UYUMSUZLAR
Uykusuz kaldığımıza değmeyen bir gece yarısı,uyumsuz on bir beyaz formalı oyuncunun kenarda son şampiyon apoletli geçmişin iyi basketbolcusu üstelik en iyi bir numaralarından coach’larıyla acı çekerek bitirdikleri kırk dakika sonunda ben ne izledim diyerek uyumaya gittim.
Gittim gitmeye de, kafamda deli sorular ;
Oynadığımız takım neredeyse ununu elemiş, eleğini asmış, biz yirmilere varan farkı bulup son 3.51’e dek geriye düşmüşüz.
Başlıca sebepler; verilen yirmi adet hücum ribaundu sonrası yenilen ikinci,üçüncü hatta beşinci denemeye izin veren bir savunmasızlık,
Devamında yumuşak kelimesinin bile yetersiz kalacağı savunma düzensizliği,
Yetmedi sanki hücum organizasyonu ( derken kederden gülmek ) şahaneymiş gibi topu eline alanın saniyeleri tüketip sonunda 1-1 şutlarına bağlı bir garip saçmalamalar silsilesi.
Başta Wade, Tarık, Talen’ın takımı sahiplenmekten çok ilk topu aceleyle ya da süreyi bitirip nasıl çembere atarım kaosunun yanı sıra Devon ve Bonzie’nin inişli çıkışlı oyun performansları, uzun rotasyonunun Melli ve bir miktar Jantunen haricinde nasıl fayda sağlayacakları konuları can sıkıcı.
Özellikle takıma yeni katılan Boston ve Armando’yu Godot’yu bekler gibi beklemek, bu arada beklentiyi de yüksek tutmamak lazım.
Eğer Fenerbahçe Beko, iki numaralardan devşirme gerçek bir numarasız oynamaya devam edecekse bu kadronun egosu yüksek, performansları dalgalı, tabiri caizse savunmada helva, hücumda karavana kıvamındaki kadrosuyla zorluk derecesi yüksek maçlarda başarılı sonuç alması günün sonunda imkansıza yakın.
Bitmeyen sakatlıklar, Maurizio’nun gidişinden sonra şube içi karışıklık, yeni gelen yöneticinin anladığım kadarıyla neşter yerine bekle gör politikasını tercih etmesini de tüm bunlara eklersek, gecenin sonunda ‘’neyse ki kazandık’’ bile derken ileriyi düşünmekten kendimi alamıyorum.
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan
