3 Temmuz sürecinde cebren ve hile ile Fenerbahçe’nin canevine girilmiş, başkanı ve yöneticileri tutsak alınmış,profesyonel ve amatör şubeleri zaptedilmiş,takım kadroları dağıtılmış,Fenerbahçe’nin her köşesi bilfiil işgal edilmek istenmişti.
Fenerbahçe’nin özgürlüğüne kasteden bu düşmanların haricinde ,daha elim ve daha vahim olmak üzere , yapılan haksızlıkları ve yargısız infazı görmezden gelen,üstelik buna destek verenler gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindelerdi
Kanal kanal dolaşıp kendilerine verilen ”algı yaratma” talimatını uygulayanlar.
-Aziz Yıldırım’ın eşgal fotoğrafını gazeteye basanlar.
-Bu fotoğrafa basın ödülü verenler.
-Emenike’nin para sayma görüntüleri var diye feryat edenler.
-Bu ateş üflemekle sönmez diyenler.
-UEFA’ya şikayet üzerine şikayette bulunanlar.
-Fenerbahçe’nin %1 bile şike yapmama ihtimali yok diye UEFA’ya rapor verenler.
-Şampiyonlar Ligi’nden Fenerbahçe’yi men edenler.
-Maç skorlarını biliyorduk,gülerek izledik diyenler.
-Başkanın evden alınma görüntülerine bambaşka silah görüntülerini montajlayanlar.
-Çağlayan’da,Kadiköy’de,köprü yolunda Fenerbahçe taraftarını biber gazına boğanlar
Fenerbahçe-Rizespor maçının olduğu gün 3 yıl süren acı ve gözyaşı dolu mücadele sonrasında hepinizin denize döküldüğü gündür!
Denize döküldüğünüz yer , bu karşılaşmadan 4 gün önce 1907 tane Fenerbahçe’linin 23 Nisan’da Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasını resmettiği yerdir.
Son noktayı koyup sizleri denize döken ise, bu büyük direnişin sembolü olmuş kadın ve çocuklarımızdır.
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi kadın ve çocuklarımız başta olmak üzere tüm Fenerbahçe Taraftarı, kulüplerinin ve başkanlarının arkasında durmuşlardır.
Muhtaç oldukları kudret damarlarında akan sarı lacivert kanda mevcuttur !