https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ZLATTAN BRAHİMOVİC’İ TAKDİMİMDİR

Okunması Gerekenler

Baştan söyleyim elektronik olanı katiyen alınmaz, alırsan elinde patlar. Ayakkabı olanı da büyük ihtimalle ayağında patlar ama çanta, parfüm, saat ve giyim olanı gönül rahatlığıyla alınır.

Üreten ve satan sahtekar fikir hırsızlığı suçundan ceza almasın diye mecburen logo veya marka adında ufak bir değişikliğe gidilmiştir, Abidas, Neik Lakoste, Libas vs gibi olmuştur marka adı ama koşarken belli olmaz. Sonuçta çakmadır, kullanıp test etmeden kalitesini anlayamazsın ancak görüntüsü orijinaline o kadar yakın fiyatı ise orijinalinden o kadar uzaktır ki, çoğu tüketici bu riski alır, sahtekarlığa destek olur ve harbiden de çoğu taş gibi üründür. Hatta ürün beklentiyi tam karşılmasa bile pişman etmez, amaan kaç para verdim ki, bir sezon kullandım işte der ve geçersin.

Zlatan İbrahimoviç’i transfer etmeye bütçe yetmez ama Zlattan Brahimović alınır ve tepe tepe kullanılır. Kötü çıksa bile için yanmaz, amaan kaç para verdim ki der geçersin, sağlam çıkarsa da zekanla gurur duyarsın.

Fakir Zlatan’ı diyebilirsiniz, Çakma İbrahimoviç de demek mümkün ama taş gibi santrfor bence Serdar Dursun.

Pivot Santrforlara olan ilgimi bilen bilir. Benim için bir tane Reyiz vardır, o da Jan Koeller’dir.. Sanıyorum tutkumu kısaca özetlemiş oldum.

Şimdi açılın şöyle bi, söz sırası bende, dersimi çok iyi çalıştım, oturup hiç sıkılmadan 25-30 tane “Versus” videosunu izlemiş biri olarak anlatıyorum Serdar Dursun’u. Versus videosundan kastım maç içinde topla buluştuğu tüm anları içeren video.

Bir kere şu var, adam net bir santrfor. Samatta, Thiam, Ademi, Sow vs gibi değil, net bir santrafor ve bir pivot santrfor. Boy 1.93 zaten.

Net santrforları severim. Pivot Santrforları da severim.
Net pivot santrforları daha çok severim. (Orhan Veli şiiri gibi oldu).

Arkadaşın yaşı 29. Bu yaşa kadar ismini duymadık diyenler olabilir ama yanlış bir düşünce. Futbolu geç olgunlaşmış, patlamayı geç yapmış. Ki böyle çok oyuncu var, 20’li yaşların başında ismini duyuranlara göre daha istikrarlı oluyorlar bence. Erman Kılıç, Olcan Adın, Hakan Arslan, Bilal Kısa, aklıma gelen ilk örnekler, hatta Burak Yılmaz’ı bile yaz, o da bu yaşlarda olgunlaştı ve yürüdü gitti.

Serdar Almanya kökenli, genç yaşta yolu Türkiye’ye düşüyor. 19 yaşında Eskişehirspor’a geliyor, Skibbe ve Yanal dönemi. A2 takımına yollanıyor ve ligin gol kralı oluyor. Ersun Yanal diyor ki sen çok kaliteli bir oyuncusun ama alt ligde biraz pişsen iyi olur ve Şanlıurfaspor’a kiralık gidiyor.( Bu kısım biraz sen daha iyilerine layıksın muhabbetine de benziyor) Yeni yönetim çok iddialı bir kadro kuruyor, 4-5 transfer daha yapıyor Serdar’ın ardından ve Serdar yedek kalıyor. Ertesi sezon Denizlispor’a gönderiyorlar. Serdar düzenli olarak oynamaya başlıyor ama forvet arkası ve kanat pozisyonunda oynuyor. Sonraki sezon tekrar kiralık teklifleri alıyor, İstanbul’u seçiyor ve Karagümrük macerası başlıyor ve flash çıkışını orada yapıyor, santrfor olarak oynuyor, takımının en golcüsü ve en değerli oyuncusu oluyor. Süper lig dahil pek çok kulüpten teklif alıyor, sözleşmesi de bitmiş durumda ama hedefi Bundesliga olduğu için Bundesliga 2’den gelen bir teklifi değerlendiriyor ve sonrası malum, Bundesliga2 gol krallığı ve ardından Çubuklu.

Denizlispor ve Karagümrük dönemleri ile ilgili videoları kendi YouTube kanalında mevcut, ben de oradan izleme şansı buldum ve o doğrultuda bir şeyler yazacağım.

Taraftarın çok seveceği tarzda bir oyuncu. Çünkü oyun stili gösterişli. İzlediğim videolarda 4 tane röveşata golü var, bir kaç tane de yarım vole golü. Tek ayağının üzerinde sekerek penaltı atıyor, mükemmel göğüs pası bırakıyor, Ronaldinho çalımı atıyor, topuk pası atmayı çok seviyor, taban pası atıyor, reverse çok yapıyor ve Zlatan gibi uçan taban golleri de var. Artistik puanları çok yüksek nezdimde, stili gerçekten Zlatan’ı andırıyor ve kendisi de çok koyu bir hayranı olduğunu, örnek aldığını her röportajında belirtiyor, maç spikerleri dahil hemen herkes kendisine Turkish Zlatan diyorlar zaten. Gerçekten bu konu çok önemli, bu makalenin ana fikri olmasa da baba fikri. Zlatan’ı harbiden çok izlemiş, fiyakalı her pasını, her çalımını çalışmış. Hatta tribün çekimi bir videosu var kanalında, videonun bir yerinde bir rakip takım taraftarı” adama bak lan, aynı İbrahimoviç gibi oynuyor”diyor..

Teknik bir oyuncu olduğu çok belli, bilekleri çalışıyor. Araya çok iyi bırakıyor, top kontrolü çok iyi, pas isabeti ve şiddeti konusunda da gayet iyi duruyor, hantal değil. Orta sahaya çok yakın oynuyor, atak başlatıyor oralardan. Diyebilirim ki ceza sahası içindense oralarda görmek daha olası. Özellikle sol çizgide çok fazla gördüm. Bu konu biraz kafa kurcalayıcı, taktik gereği mi, bilmiyorum, oynayınca anlayacağız. İkiye birlerde çok iyi duvar olmuş ceza sahası dışında ve bunu çok yapıyor, hava topu var elbette..

Sonuçta adam Bundesliga 2 gol kralı, eften püften bir lig olmadığının altını çizelim, boru değil diyelim de tam olsun. Elbette o ligde gol kralı olmak kolay değil ama çok sistematik bir takımda oynadığı izlenimi oluştu bende. Tıkır tıkır işleyen bir makine gibi takımı. Neden diyeceksiniz? Atılan goller öyle çok zor, inanılmaz cinsten falan değildi. Pozisyon zorluğu anlamında söylüyorum.

İşin açıkçası ben 27 gol atmış olmasına çok takılmıyorum, Karagümrük ve Denizlispor’daki performansı ve videolarından edindiğim izlenim kadarıyla golcü kimliği konusunda tereddütlerim var, karşı karşıya bayağı kaçırmış, bu adam leblebi gibi gol atar diyemiyorum. Üstünden 3-5 sezon geçmiş, bitiriciliği ne kadar gelişti, bilmiyorum. Ama bence çok iyi bir santrfor. Fenerbahçe’nin majör santrforu olabileceğini sanmıyorum ama şuna eminim, geçtiğimiz sezonki Fenerbahçe’de banko oynardı, Pelkas gibi taraftarın gönlüne de taht kurardı.

Sonuçta bu adamın tek bir canlı maçını izlemedim, videolara baktım ve bir şeyler karaladım ama gerçekten detaylı bir şekilde mercek altına aldığımı söyleyebilirim. Şimdi sen desen ki Bursaspor veya Denizlispor Serdar Dursun’u almış, derim ki ligin içinden geçer, lige damgasını vurur ve hatta de ki Rizespor almış, çok iyi bir santrafor, çok ses getirir derim ama çıta Fenerbahçe çıtası olunca net konuşmak çok zor. Kumaşı Vedat Muriqi’den daha kaliteli duruyor ama bir de Fenerbahçe’de görelim, Vedat kadar güçlü değilse şu yazdıklarımla dalga konusu olurum, tefe koyup çalarlar beni..

Vitor konusundaki fikrim belli, umarım o da değişmiştir, futbolu olgunlaşmıştır. Luiz Gustavo’yu orta sahaya tekrar monte etme derdine düşerse yine bol yan pas izleriz, yine kabız futboluna döneriz ve 70. dakikada ilk hamlesi Serdar Dursun olur ve bench’ten gelip fayda sağlar diye düşünüyorum. Çift santrfor deneyecekse Serdar bence çok uygun bir oyuncu ama yanına Dzeko falan olmaz, farklı tipte bir oyuncu gerekir, Niang, Aboubakar gibi bir şey. Arnautović de olur bence ama Ali Koç vizyonunu biraz tanıyorsam Boupendza’nın peşindedir şimdi. Dediğim gibi bu takımda Gustavo oynayacaksa feriştahını getir 20’nin üstünü atamaz.

Ben Serdar Dursun transferini çok yerinde buldum. Fayda/Maliyet anlamında çok mantıklı duruyor. Sürpriz de yapabilir. Adı geçen Šporar’dan falan çok daha fazla iş yapar ama dediğim gibi sürpriz. Fenerbahçe’de oynamak gerçekten çok farklı, bazen bir sinir harbine döner maç, Fenerbahçe nefretiyle büyümüş stoperiyle ayrı uğraş, hayatının maçı olarak gören forvetiyle ayrı uğraş, hakemiyle ayrı uğraş, gözlerinden nefret fışkıran hocasıyla ayrı uğraş, bir yıl boyunca bu maça bilenmiş ev sahibi takım seyircisiyle ayrı uğraş, uğraş da uğraş, zor yani. Fenerbahçe forması ile izlemeden ne desek havada kalıyor ama Zlattan Brahimovic her halükarda alınırdı ve alındı, ne diyelim, Allah utandırmasın.!

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

 

Son Haberler

DEDE-BABA-OĞUL, 3 NESİL MİLLİ FUTBOLCULAR KULÜBÜ

Kuşaklar boyu aynı mesleği yapan aileler vardır. Baba, dede mesleğini devam ettirir, oğlu da babadan devralıp kendi oğluna... Bunu futbola...

Benzer Konular