Koç Ufuk Sarıca yönetiminde sıfırdan başlayarak parçaları sabırla bir araya getirdiler. Oluşturdukları kadro ile de geçtiğimiz sezon şampiyonluk ipini göğüsleyip kurdukları sistemin ödülünü almış bir kulüp Pınar Karşıyaka. 2014-15 sezonu boyunca izlemesi en keyifli takımların başında gelen Kaf Kaf, taraflı tarafsız herkesin sempatisini kazanmıştı. Bu sezon ise tarihlerinde ilk kez Euroleague’de mücadele edecekler. Yaz döneminde koç Sarıca’yı ellerinde tutarak önemli bir iş başardılar ama şampiyon kadrodan sadece Gabriel, Palacios, Soner, İnanç ve Egemen’i ellerinde tutabildiler. Dixon’ın liderliğinde sistemini takıma çok iyi aşılayan koç Sarıca bu sezonla beraber farklı bir kadroyla yeni bir maceraya başlayacak. Analizimize başlarken önce bir gidenlere ve gelenlere bakalım.
2016 MODEL PINAR KARŞIYAKA
Okunması Gerekenler
“Dixon ve Ragland”
Şampiyonluğun en önemli etkeni ve takımın lideri Dixon’ı rakibi Fenerbahçe’ye kaptırdıktan sonra koç Sarıca ve yönetim oyun kurucu açığını doldurmak için arayışlara başladılar. Bu süreçte koç Sarıca ile yaptığım görüşmelerde tıpkı Dixon gibi tempo yapmayı seven, açık alanda etkili ve gerektiğinde sazı eline alabilecek bir lider aradıklarını iletti. Yani sistemini değiştirmeyeceğini, gelecek oyuncunun tabiki Dixon’dan farklı özelliklere sahip olacağını ama özünde beklentilerinin değişmeyeceğini iletmişti. Bu görüşmemizden kısa bir süre Ragland transferini resmen açıkladı İzmir temsilcisi ve haberi ilk gördüğümde yüzümde bir tebessüm belirdi hemen. Koç Sarıca istediği oyun kurucuyu buldu dedim içimden. Ragland’ı Milano dışındaki kariyerinde takip etmeyenler neden “doğru” transfer olduğunu anlamakta zorlanabilirler. Milano’dan önce forma giydiği Cantu’daki Ragland, koç Sarıca’nın isteklerini yerine getirebilen bir oyuncuydu ki Milano’da da aldığı kısa sürelerde dahi skor gücünü de göstermişti aslında.
Karşıyaka seyircisi için Dixon’ın yeri farklıydı ve tabii ki onu özleyeceklerdir ancak Ragland da koç Sarıca’nın sisteminin devamlılığını sağlayabilecek ve tıpkı Dixon gibi bu sistemde parlayabilecek bir isim. Solak oyuncu “yeni” Pınar Karşıyaka’nın lideri olacak ve hem Euroleague’de hem de BSL’de fark yaratabileceğini düşünüyorum. Geçen sezon organizasyon konusunda Dixon’ın en önemli yardımcısı olan ve gerektiğinde ön plana çıkıp skorer özelliğini de kullanabilen Strawberry’i de kaybettiler. Ama buna karşılık Ragland’ın yanına iki değerli yardımcı aldılar, Can ve Kenan. Koç Sarıca’nın elinde gelişimlerine hızla devam edeceklerini düşünüyorum. Soner de özellikle kenardan gelip topa yaptığı baskı ile yine değer katabilir fakat süreleri geçen seneye göre oldukça düşecektir.
“Pota altına önemli takviye”
Geçen sezon Palacios ve Gabriel’in kenarda olduğu dönemlerde yedek uzun olarak Cemal’in enerjisi ve savunmadaki sertliği ile ondan faydalanmaya çalışıyordu koç Sarıca. Ancak Cemail’in hücumdaki sınırlı yetenekleri çoğu zaman 4 kişi oynamalarına neden oluyordu. Bu sezon 5 numara için sert, ayakları yere sağlam basan ve güçlü fiziği ile iyi yer tutan, Euroleague tecrübesi de kazanmış olan Iverson’ı kadroya kattılar. Amerikalı oyuncunun alçak postta vereceği katkı Gabriel ve Palacios’un şut tehditini de daha çok ön plana çıkaracaktır. Palacios’un beş numara oynadığı bölümlerde iç-dış dengesini kurmakta zorlanan ve genelde pick&popları zorlayan Kaf Kaf, Iverson ile set hücumlarında yerleşimi daha iyi yapacağı gibi açtığı alanlar sayesinde de Ragland ve Justin gibi penetreci oyuncular daha rahat potaya gidebilecekler. Gabriel ise an ve an kendini geliştiren bir oyuncu. Bu sezon daha olgun bir basketbol oynayacağını ve hücum ribaundları artı 3 sayıları ile rakip 4 numaralara ciddi problemler yaşatacağını düşünüyorum. Iverson ile sahada beraber yer aldıkları dakikalarda onun kapladığı alandan en çok faydalanacak isim Gabriel olacak; ters taraftan getirdiği yardımlarla bolbol blok yapma fırsatı geçecek eline. Bu artılarının yanında halen savunmada soru işaretleri var, artık savunmaya daha fazla konsantre olmalı ve blok kovalamanın yanında pota altında yer tutma konusunda da kendisini geliştirmeli. Kerem ise her zamanki gibi kenardan gelerek savunmaya ve ribaundlara katkı vermeye çalışacak. Çok şey beklediğimiz genç Egemen’in de artık sağlıklı kalması ve fiziğini güçlendirmesi gerekiyor.Bu sezon daha geniş bir rotasyon var, daha çok savaşması gerekecek formayı kapabilmek için.
“Carter’lar”
Siena’da dikkatleri üzerine çeken ve sonrasında geçtiğimiz sezon Türk Telekom’da da skorer özellikleri ile ön plana çıkan Josh Carter, Pınar Karşıyaka’nın önemli silahlarından biri olacak. Diebler’ın 3 sayı katkısını verebileceği gibi dribbling üzeri kendi şutunu da yaratabilmesi kırmızı yeşillilerin set hücumlarında önemli bir opsiyonu olacak. Atletik oyuncu tempo basketbolunda hücum özelliklerini bir kademe daha yukarı çıkarırken, savunmada da kolay geçilmeyen ve uzun kolları ile top çalma tehditine de sahip olan bir isim. Kaf Kaf’ın diğer Carter’ı Justin ise savunmada çok etkili bir isim ve O da atletik özellikleri ile oyununun iki alanında da fark yaratabilen bir isim. 2 numarada oynadığı bölümlerde bile enerjisi ve zıplama yeteneği sayesinde ribaundlara önemli katkı yapan bir oyuncu. Dış şutu belki istikrarlı değil ama çok iyi bir delici, penetreleri ve patlayıcılığı ile rakip savunmaları çok zorlayan bir isim. Ragland’ın liderliğinde bitirici görevinde olacak Carterlar, gerektiğinde sorumluluk alarak topu alıp takımın skor yükünü de çekebilecek oyuncular. Genç Muhammed de kenardan gelerek enerjisi ve dış şutları ile katkı vermeye çalışacak. Bu sezon koç Sarıca’nın elinde daha geniş rotasyonlu bir “hücum takımı” olacak ve geçen seneki gibi zevkle izleyeceğimiz bir Pınar Karşıyaka’nın karşımızda olacağını düşünüyorum.
mail : fersu.deniz@abcspor.com
twitter : @fersudeniz