Meiers-Mejeris ikilisinden bulup skora tutundu. Bertans’ın iniş çıkışlarına ise diyecek yoktu. O hata yaparken VaSpa doğru oynadı ve farkı 5’e yükseltti (70-65). Calathes’in üçlüğü ise, Letonya’yı molaya taşıdı. Janicenoks mola dönüşünde üç sayılık bir isabet kaydetmese, Letonya maçtan kopardı. Ne var ki, Calathes’in de üç sayı gerisinden titreyeceği yoktu (76-70). Tabi Janicenoks da pek altta kalmaya niyetli değildi; ayrıca bir hızlı hücumu üçlükle tamamlayacak kadar da özgüven sahibiydi o anda. Peki acaba Printezis de üçlükçüler kervanına katılmasa, neler değişirdi? Muhtemelen Letonya’ya yine gün doğardı. Geri dönüşe var gücüyle çabalar, oyuna asılırdı Baltık ekibi. Hatta Meiers, Bourousis’e o sportmenlik dışı faulü yapmazdı. Calathes, işte bu tabloda, Antetokounmpo’yu alevlendirecek o asisti yaptı ve takımına 3 sayı kazandırdı. Tam da bundan sonra Antetokounmpo 5. Faulünü alıp kenara geldi (86-77). Bertans, bir fast break’in ardından Yunanlılar’a molayı aldırdı. Taktik fauller de, 1.25 kala başladı. Timma gibi oyuncuların münferit çabalarına karşın, Yunanistan son bölümde çok az hata yaparak maçı da 97-90 kazanmayı başardı ve Olimpiyat şansını sürdürdü.
Yunanistan’da Spanoulis 16 sayı 4 asist 2 ribaunt 4 top kaybı ile yine takımını kurtarırken, sadece son çeyrekte “performans” gösteren Bourousis 20 sayı 6 ribaunt, Calathes 15 sayı 5 asist 3 ribaunt 3 top kaybı 2 top çalma, Antetokounmpo 15 sayı 7 ribaunt 5 faul, Zisis 12 sayı 3 asist, Printezis 8 sayı 4 ribaunt 3 top kaybı, Sloukas 6 sayı 3 asist, Koufos da 5 sayı 7 ribaunt ile maçı tamamladı. K-Pap, Mantzaris, Kaimakoglou ve Perperoglou yine süre alamadı. Elinden gelenin fazlasını yapan Letonya’da ise, Janicenoks 22 sayı 4 ribaunt, Mejeris 14 sayı 6 ribaunt, Meiers 13 sayı 5 faul, Bertans 6/14 isabetle 14 sayı 3 asist 3 top kaybı 5 faul, Timma 6 sayı 5 asist 3 ribaunt, Freimanis 10 sayı 5 ribaunt 4 top kaybı, Strelnieks 1/8 isabetle 2 sayı 7 asist, Berzins 5 sayı 4 ribaunt 5 faul, Vecvagars 2 sayı 4 asist ve Blums da 0/6’lık bir yüzdeyle 2 sayı kaydetti.
Çek Cumhuriyeti 70-85 İtalya: Beklendiği gibi, ilk çeyrek çok tempolu başladı. Her iki takım da yıldızlarının bireysel yetenekleri üzerinden sayı buldular ilk başlarda; İtalya’da Gentile, Gallinari ve Bargnani, Çekler’de ise Satoransky ve Vesely daha maç başlar başlamaz devleştiler. İtalyanlar baktı ki Bargnani savunmada Vesely için çok kolay bir lokma, hemen Cusin’i oyuna aldılar; fakat Vesely, Cusin için de fazla atletik ve çabuktu. Bu yüzden daha ilk çeyrekte Vesely, Satoransky ve Welsch aracılığıyla üzerinden oynanan oyunlar sayesinde 11 sayıya ulaşmıştı. Dünün kayıp adamı Schilb çok keskin bir üçlükle katkıya başladı. Aradori’nin resmen iç ettiği bir hücum ribaundunun ardından Gallinari’nin orta mesafeden son saniye basketiyle ilk çeyrek 21-21 noktalandı.
İkinci çeyrekte Vesely, Cusin ve Melli tarafından ikili sıkıştırmaya maruz bırakıldı ve ilkin bir dengesi bozuldu. Aradori’nin güzel ara pasında Cusin hareketlenip çok şık bir çift el smaç vurdu ve takımını öne geçirdi. Vesely gördü ki pota altında işler “kalın”laşıyor, bu sefer de orta mesafe şutlarıyla rakibin canına okumayı sürdürdü (23-23). Hatta yetmedi, bir geçiş hücumunun neticesinde takip smacı vurup hükümdarlık bölgesini yeniden işaretledi. Tabi bu durum Gentile’yi çok sinirlendirdiği için, Gentile’den de çok zor bir pozisyonda gerçekleştirilmiş güçlü bir smaç seyrettik. Satoransky de kendisini unutanlara bir üçlükle ceza kesti. Bargnani hustle üzerinden basket bulunca ne kadar şaşırdıysak, akabinde Pianigiani’nin aldığı teknik faule de aynı ölçüde afalladık. Dünün bir diğer hayal kırıklığı olan Hackett da bu bölümde bir basket bulup skoru dengeledi (29-29). Periyot ilerledikçe, Vesely’de de yorgunluk belirtileri görmeye başladık. Gentile’nin sayıları üzerine alınan moladan sonra, Satoransky’nin pota altına nişanladığı asistlerden bu defa Schilb nasiplendi. Çekler faul hakkını doldurduktan sonra Melli iki serbest atışı da harcayıp avantaj tepti. Bu bölümde İtalya’yı, peşi sıra attığı 5 sayıyla Aradori; Çekler’i ise, çift hanelere ulaşan Satoransky taşıdı (33-38). Houska’nın kritik üçlüğü, farkı bire indirdi; ama Belinelli, devamında neredeyse sakatlanacak kadar kötü düşmeyi göze aldığı bir pozisyonda, şık bir smaçla farkı yükseltti (hızını alamayıp belinin üzerine düştü, ama büyük bir sorun çıkmadı). İlk yarı, Gallinari’nin akıl dolu turnikesiyle, 37-42 sona erdi.
İkinci yarı, karşılıklı hatalarla başladı; İtalyanlar 24 saniyede hücum edemezken, Çekler Welsch’in kötü pası sebebiyle bir yarı saha ihlali yapıp top kaybettiler. Kötü talihi, şansının da yardımıyla iki adet imkansız basketi sayıya çevirip 5 ardışık sayı bulan Bargnani sona erdirdi (43-49). Gallinari’nin çok keskin üçlüğüyle çift hanelere çıkan fark, Çekler’in ritmini oldukça bozdu (43-54). Vesely, ilk çeyrekteki sayılarından sonra 3. Çeyreğin ortalarına (yani o muhteşem smacına) dek sadece 2 sayı atabildi, zira Bargnani ile Gallinari, Cusin ile de Melli ikili sıkıştırmaları doğru yerde getirip o’nu yordular. Aynı Bargnani, arka arkaya iki de üçlük yollayıp farkı 17’ye çıkardı (45-62). Çekler Welsch’in sayılarıyla potaya gitmeyi hatırladıktan sonra, tam saha baskıya geçtiler; fakat Gentile penetreleriyle güzel alan açıp Melli’ye ilk sayılarını kazandırdı. Belinelli de güzel gidişi bir üçlükle taçlandırıp skoru 53-71’e taşıdı. Yine Belinelli’nin şahane bir üçlüğüyle sona eren 3. Çeyrekte, fark 20’ye yükselmişti (54-74).
Son periyoda da Belinelli’nin sayılarıyla başladı İtalya. Hruban ve Benda’nın ilk sayılarıyla Çekler farkı 13’e indirdikten sonra, moralleri biraz olsun düzeldi ve İtalya önlem olarak mola aldı. Mola dönüşü 8 saniye ihlali yapan İtalya, Cinciarini’yi oyuna sokup bir şeyleri geliştirmeye çalıştı (Cusin’in Hruban’a bloğu onları kıpırdanmaya itti). Gentile sazı eline alıp bir iyi bir kötü oynadı ve İtalya oyunu biraz olsun durağanlaştırıp durumu lehine çevirdi. Bargnani ve Cinciarini de devreye girince, İtalya kontrolü yeniden ellerine aldı. Cinciarini’nin turnuva başından beri ilk kez özüne dönüp, akıllı penetreleriyle hücumda inisiyatif aldığını gördük (talihsizlik sonucu, müdafaa esnasındaki bir pozisyonda kötü çarpışıp belinin yanından sakatlandı ve önlem olarak kenara geldi). Gentile de üzerine enfes bir blok koyup, bitime 3.45 kala Çekler’i yıktı (65-81). Son iki dakikada yıldızlarını alkışlatıp kenara çeken Pianigiani, Della Valle ve Polonara’ya da şans verdi ve İtalyanlar maçı 70-85 kazanıp Olimpiyat şansı için elemelere katılmaya hak kazandılar. Tıpkı, Yunanlılar gibi.
İtalya’da Bargnani 21 sayı 2 ribaunt, Gallinari 15 sayı 8 ribaunt 3 asist 2 blok, Gentile 15 sayı 4 ribaunt 3 asist 3 top kaybı, Belinelli 12 sayı 7 ribaunt 4 asist, Aradori 7 sayı 3 ribaunt 2 asist, Cusin 4 sayı 3 asist 3 blok, Cinciarini 5 sayı 4 ribaunt 2 asist, Melli 4 sayı, Hackett da 2 sayı 3 ribaunt üretti. Çekler’de ise Vesely’nin 9/17 isabetle bulduğu 26 sayı 12 ribauntluk double-double’ı, Satoransky’nin 12 sayı 6 asist 3 ribaunt 4 top kaybı, Schilb’in 8 sayı 4 asisti, Welsch’in 4 sayı 5 asisti, Houska’nın 5 sayı 3 ribaundu, Hruban’ın 5 sayısı mağlubiyete engel olamadı. Auda ve Jelinek ise sayı atamadı.
Bu sonuçların ardından, İtalya ve Yunanistan, 2016 Olimpiyatları için düzenlenecek elemelere katılma hakkını kesin olarak kazandı. Son biletin kime gideceği ise, Çek Cumhuriyeti – Letonya maçının neticesine göre, yani yarın belli olacak. 7. olan, elemelere katılmayı hak edecek.
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc