Sezonun ilk yarısını liderlikle tamamlayan Beşiktaş’ta ikinci yarıya bir büyük maç ile giriş yapılıyordu. Halen Beşiktaş’tan maaş almaya devam eden (!) Abdullah Avcı’nın yönetiminde toparlanma sürecine giren ve zor gol attığı gibi, gol yemesi de zor olan bir takım haline gelen Trabzonspor’un konuk edildiği maçın kolay olmayacağı belliydi. Beşiktaş’ta taraftarın çoğunluğunun oynamasını istediği Montero ve Rıdvan 11’deydi.
Hızlı başlayan karşılaşmada her iki takım da sakatlıklar verdi. İlk dakikada Trabzonspor’da Abdülkadir Parmak, 12’de de Beşiktaş’ta Rıdvan sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldılar. İlk ciddi tehlikeyi Beşiktaş’ın solundan Djaniny çok hızlı geldi ve Baker’i kaleciyle burun buruna bıraktı. Ersin bu pozisyonda çok başarılıydı. Sonra Beşiktaş Larin ile gole yaklaştı, Uğurcan iyi kurtardı. Her iki takım da orta sahaları hızlı geçiyor ve rahat pozisyona giriyordu ki, bu Beşiktaş açısından alışıldık bir durum değildi, işler yolunda olsa bu kadar fırsat vermemesi gerekirdi. Nitekim ilk 45 dakikada uzun süredir hiçbir rakibe verilmediği kadar pozisyon verildi. Beşiktaş da Larin ve Mensah ile bir iki defa gole yaklaştıktan sonra ilk yarım saat dolmak üzereyken aranan gol geldi. Rıdvan’ın yerine oyuna giren N’Sakala yaptığı bir bindirmede Larin ile verkaç yaptıktan sonra çok düzgün bir orta yaptı. Aboubakar bu ortaya aynı güzellikte kafayı vurup Uğurcan’ı nihayet mağlup edebilen oyuncu oldu.
Bu gol sonrası Beşiktaş rakibini daha hazırlıksız yakalayabileceği bir çok kontraatak fırsatını son pas hataları veya ağır kalınan hamleler nedeniyle heba etti. Ve olumlu ya da olumsuz sonuçlandırılamayan her atakta Trabzonspor ani kontraataklarla yanıt verdi. Beşiktaş’ın sağındaki Rosier’i oldukça zorlayan Nwakaeme 44’te klasikleşen çalımlarından biriyle sağına çektiği topu kaleye gönderdi, önce Vida sonra Montero’ya çarpan topta Ersin çaresiz kaldı. Bir şans golü gibi görünse de, bu kadar çok fırsat verilmesi nedeniyle sürpriz bir gol olarak değerlendirilemezdi.
İkinci yarıya daha hızlı giren de konuk ekipti. İlk 5 dakika Beşiktaş yarı sahasında geçtikten sonra Siyah-Beyazlılar oyunu rakip sahada oynamaya başladı. 60’ta Ghezzal/N’Koudou ve Mensah/Dorukhan değişiklikleri geldi. Ghezzal’ın takım savunmasına katkısını yetersiz görmesi nedeniyle oyundan çıkartıldığını düşünüyorum, Larin’i sağa çekerek Rosier’e bir destek yaratmak istedi hoca muhtemelen. Ancak Ghezzal’ın ince işlerdeki maharetine duyulan ihtiyacın da had safhada olduğu bir maç olduğundan riskli bir tercihti. Değişikliğin hemen sonrasında bir korneri hızlı kullanan Trabzonspor’da Nwakaeme yıllardır alıştığımız inanılmaz dar alan sihirbazlıklarından birini yaparak yoktan bir gol var etti ve Beşiktaş yenik duruma düştü.
Bu golden sonra Atiba yerine Ljajic hamlesi geldi Sergen hocadan. Beşiktaş özellikle kendi sol kanadından çok pozisyon verse de, pozisyon bulma anlamında kıtlık çekmediği bir maç oynadı, ama sezon başından beri gol yollarındaki en şanssız maçı olduğunu da söylememiz gerek. Özellikle son 25 dakikada Beşiktaş’ın normal şartlarda rahatlıkla 3 gol bulması şaşırtmazdı. Ancak hem Uğurcan’ın yerli Muslera görüntüsüyle kahramanlaşması, hem de Beşiktaşlı oyuncuların bazen kendi takım arkadaşlarına çarpıp golü önleyen şanssızlıklar yaşaması nedeniyle beraberlik golü bir türlü bulunamadı.
N’Koudou çok yetenekli bir oyuncu olmasına karşın çoğu zaman basit olanı değil, en zor olanı zorluyor, bu da böyle zamanlarda zarar veriyor. N’Sakala’nın kötü maçlarından biri değildi, elinden geleni verdi ama Rıdvan’ın hızı ve yaratıcılığı arandı.
Abdullah Avcı’nın Başakşehir zamanlarından bu yana uyguladığı bir yöntem Atiba’nın üzerine baskı uygulamaktı, bugün de bunu yaptı. Atiba ve Rosier’in bu sezon herhalde en zorlandıkları maç olmuştur.Beşiktaş her şeye rağmen kazanabilecek veya puan çıkartabilecek kadar pozisyon ürettiği bir maç oynadı, ama son 20 dakikaya Dorukhan’ın haklı kırmızı kartı yüzünden 10 kişiyle girince işi daha da zorlaştı. Buna rağmen son dakikalarda yüzde yüzlük gol şansları yakalandı, ama bu kez şans yanında değildi Beşiktaşlı oyuncuların.
Her zaman olmaz zaten, uzun maratonda muhakkak bu yol kazaları olur, olacaktır. İkinci yarının hemen başında bu uyarının gelmesi belki de hayırlı olacaktır.
İyi futbolun f’sini oynayamadıkları halde skandal dış müdahaleler ile lige tutundurulan malum takımların aksine Beşiktaş kaybederken bile futbol oynayarak kaybediyor. Bu maçı da Gaziantep, Alanya maçları gibi bir yol kazası olarak görüp, hiç moral bozmadan yola devam etmek gerekiyor. Yönetim takımın ihtiyaç duyduğu alternatif isimleri geç de olsa takıma kattı, bunun da muhakkak yarışta faydası görülecektir. Kaybedilen liderlik koltuğunun kısa süre içinde geri alınacağına eminim…
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu