Euroleague’de mücadele eden temsilcimiz Galatasaray LIV Hospital, Cuma günü oynadığı maçta Sırbistan’da Kızıl Yıldızı 74–65 mağlup ederek çok önemli bir virajı geride bıraktı. Tabi maç o kadar gergin bir atmosferde oynandı ki haliyle galibiyetin anlamı ve önemli oldukça yüksekti.
İstanbul’da yaşanan üzücü olay nedeniyle gerek Sırbistan da gerekse bütün Avrupa’da Anti-Türk propagandalarının yapıldığı bir atmosferde, böylesine galibiyetler çok daha önemlidir.
Büyük maçlar daima büyük oyuncular ile kazanılır. Bu sporun en reel teorilerinden sadece bir tanesidir.
Bir adam düşünün sert fiziği oyun mücadelesi, hırsı, inatçılığı ile maç kazandırsın kim bu elbette Justin Anthony Carter.
Maçı izleyenlerimiz hatırlayacaktır 4.periyodun 3.dakikasında inanılmaz bir blok yaparak bütün Kızıl Yıldız taraftarını maçtan soğutmuştu. Toplamda 15 dakika oyun kalan Carter, özellikle pota altında ki ribauntları toplayarak galibiyette büyük pay sahibi olmuştu.
Bu tip maçları kazanmanın altında yatan en önemli olgu korkusuz olmaktır. Ve Galatasaray’ın bütün oyuncuları, teknik ekibi derslerini o kadar iyi şekilde çalışmışlardı ki hani galibiyet hakikatten de sürpriz olmazdı bu noktadan itibaren.
Bu maçta elbette her kes kahraman ama yazımın başında da ifade ettiğim gibi biraz Carter’ı anlatmak istiyorum.
1987 doğumlu olan Justin Carter, Avrupa kariyerine 2010–2011 sezonunda Slovakya takımı Vahostav takımında başlamıştı. Ve sonraki sezonunda Türkiye Basketbol 2.ligi ekiplerinden Vestel’de yarım sezon forma giymişti. Bu yarım sezonun ardından Tire belediyesine transfer olmuştu. Tabi Tire belediyesi o yıl küme düşmüştü ve Carter, Uşak Üniversitesi ile anlaşmaya varmıştı. Carter’ en verimli sezonuydu bu. Çıktığı 42 maçta 852 sayı ile oynayana Carter, burada 1 yıl daha kalmıştı.
28 Aralık 2014 tarihinde ise Galatasaray LIV Hospital takımı ile sözleşme imzalamıştı.
Sevgili NTV Spor ’un çok değerli spikeri, benim de abim olan İsmail Şenol’un şöyle bir tespiti olmuştu Kızıl Yıldız maçı sonrası Carter’ın bundan sonraki kariyeri için. ‘O artık bir Euroleague oyuncusu ve bunu kabul etmek zorunda’ demişti.
Ve bende bu sözden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki evet Carter ya önümüzdeki sezon ya da ondan sonraki sezonda Avrupa’nın çok daha büyük takımlarında göreceğiz çünkü bu maç Carter’ın kendi ismi pazarladığı bir maçtı ve bunu da layığı ile başardı.
Carter’ın Kızıl Yıldız maçı istatistiklerine bakacak olursak da;
15 dakika süre aldığını söylemiştim ve bu süre zarfı içerisinde 10 sayı 4 Ribaunt ile oynadı. Özellikle boyalı alandaki agresifliği ile Kızıl Yıldıza kolay sayı verilmesi önledi.
Bir maçlık değerlendirmenin ötesinde, bugüne kadar takip ettiğim Carter’ın yıldızlaştığı bir maçtı ve bu maçın Carter’ın kariyeri açısında önemli hissettiğim için bir rol model olarak aldım.
Bakalım bundan sonra nasıl bir Carter izleyeceğiz, bunun üzerine bir tuğla daha koyacağından çok eminim. Umarım kendi kariyer açısından rüzgârı arkasına almaya devam eder.