Bir acayip Beşiktaş maçının analizi…
Türkçemiz garip. Başlığa bakınca bizi farklı yerlere götürdüğünü görüyoruz. Beşiktaş mı acayip, maç mı acayip yoksa analiz mi… Buna siz karar verin. Maddelerle bu analize geçelim:
- Beşiktaş rakiplerine göre daha zorlu süreçlerden geçti. Parası yoktu ne yapacağını bilemedi. Sonra parası oldu herkese dert oldu kimleri alacağı…
- Takımın bel kemiği, aynı mevkiin iki oyuncusu daha başlamamış ligin ilk yarısını kapattı.
- Bursaspor başkanı Beşiktaş antrenörü ile üriner bir yarışa girerek benim size satacak oyuncum yok dedi. (Ona göre sorun oyuncunun kafasının karıştırılmasıydı. Oysa kafası karıştırılan oyuncu Galatasaray ile yapılan maçın yıldızı oldu, oysa kafası karıştırılmayan oyuncu hiçbir maça çıkmayacağını söyledi. Her iki oyuncu da daha önceki iki arkadaşının gittiği takıma gitti. Ama tek suçlu Beşiktaş ilan edildi)
- Bu arada maçtan alakasız bir not: Eğer bir oyuncuyu baştan çıkarma tanımı yapılacaksa bknz bölümüne Beşiktaş kalecisi Cenk’e yapılanlar yazılmalıdır…
- Oynanan maçın yıldızı elbette tartışılmaz biçimde Oğuzhan Özyakup oldu. Ama herkesin gözünden kaçan bir Olcay Şahan var.
- Olcay Şahan geçen sezon herkes tarafından eleştirildi, oyunculuğu ve adamlığı sorgulandı. Ama o adam çıktı bir gol iki asistle tamamladı maçı. Aslında geçen sezon yaptığı gibi terinin son damlasına kadar yırttı kendini. Kurtarıcı olarak gelen Quaresma’dan kanadını alıp onu ortaya itti ki u hareketin ne kadar doğru olduğunu skor ve oyun kanıtladı zaten. Şimdi olması gereken ona maymun diyen Beşiktaş taraftarının sıraya dizilerek “pardon abi” demesi
- Umarım aynı “pardon”u Quaresma için ben de söylerim. Ben onu geçen sezonlarda kafasına göre şut çekmekle, ayağının arkasından top geçirmek için pozisyon kaybetmekle, elini kolunu sallayıp hakemi ajite etmekle, maç seçmekle ve poz atmakla suçluyordum. Özür dileyecek pozisyona gelmek için can atıyorum. Henüz bunu gerektirecek bir durum yok
- Dikkatlerden kaçtı ama maçın kahramanlarından biri bir buz torbası… İkinci yarı başında Quaresma oyundan alınınca tüm internet camiası Güneş’in üstüne çullanmak için vaziyet aldı. Bu adam alınır mıymış, takımın lokomotifiymiş. Evet hepsi Güneş’ten daha çok biliyorlardı. Ama adamın bacağına bağladığı buz torbası sakatlıktan dolayı yapılmış değişiklik izlenimi uyandırınca sosyal medya bilgeleri sustu…
- Belki gerçekten bir sakatlık vardı. Ama bana sanki yokmuş gibi geldi. Çünkü iki yıldız bu maç için gereksizdi belki de. Belki bu takımda gerektiğinde defans bloğunun arasına gidecek Necip’e ihtiyaç vardı. Çünkü o girdikten sonra bir daha aralara kaçan adam göremedik. Belki Mersin yoruldu da ondan devamı gelmedi bu atakların… Belki de Necip Oğuzhan’dan istenmemesi gereken defans varyasyonlarını çaktırmadan yerine getirdi de ondan. Ki bunu Oğuzhan’dan istemenin insanlık dışı olacağını tartışmayız değil mi?
- Futbolda en çok dikkat ettiğim şey oyundan zevk alan oyuncu suratı… Quaresma’yı eleştiririm ama adamın yüzüne bakınca toplara vurmaktan aldığı orgazma yakın zevki görmemek için kör olmak lazım. Ama kaleci Tolga öyle mi ya? Sanırsınız ki evde atomu parçalayıp insanlığı kurtaracakken karısının ricasıyla çocuğuna top oynattırmak için sokağa inmiş… Zaten kendisine yuvarlanarak gelen topu ceza sahasının bir metre dışında kırmızı kart görme pahasına kucaklaması da bunun göstergesi… İstemiyorsa söylesin bence. Arkasındaki kaleciler de taş çatlasa bu kadar kötüdür…
- Bu takımdan Oscar Cordoba diye bir kaleci geçti. En önemli özelliği takımın 10 numarasından daha isabetli pas yüzdesiydi. Tolga bu yeteneğe tepki olarak doğmuş gibi… Bir tane isabetli aut atışın ya da degajın olsun ne olur ya? Hayır şunu diyebilir: “Ben yeteneksizim, zaten oynamaktan da sıkılıyorum alın abicim siz başlatın topu.” Kimsenin buna hayır diyeceğini zannetmiyorum…
- Bu maçta orta saha eksiği gözükmedi Beşiktaş’ın. Çünkü iki takım “hızlı koşan herkes orta sahayı geçsin izin verelim tamam mı” ön anlaşmasıyla sahaya çıkmış gibiydi. Ama bu ülkenin orta sahada inanılmaz mücadele eden takımları var. Adamı maymuna çevirirler. İkinci hafta oynanacak Trabzonspor maçı bunun için çok önemli bir gösterge.
- Son olarak Tosiç… Maçı seyredenler ne kadar gördü bilmiyorum: İyi ya da kötü yaptığı her hareketin ardından helal olsun da deseler küfür de etseler kulaklarını tıkayıp yerine döndü. Müthiş bir görev adamı. Lig TV bir kez olsun adamın yüz ifadesini gösteremedi kafasını öne eğip görev yerine koştuğu için. Bir insan bir kere olsun “bu kadar geldik pozisyon aldık bir pas vermediniz” demez mi ya? Kadir ve Ulvi görev adamlığı görüyorum onda. Bu karakterler çok parlamasa da takımı çok parlatıyorlar.
SERHAT AYAN