Türkiye Kupasında grup maçları dün itibariyle başladı ama ne tribünlerde ne de basında, kimseyi şaşırtmayacak şekilde yeteri kadar ilgi göremedi. Nedeni belli; Bu kupanın hiçbir önemi yok! Özellikle de büyük takımlar için finale gelene kadar ki yürüyüş tam bir angarya, hatta ondan da öte bir işkence.. Belki üç büyüklerin erken turlarda birbirleriyle eşleşmesi sırf o gün için heyecan getirir ama o da saman alevinden ibaret..
2000’ler öncesinde çok prestijili ama bugün için fasulye statüsüne kadar düşmüş kupanın 2-3 sene öncesine dek tek bir önemi vardı, o da Fenerbahçe’nin kaç yıllık hasreti ne zaman bitecek diye basının pompalaması sonucu oluşan suni atmosfer.. FB de iki kez üst üste kupayı kazanınca, bu teneke parçası, Anadolu Takımları için Avrupa’ya açılan yol belki ama özellikle İstanbul devleri için elenince üzülünmeyen garip bir turnuva halini aldı..
Tabii ki kimse antreman maçı da olsa tuttuğu takımın kaybetmesine sevinmez ama ben son senelerde hiçbir FB,GS, BJK’li görmedim ki, bu kupadan erkenden elenmiş olsalar, karalar bağlayıp sinir krizlerini geçirsin!
İDDAA EDİYORUM! Bugün sokağa çıkın ve rastgele 100’er üç büyük kulüp taraftarına birbirlerinin, hatta gruplardaki kendi rakiplerini sorun, en az yarısı diğer 3 rakibini sayamaz..
Belki grup maçlarından itibaren, Şampiyonlar Ligi gibi ÇOK YÜKSEK MEBLADA bir ödül sistemi getirilirse, en azından madden bir kazanç olacağı için ilgi artabilir, belki de kupa deyince herkesin aklına tek maç elinimasyon sistemi gelirken, bu saçmasapan, finale gelene dek +10 maçı bulan rakam düşüp, grup maçları kaldırılsa..
AMA daha düz yolda yürüyemeyen TÜRK FUTBOLU’nun duayen yöneticilerinden, böyle kapsamlı bir araştırma ve de sonrasında doğru olanı bulma gibi bir sonuç beklemek de en iyi ifadeyle saflık olacak onu da biliyorum!
Belki de gidişattan memnunlar, kendimizi yenilikler icin yormaya ne gerek var diye de düşünüyor olabilirler. Sonuçta BURASI TÜRKİYE!! Ülkemizde son senelerde sadece spor değil her yerde ‘Neler oluyor, oldu ve de bundan sonra da olacak gibi’ ama herkes LALE DEVRİ misali hayatına güle oynaya devam ediyor malum..
Bu kupanın büyük kulüpler adına tek güzel yanı, oynamayan oyunculara resmi maç yaptırma şansı yakalatmaları ve de A Takımda yer bulamayan genç isimleri sahaya sürüp, durgun havuzda değil de dalgalı sularda nasıl bir performans göstereceklerinin testi..
Bugün FENERBAHÇE maça, geriden ileriye doğru gidelim, 97 doğumlu sağbek Savaş Polat, 96’lı orta saha oyuncusu Caner Koca ile iki 95 doğumlu genç isim, Muhammed Akarslan- Uygar Mert Zeybek 4’lüsü ile çıktı.
2.yarıda da 94’lü ve artık ‘20 yaşına girmiş bir oyuncu için genç demek ne derece doğru tartışılır’ defans oyuncusu Hakan Cinemre ve 96’lı Ramazan Civelek oyuna dahil olan isimlerdi..
Gözlerim maçın skorundan çok bu genç çocukların göstereceği performansındaydı..
Tabii ki çok zor, ilk maç, büyük stres, Kadıköyde TV’nin naklen verdiği bir maçta sahaya çıkıp soğukkanlılığını koruyabilmek ama ben kendi adıma, maalesef İŞTE BUDUR denecek bir isme rastlamadım!
Aklıma son senelerde İŞTE BUDUR denecek veya İŞTE BUDUR olmaya en yakın aday 3 isim geliyor.. Salih Uçan-Recep Niyaz ve Okan Alkan..
Üçünün de ne olduğu veya ne olacağı hala muamma.. Ki kumaş olarak, kimse kızmasın üçü de bu 6 oyuncudan çok daha kaliteli isimlerdi..
Aklıma 2007-08 sezonu öncesi Oftaş‘tan transfer edilen Gökhan Gönül’ün ilk maçı geliyor.. Dün gibi aklımda, Kadıköydeki Gaziantep maçında ayağında top tutamayan, ortaları isabetsiz, yanında arkadaşına pas veremeyen, titrek ve umut vermeyen bir portre çizmişti.. Ama ondan 3 gün sonra oynanan PSV gibi zorluk derecesi çok yüksek bir Avrupa deplasmanında, hem hücum hem savunmada kusursuz oynayıp, adeta savunduğu kanadı dantel gibi işleyip, istisnasız herkesin İŞTE BUDUR diye hemfikir olduğu muhteşem bir sağbek olarak gönüllerde taht kurmuştu. Ve de aradan geçen 7 seneye rağmen hala ülkemizin en iyi sağbeki konumunda..
Umarız bu genç kardeşlerimizdeki performans düşüklüğü de ilk maç stresidir ve yine umarım İsmail Hoca tur riske girdi diye ileriki kupa maçlarında genç isimlere görev vermekten vazgeçmez! Çünkü bu çocuklar oynayan oynayan gelişecekler ve A TAKIMDA süre bulacaklar ki, arkadan gelenlere en azından küçük de olsa bir umut ışığı dolsun..
Bir daha tekrar edeyim ve inşallah ileriki yıllarda bu yazdığım yazıyı da yemek bana nasip olur ama ben kendi adıma dünkü maçta spot ışıklarını üzerine çevirecek bir yıldıza rastlamadım!
FB’nin senede toplam 2.5 Milyon Euro harcadığı ama 1 YILDIZ ÇIKARTAMADIĞI ALTYAPILARINDAN bir patlama, 3-4 oyuncunun A Takıma montesini ve en az 10-15 sene bu formaya hizmet etmelerini beklemek hepimizin hakkı..