HER ŞEYİN İLACI ZAMAN
Avrupa Ligi yorgunu Fenerbahçe, dün akşam Rize’de bu sezonun ilk puan kaybını yaşadı. Fiziksel ve mental yorgunluğa, ilk yarıdaki etkisiz ve silik futbolda eklenince Fenerbahçe taraftarlarının kafalarında bazı sorular da oluşmaya başladı. Tam bu sorular şekillenmeye başlamışken, Robin Van Persie yine akıl ve beceri dolu bir vuruşla skoru Fenerbahçe lehine çevirdi. Her defasında belirttiğim gibi, Robin Van Persie henüz hazır olmasa bile kalite kalıcıdır. Fenerbahçe golü bulsa bile ilk yarı boyunca Rize kalesine gidemedi. Bu sırada verilen, bana göre haksız penaltı, sezon başı yedek kalır, hatta takımdan gönderilir denilen ve dün akşamın yıldızı olan Volkan Demirel tarafından şık bir şekilde kurtarıldı. Her zaman söylerim formda bir Volkan Demirel futbolu bırakacağı güne kadar Fenerbahçe kalesinin yegane sahibidir.
Kötü futbol ama skor avantajını ele geçiren takımımız, ikinci yarıya akılcı bir taktik değişikliği ile başladı. Forvet sayısını teke düşürüp, Alper hamlesi ile orta sahada daha etkin olmak istendi ve bu plan tuttu. İkinci devre beklenen Fenerbahçe sahadaydı. Burada tek soru acaba tek santrfor olarak Fernandao oyunda tutulup henüz %100 hazır olmayan Van Persie kenara alınabilir miydi ? Fenerbahçe bu devrede özellikle Nani’nin de silkelenmesiyle maça hakim olan taraftı. Pozisyonlar üretti, denedi ama yine bu sezon başından beri başımızı ağrıtan stoper sorunu ile kalesinde golü gördü. Daha sonra iki tarafta galibiyete gidebilecek pozisyonlar üretse de maç berabere belki de hakkı olan skorla sona erdi.
Fenerbahçe’de Alves- Kjaer ikilisi bir türlü dikiş tutmuyor. Bunu tehiş edip, tedavi edece olan da teknik kadro. Nacizane yorumum, bana göre kule tabir edilen iki tane uzun, hava hakimiyeti yüksek, ilk hamleci ama ağır stoperin yan yana oynama devri geçti. Stoperlerinizden biri mutlaka çabuk, pozisyon bilgisi yüksek, ve topu oyuna doğru sokup hücumu başlatabilecek özelliklere sahip olmalı. Ayrıca Alves- Kjaer ikilisi sağ stoper özellikli oyuncular ve bu durumda sol stoper olarak oynayan oyuncu sürekli aksıyor ve yerini kaybediyor. Olası bir stoper transferi de kulüp tarafından sürekli yalanlandığına göre, Çek Milli takımı sol stoperi Kadlec artık sahada şans bulmalı diye umuyor ve düşünüyorum.
Diego bal yapmayan arı şeklinde devam ediyor ve bana göre yavaş yavaş formadan uzaklaşmaya başladı. Volkan Şen bir de olası Feghouli transferi olursa, Diego kulübe de hamle oyuncusu rolüne alışmak zorunda. Mehmet Topal iyi bir oyuncu ancak hücum çıkışlarında ağır kalıyor, formda bir Ozan Tufan forma için ciddi şansa sahip olabilir. Eleştirdiğimiz Nani bu maçın özellikle ikinci yarısında kalitesini sahaya koydu ve bizlere derin bir oh çektirdi. Ben her maç üzerine koyarak devam eden Şener ve Josef De Souza’ nın ilk 11 için rakiplerine göre 1 adam öne geçtiklerini düşünüyorum.
Son olarak Vitor Pereira için de 1-2 yorum yapmak isterim. Hoca dün ikinci yarıda yaptığı taktiksel değişiklikle, tek bir oyun planı olmadığını gerektiğinde farklı planları da olduğunu bizlere gösterdi. Bana göre ikinci yarıda ki taktik, Fenerbahçe’nin dış saha ve içerideki zorluk seviyesi yüksek maçlardaki ana taktiği olmalıdır. Yani orta sahada sağlam, rakibe boş alan bırakmayan, hücumda da yetenekli ayaklarıyla golü arayan Fenerbahçe kolay kolay rakiplerine boyun eğmez. Hiçbir takım 34 maçın 34 ünü de kazanamaz elbet puan kayıpları olacaktır hele ki bu takım 11-12 yeni transfer yapmış ve bambaşka bir sisteme adapte olmaya çalışıyorsa. Fenerbahçe taraftarı gönlünü ferah tut, atılan çakma manşetlere, yapılan taraflı yorumlara kafayı takma. Son gülen iyi güler bunu sezon sonunda hep beraber göreceğiz. Sağlıcakla kalın…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
MURAT AŞIK
mail : murat.asik@abcspor.com
twitter : @muratasik_
