Kendi kalesine attığı golle oyuna başlayan Fenerbahçe son derece ne yaptığını bilir bir halde sahadaydı.
Sezon başında “Aykut Kocaman” futboluna dönüş diye tabir edilen, bol paslı ama fazlasıyla yana oynanan oyun, yavaş yavaş dikine bir hal almaya başlıyordu işte.
Diego’nun bunda payı büyüktü. Yavaş yavaş isininanlardan biri de oydu belli ki. Adam eksiltti, oyunu açtı, yeri geldi dikine beklediğimiz son paslarından attı. Yorulana kadar bir hayli iyiydi.
Fenerbahçe’nin bir diğer dikine oynayanı Alper Potuk ta belli ki oynadıkça açılıyor, açıldıkça takımın oyununa büyük katkı veriyor.
İlk devre ortada sıkışıp kalan Emenike, ikinci devre kanada geçip önünde sevdiği geniş düzlükleri bulunca da takım atağa daha süratli çıkma şansı buldu.
Bunlara Meireles ve Topal’ın da çabuk kazandıkları topları, hatasız oyuna sokmaları eklenince sezonun en iyi futbolu çıktı ortaya.
Hakemin görmezden geldiği penaltılar da takımın hızını kesemedi. Hele hele Emenike’ye verilmeyen penaltı, basında oluşturulan “Fenerbahçe penaltılarla kazanıyor” algısının yarattığı baskıdan başka bir şey değildi.Hakemin bu skandal kararı yüzünden çıkacak tartışmaları da önlemiş oldu Fenerbahçe.
Bütün bu pozitif gelişmelerin yanında, yaklaşık 400 kişinin kombine iptali geceye damgasını vurdu,keyifleri kaçırdı. İçlerinde çok çok iyi Fenerbahçe’lilerin olduğu, Çağlayan’da, Silivri’de başkanlarının yanında olan, biber gazlarını ardarda yemekten çekinmeyenler de cezalandırıldı. Kurunun yanında yaş ta yandı ve büyük bir yanlışa imza atıldı!
Umarım bu yanlıştan en kısa sürede dönülür.