Geçtiğimiz haftayı can yakıcı Zalgiris mağlubiyeti ile kapattıktan sonra Bayern Münih karşısında zor da olsa kazanmayı başaran ve yeni bir sayfa yı yazmaya başlayan Fenerbahçe Beko için önemli bir maç haftası geride kaldı.
Bazen en iyi hatta ezbere yapabildiklerinizi, yapamamak bir türlü o bilinen havayı ne yaparsanız yapın yakalayamamak, yine mi kaybedeceğiz sendromuna dönüşür ve içten içe bünyeyi ele geçirebilir. Ya da tam işte bu sefer oldu derken avuçlarınızın içinden sabun köpüğü gibi kayar gider olaylar. Hatta öyle basit hatalar yapar ve kendinize inanamazsınız ki, izleyen, yöneten şaşkınlıktan küçük dillerini yutacak hale gelirler. İşte tam da böylesi anların içinden deyim yerindeyse sıyrılabilmek karakterli takımların işidir. An gelir, geçmişte yaşanan ezberler siz istemesiniz de, otomatik olarak parkeye dökülür ve sanat icra edilmeye başlar.
Dün gece işte böyle yaşanan gecelerden biriydi. Bir taraf eksik (ribaundlar), bir taraf tamamlayıcıydı (asistler), bir taraf ikiye bölünmüş olsa da bütün (taraftar), bir taraf istekli ve aç’tı (oyuncular).
Kaliniç doğum günü gecesini taçlandırarak hiç kaçırmadan 10 sayı, 5 ribaund, 2 asistle takımına sahip çıkarken, son çeyreğe başlangıç beşi Sloukas, Melih, Kalinic, Datome, Vesely eski günlerden repliklerle sahne alarak kararlı olduklarını gösterdiler. Hem dış atış yüzdesi hem asist üzerinden hücumu şekillendirdiler. Savunma tarafı, son deplasmanlarda 70 sayıyı görmeyen Bayer Münih için çölde bulunan vaha olsa da, galibiyetin getirdiği moral ve kendine güven önümüzde ki zorlu deplasman fikstürü için sarı lacivertlilerin kulağına küpe olacaktır.
#BuSeneOSene
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan