Volkan, Fenerbahçeli olmama rağmen en sevmediğim oyuncuların başında gelir. Hem rakip takımları aşağılayan, hem de saha içinde kendi takımına zarar veren ve sporun ruhuna yakışmayan provokatif hareketleri dolayısıyla seneler içerisinde bendeki saygısını kaybetmiş bir oyuncudur. Kazakistan maçı öncesinde sahayı terk etmesi sonrasında ise “Volkan olayı” Türkiye spor kamuoyunun bir anda en çok konuştuğu konu oluverdi. Maçı unuttuk diyemiyorum, zira bu olay olmasaydı da alınan başarısız sonuçlardan sonra Kazakistan gibi bizden iki gömlek aşağıdaki bir takıma puan kaybetmek bize bu maçın varlığını ancak bu kadar hatırlatabilirdi.
Dünyanın başka bir milli takımında, sadece başka takımın oyuncusu olduğu için kendi milli takım oyuncusuna maç başlamadan önce herhangi bir şiddet eyleminde bulunan oldu mu diye hatırlayamadığımdan yazıyı yazmadan önce internette ufak bir araştırma yaptım. Milli takım protestoları çok var ama böylesine rastlamadım. Bilen olursa beni de aydınlatabilirse sevinirim.! Bu kadar büyük bir nefret bize özgü sanırım.
Belli ki bizde artık milli takım diye bir şey kalmamış. Endüstriyel futbol ve küreselleşme milli takımları bitirdi eyvallah ama sosyolojik araştırmalar her şeye rağmen hala milli takım aidiyetinin taraftarlar için çok önemli olduğunu ve milli maçların ulusal bir çimento görevi gördüğünü ortaya koyuyor. Sadece 200 yıllık suni bir devlet olan Belçika’nın vatandaşları kadar bile milli takımımıza sahip çıkamıyorsak, halkın belirli bir kesiminde “bu benim milli takımım değil” algısı oluşmaya başladıysa biz zaten aslında ölmüşüz de ağlayanımız yok demektir. Bu saatten sonra geçmiş olsun!
Volkan olayı sonrası tüm spor kamuoyu bir suçlu aramanın peşine düştü. Aslında insanlar Fenerbahçeliler ve Fenerbahçesizler olarak ikiye ayrıldı. Fenerbahçeliler Volkan’ın bunları hak etmediğini ve gazetecileri döven Fenerbahçeli güvenlik görevlilerinin provokasyon kurbanı olduğunu söylüyorlar. Diğerleri de Volkan’ın centilmen bir sporcu olmadığından dolayı bunları hak ettiğini. Ben her iki tarafa da geçtiğimiz gün andığımız Ahmet Kaya’nın deyimiyle “hadi sen git işine” diyorum.
Hepiniz suçlusunuz beyler. Bugüne kadar hepiniz “ben yaşayayım, diğerleri ölsün” dediniz, hepiniz tansiyonu yükselttiniz, hiç biriniz diğerinin ne dediğiyle ilgilenmek zahmetine dahi katlanmadı. Bugüne kadar hep tek amacınız, uluslar arası arenada rezil rüsva olan Türk futbolunun Türkiye’de varlığını bir şekilde sürdürebilmesi oldu. Başka ülkelerde takımının kombine biletini 300-400 avrolara alabilen taraftarlar varken siz 2500 TL’ye kombine satıyorsunuz da insanlara karşılığında rezillikten başka ne veriyorsunuz? Burak Yıldırım iki yıl önce bıçaklandı, sonrasında ne oldu? Süper Kupa finalinde Galatasaraylılar Manisa’da Fenerli avına çıktı, sonrasında ne oldu? Alın futbol diye izlettirdiğiniz kepazeliği de başınıza çalın!