Ne zaman Darijo Srna’yi görsem veya ismini duysam aklıma hep bu an gelir. 20 Haziran 2008 Ernst Happel’deki gece ve Srna’nın bağıra bağıra ağlaması. Eksik bir Milli Takım, karşısında istim üstünde Bilic Boys. O gün ancak o şekilde elenebilirdi rakip. Peki bugün??
Srna’nın Shaktar’da oynaması bana o gözyaşları ile beraber stratejiyi de anımsattı… Nasıl oynamalı Shaktar karşısında?
Vitor Hocam, nacizane derim ki, sen yine otobüsü park et, turu kap, gel. Acelemiz yok. Skorsuz geçen her dakika bize Sevilla’yı anımsatacak, inan bak. Onlar gerim gerim gerilecek, biz yavaş yavaş güçleneceğiz. Bırak, uzasın, bırak penaltılara gitsin. Demirel’e güven, bak kendini toparladı çocuk…
Geçen sefer Tyson olma, Ali ol demiştim, şimdi abartıyorum, Mayweather ol. Sıkıcılıktan izlenmesin maç, daha iyi. Yine de gece yarımdan önce kapattırma bize televizyonu.
Alves – Kjaer yavaş diyorlar, boşver, bu maç için daha iyi. Terraneo İtalyan, ona sor, o bilir her dakikanın nasıl “çalındığını”. Bak bu sefer orta sahanın ortasına falan karışmıyorum. Sadece iki kanatta iki fişek olsun, bir de bitirici, yeter. Atamazsak atamayız, adamların aklında “acaba” olsun… Takımı geriye yasla, biz de koltuğumuza yaslanalım, alır geliriz turu. Allah muhafaza yersek, o zaman salarsın çocukları.
İşine karışmıycam dedim ama adetten bir 11 yapayım sana yine…
Hadi kal sağlıcakla..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : ertu.oner@abcspor.com
twitter : @ErtugrulOner