12 Dev Adam koç Ataman yönetiminde umutla başarılarını izlediğimiz bir jenerasyonla yeniden yapılanmaya gidiyor. Avrupa şampiyonası ile başlayarak bu yolda belki de fedakarlıklar yapmamız gerekecek ve başarı kadar yeni ve genç oyuncuları artık ay-yıldızlı formaya alıştırmaya da odaklanmak zorundayız. Kısaca bu tarz geçiş dönemleri zor ve sancılı olur ki bir de bunun üzerine tartışmasız tarihimizin en zorlu grubunda mücadele edeceğiz.
Emir’den sonra takımımızın yeni devşirmesi Dixon saha içinde koç Ataman’ın en büyük yardımcısı ve hücumda en önemli silahımız olacak. Onun performansı ve Sinan ile uyumu turnuvada göstereceğimiz ilerlemenin de önemli bir belirleyicisi olacak. Bu noktada Dixon 1 numara gibi görünse de maçın bir çok anında topu getiren isim olmayıp 2 numaraya geçerek skorerliğini kullanmaya çalışacak ve bu da saf bir oyun kurucusu olmayan ve top taşımada zorlanan millileri-maalesef Dixon dışında elimizdeki oyun kurucuların tamamı bu anlamda eksikler- topa baskı yapan takımlar karşısında zorlayacak. Ayrıca işin savunma tarafında da Dixon’ın fiziksel zaafı nedeniyle perdelerden çıkarken zorlanması ve takımı sürekli adam değişimine itecek, rotasyonlar ve yardım savunması çok kritik olacak.
Bunun yanında Cedi ve Melih’in şutları da çok kritik olacak. Dixon’ın dribbling üzeri bulduğu üçlükler dışında yay gerisinden isabet bulamazsak hücumda çok zorlanacağız çünkü Dixon dışında kendi şutunu yaratabilen ve delici özellikleri olan bir diğer silahımız yok. Maalesef şuanda üçlüklerle yaşayan bir takım görünümündeyiz.
Dixon direksiyondayken uzunlarla oynayacağı ikili oyunlar set hücumlarında önemli bir silahımız olacak. Fakat Semih tepeye perdeleme getirmeyi pek tercih etmediği için işimizi zorlaştırırken Oğuz oyundayken Dixon ile çok daha verimli olabiliyorlar ve tecrübeli pivotun hem alçak postta 1-1’deki etkinliği hem de yüksek postta sahip olduğu şut tehditi hücumda iç-dış dengesini ve çeşitliliği oldukça arttırıyor. Ancak ağır ayakları ile ikili oyunları savunmadaki eksikliği ve ribaundlara yeteri kadar katkı verememesi de takımımızı kötü etkiliyor. Bu noktada Semih’in savunması ve Oğuz’un hücumu olarak iki farklı özellikte uzuna sahibiz. Koç Ataman’ın rotasyonu doğru yapması ve maçın hangi anında hangi uzunumuzu sahada tutacağı çok önemli olacak. Oğuz-Furkan ikilisini birlikte kullanmak da Oğuz’un savunmadaki zaaflarını bir nebze olsun kapatacağı için doğru bir opsiyon olabilir. Ömer’in devam eden bel ağrıları nedeniyle forma giyemeyecek olması ve Enes’in “basketbol dışı” nedenlerden dolayı kadroya alınmaması sonucu pota altındaki üstünlük avantajımızı kaybetmiş olduk. Elbette Semih, Furkan A. ve Oğuz çok değerli, önemli oyuncular ancak kabul etmemiz lazım ki Enes’in hücumdaki Ömer’in savunmadaki dominantlığını arayacağız.
Koç Ataman mümkün mertebe her sayıdan sonra ve özellikle isabetli serbest atışlardan sonra tam saha 2-1-2 ya da 2-2-1 zone press ile rakibin set hücumuna oturmasını engellemeye çalışıyor. Bunu yaparken ve 3 ve 4 numarayı önde tutarak sıkıştırmaları denerken arkada çabuk oyuncuları tutarak sarkan topları çalmayı hedefliyor. Elbette arkada kısa oyuncuların kalması, dribblingsiz-pasla pressden çıkılması halinde pota altından kolay basketler yenmesini sağlıyor ama bu press sayesinde rakibin hücum süresinden ciddi bir miktar çalınıyor ve maç her zaman bizim istediğimiz yüksek tempoda kalabiliyor. Baskının doğru işlemesi milli takımın başarısını direkt etkileyecek faktörlerden biri olacak.
Tabi bir de Ersan faktörü var. Onun ribaundlarda efektif olması ve ikili oyun savunmasına full konsantre olması gerekecek çünkü alternatifi olmayan oyuncularımızın başında geliyor. Hücumda da ondan mutlaka her maç çift haneli bir katkı almamız gerekiyor, dış şut tehditi sayesinde set hücumlarında sahaya yerleşimimizde bizi çok rahatlatacak bir oyuncu Ersan. Ancak NBA’de genelde 3 numara oynaması onun yay gerisinde fazla vakit geçirmesine, pota altından uzaklaşmasına neden olmuş. Bunun yanında onun başlattığı 4-5 arası oynanan ikili oyunlar da hücumdaki önemli silahlarımızdan biri olacak. Dış şutları girmese de “bildiğimiz” Ersan gibi oynayıp mutlaka mücadelesi ile takıma katkı sağlamalı.
Ayrıca Cedi, Furkan K., Kartal gibi değerli gençlerimizin de artan sürelerle vereceği mücadeleyi zevkle izleyeceğiz. Özellikle Cedi, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve asla geri adım atmayan yapısıyla hem savunmada hem de ribaundlarda takımımızın ateşleyicisi olacak ki hücumda da ekstra sayılar bulursa bizi çok rahatlatacak.
Avrupa şampiyonası öncesi takımın iskeleti netleşmiş durumda ve 9 oyuncunun yeri kesin diyebiliriz. Ancak kalan 3 oyuncu için teknik ekibimizin işi hiç kolay olmayacak gibi görünüyor.
Dixon- (Doğuş?/Kartal?/Kenan?)
Sinan-Melih (Furkan K.?)
Cedi- (Birkan?/Göksenin?)
Ersan-Barış
Semih-Oğuz-Furkan A.
Ataman da Sarıca da fazla rotasyonu sevmeyen koçlar ve daha şimdiden takımdaki görev dağılımları ve kadro yapısı netleşmiş durumda; Dixon, Sinan, Ersan üçlüsünü mümkün olduğunca sahada çok tutacaklarını ve bu oyuncuların 30’ar dakika civarında süre alacaklarını düşünüyorum. “Ölüm grubunda” vereceğimiz zorlu mücadelede sahada yer alan her oyuncumuzdan katkı almamız ve mutlaka Dixon ile uzunlarımızı efektif kullanıp, iç-dış dağılımını doğru yapmamız gerekecek. Ersan’ın ribaundlarda, Sinan’ın savunmada vereceği katkı ve enerji çok önemli olacak ve ayrıca bu iki tecrübeli oyuncumuzun mutlaka Dixon’a hücumda da yardım etmesi gerekecek. Melih ve Cedi ise turnuva boyunca x-faktörlerimiz olacak.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu.abcspor.com
Twitter: @fersudeniz