Благодарам храбро срце Елиф Елмас
Bu beraberliğe hiçbir Fenerbahçe’li sevinmez. Buna inanmayanlar yazının kalanı okumasın.
Yok Fenerbahçe’nin en kötü sezonuymuş, 10 kişi kalmış bunlar hikaye. Siz eğer o maçı o anki kadro mu kazanıyor sanıyorsanız, eyvahlar olsun. O maçları bu maça inanan taraftarlarla, her maç inanan birkaç futbolcu ile kazanılır. Bu birkaç futbolcu tüm takım oldu mu zaten 10 kişi falan dinlemez 6-0 olur maç. Bu maç da böyle oldu. Maalesef oyuncu sayısı azdı, bu kadar oldu. Yoksa öyle rakip takımın hocalarının maç öncesi söyledikleri, hakem oyunları, karşı takımın gücü bunlar hikayedir. Bunu burnu havalarda olarak söylemiyorum. Bir Fenerbahçe taraftarı olarak söylüyorum. Hikayeyi bırakalım.
O yüzden çok üzgünüm. Böyle bir takımı Galatasaray karşında gördüğüm için. Fenerbahçe’de oynadığı bilmeyen futbolcular ve Fenerbahçe cümleleri lafta olan formsuz (!) olan Ersun hoca yazıklar olsun sizlere. Bu sezonun taraftarın daha sezon başından istediği tek şey bu maçı almanızdır. Bunu bilmiyorsanız zaten çekin gidin. Bu kadar net! Babasının cenazesindeki acısına rağmen Fenerbahçe olan Gülfer Arığ kadar değilseniz, çekin gidin!.
Bu taraflara tekrar geleceğiz, önce mu maçın Fenerbahçe’lilerini yazalım:
- Bravo sana 19 yaşında 1.82 boyunda, Skobje doğumlu kırmızı yanaklı yürekli çocuk Eljif Elmas. Senin çabaların olmasa 20 senelik gelenek bitecekti ve sen anne karnında iken son galibiyetini almış Galatasaray kazanacaktı. Bu arada bir parantez açmak lazım, seni bir türlü ilk 11 oyuncusu yapamayan tüm teknik ekibe rağmen, dün terini maçı kazanmak için harcadın. Alkışlarımız sana.
- Bravo kaptan Volkan Demirel. Derbilerin Fenerbahçe yüreği. Tribünleri her zamanki gibi tahrik etmeye çalışan Hasan Şaş’ı çekip kenara alman her şeye yeterdi. Zor çıktı kulübesinden. Önce dışarda mısın diye sana bakındı hep. Bence kalede de olmalıydın, o zaman başka olurdu maç. Ama olmadı, bize sahada olman yetti.
- Defansın yüreklilerinden Serdar Aziz. Bravo sana. Çok yürekli oynadın. Keşke o kafa vuruşunda gol olsaydı da “Fenerbahçe”liliğin resmileşseydi.
- Ne kadar kınadık seni bir dönem. Kurunun yanında yaşı da yakıyormuşuz haberimiz yokmuş. Bravo Dirar. Nereye koysa hocan orada oyunun merkezi oldun. Senden özür dileriz.
- Yener İnce: Galatasaray Kulüp doktoru. Skrtel yerde yatarken attığın deparla yardıma koşman maçın en güzel anı idi. İnsanlığın takımı olmadığını bizlere gösterdin.
Gelelim felaketlere:
- Ersun Yanal: Yazıklar olsun sana. Maç öncesi “umarım” derken belli idi içindeki endişe. Ama endişe korkarlığa geçmiş. İki stoperi oynamayan Galatasaray’ı neden yerle bir etmedin hocam. Biz Emenike’ye Galatasaray maçında fırça atan Ersun Yanal’ı istiyoruz derken, sen kanı çekilmiş gibi maç izliyorsun. Verdiğin hiçbir sözü takıma yansıtamadın. Özellikle maçın son dakikasında Dirar’a faul yapılırken, sen, Dirar, Fatih Terim aynı karedesiniz, bir bak suratına. Senden 8 yaş büyük Fatih el kol itiraz, sen de ders dinleyen öğrenci gibi bakıyorsun. Hele maç sonunda “Galatasaray’ı şampiyonluktan ettik” dedin ya, sen bizi anlamamışsın hocam. Neden yenemedik diye yakınacağına, övündüğün şeye bak. Bu sene takımı coşturamadığın gibi, gelecek senenin takımını da kuramadın. Gençlerle oynasan takımın iskeleti bu desen kim sana bir şey diyecekti. Olmadı, bugün kredini bitirdin. Taratar seni çağırırken “Gelen beraber YANAL’ım demişti, yaktın bizi Ersun hoca.
- Mehmet Topal: Neden özür diliyorsun kardeşim her yaptığına. Hem de birkaç dilde derdini etrafındaki herkese anlatıyorsun. Yaptıysan yaptın, gerekirse alırsın kartını çıkarsın oyundan ama neden ellerini aça aça eğilerek seni televizyondan izliyoruz. Bu neyin sıkıntısı. Hangi takımda oynadığını unutma. Takımın şu an ligdeki yerinin topçusu gibi davranma. Karakterini değiştir diyen yok sana ama yapma bunları. Televizyonda “acıbadem” logolu Fenerbahçe izlemekten sonraki en üzüntü veren şey senin bu hareketlerin.
- İtiraz etmeyen tüm takım: Yahu birader karşında koskoca Galatasaray var, her pozisyona itiraz ediyorlar, sizler bir şeye bile itiraz etmiyorsunuz. Bu nasıl kafa!! Ali Koç size efendi olun dediyse, maçta bari rakip takıma bakıp biraz itiraz edin! Galatasaray Hasan Ali’ye sarı veren hakemi itirazdan VAR’a yolladı, golü attık, itiraz ederek iptale çalıştı, siz ya su içtiniz ya da birbirinizle konuştunuz yahu. SU!! Televizyonda Fegohuli’nin gol sonrası VAR’ı dinleyen hakeme, birkaç defa “bir git de bak” demesine şahit olduk, bir tane Fenerli futbolcu itiraz ederken görmedik. Yazıklar olsun bu efendiliğinize!
- Taraftar: Islıklamakla olmuyor bu işler. Nerde eski taraftar. Bende dahil yazıklar olsun bizlere de.
Maç sonunda en güzel demeci Semih Özsoy’un dedikleri idi.. Gazetelerde zor bulursunuz:
“Fatih Terim’in burada güzel anılarımız var diye bir sözü var. Başkanımız FETÖ kumpası ile hapisteyken burada aldıkları bir şampiyonluk var. Bir daha böyle bir şey olmayacağı için de, böyle bir şey göremeyeceklerini söyleyebilirim.” Semih Özsoy
Nokta!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: @yakup.borekcioglu@abcspor.com
twitter: @Yborekcioglu
