Bugünkü yazı konumuz, kaybolup giden yeteneklerden Darius Miles.
Amerikalı basketbolcu, ülke lise basketbol tarihinin ‘ham yetenek’ tanımına en çok uyan 3-5 isimden biriydi belki de…
Patlayıcı bir dripling, inanılmaz sıçrama yeteneği ve yaşıtlarından çok daha üstte bir sporcu kumaşı, O’nun East St. Louis Lisesi’nden mezun olduğunda, kolej basketbolunu atlayarak NBA’e direkt geçiş yapmasını sağlamıştı.
Doğru bir coaching, ona uygun kadro ve sistemle, bir NBA yıldızına dönüşeceğine kesin gözüyle bakılıyordu 1981 doğumlu sporcunun.
Ama parke üstünde meslektaşlarından ne kadar öndeyse, parke dışında da bir o kadar kötü bir hayatı vardı (gece alemleri, içki başta).
O kadar çok saha dışı sorunu yaşadı ki, üstüne de çok çok kötü bir diz sakatlığı nedeniyle 2008-2009 yılındaki Memphis Grizzlies macerası sonrası bir daha geri dönemedi ve NBA yıldızı olacak denen kariyer, saman alevi gibi parlayıp, 28 yaşında sona erdi!..
**Kafasını basketbola verebilse, belki college okuyup, daha bilinçlenip NBA’e gelse ya da doğru takım, coach, arkadaş, eş seçimleri yapabilse, diye sayar gideriz ama “olmuşla ölmüşe” çare yok.
2000 yılındaki draft’da 3. sıradan seçilip, liseden direkt NBA’ye adım atmış bir potansiyel olduğu unutulmamalı.
19 Nisan 2005’de Blazers forması ile oynadığı Nuggets maçında, 47 sayı 12 ribaund 4 top çalma 5 blok ile oynamış birinden bahsediyoruz!..
Kariyeri boyunca 60 milyon dolardan fazla para kazandığı halde iflas eden ve bir sporcunun neleri “yapmaması” gerektiğine en iyi örneklerden biri olur kendisi.