Kimine göre bir kumaş türü, kimine göre ise bir müzik türü olsa da fantezi, bir çok kişi için çok daha başka anlamlar ifade eder, olgun, şişman, sekreter, hizmetçi vs diye de uzayıp gider. Malum sonu yoktur fantezinin ama futbolda biraz uzak durmak lazım.. Öyle 3-5-2 falan, hem de ağır stoperlerle, üstelik liberosuz ? Kadıköy’de hadi gene neyse; Avrupa’da, deplasmanda ? Bambaşka fantezilere malzeme olursun yani.
Monaco bizden daha kaliteli bir takım, En ciddi hazırlık maçı olarak bakanlara da hak veriyorum. Neuestadter, Kjaer ve Skretel’den oluşan bir üçlü var, önlerinde Josef Ozan ikilisi, İki kanat bek de kenarlarda var, toplam 7 etti, ofansif Salih de orta 5’linin tek ileri dönük oyuncusu, ileri ikili Emenike ve Fernandao.. Görelim bakalım dedik ve ne gördük ? Çabuk Ozan ve kendi etrafında dönmeyen Salih Fenerbahçe’nin geçen sezona kıyasla daha hızlı topu hücuma taşımasına sebep olacak. Bu bir artı elbet ama hücum hattında kalite noksanlığı nasıl aşılacak o bir soru işareti.. Seyirciyi stada nasıl getireceksin o da ayrı bir dert.
Tek sorun bilet fiyatı değil tabii ki. Umutsuzluk ve küskünlük daha büyük etken. Fenerbahçe maça çok iyi başladı, Salih’in maçın hemen başında direkten dönen topu, ardından Fernandao’nun sayılmayan golü ki; buz gibi gol ve hemen ardından Emenike’nin iyi yere vuramadığı kafa yürekleri ağza getirdi. Ozan’ın derin topunda önünde kalan topa Emenike’nin vuramadığı pozisyon ise saç baş yoldurdu.. Ebenike dedi sanırım tüm Türkiye 26.dakikada. Fenerbahçe’nin kalesinde etkili bir atak görmediği ilk 40 dakikanın ardından Van der Wiel’in derin topuyla gelişen Emenike nihayet ağları buldu ama 2 dk sonra benzer bir topta Skretel ıska geçip, Ertuğrul zamanlama hatası yapınca Falcao skora denge getirdi.
Golün hemen ardından gol yemek, son dakikada gol yemek hep acemi işleri, İşte bunları sevmiyorum.. Skretel için bir şanssızlık anıydı, iyi oynuyordu, yazık oldu bence. İkinci 45 dakika durgun başladı Fenerbahçe adına.. Moral bozukluğu mu desem inanç eksikliği mi bilemedim zira iki pozisyon birden verdi. Kötü giden ikinci yarıda 60.dakikada sağdan Van Der Wiel bir Gökhan Gönül (!) ortası yaptı, Emenike penaltı noktasından bileti çaktı ve 2-1’i yakaladı Fenerbahçe.. Fenerbahçe morallendi, Emenike kendini buldu ama tuhaf bir şekilde yerini Aatıf’a bıraktı. Nasıl bir kafa (eğer sakat değildiyse) anlamak mümkün değil.
Bence Fenerbahçe de olumsuz etkilendi, üretken olamadı.. Ozan-Salih paslaşmasında 80.dakikada Fenerbahçe Ozan’ın ayağından Bir gol daha kaçırdı.. Salih’inde topuk pası enfesti. Sen misin veren bu topuk pasını, hoop o da kenara, Şener içeri, şaka gibi yemin ederim.. İki iyi adamını oyundan alırsan bu olur, pozisyon dahi bulamadan maç bitti, Fenerbahçe kazandı ama bu skor muhtemelen yetmez. Son 10 dakikayı böyle geçmemelisin, baskıyı Kur’an lazım. Bu işler hocadan geçer o dakikadan sonra. Fenerbahçe kalitesinden kaybetmiş gibi görünse de Nani’den başka bir kayıp yok.
Gelenler daha iyileri. Nani hariç tabii. Josef ve Fernandao en kötü iki oyuncumuzdu. Van Persie’den benim beklentim yok, bir tek Emenike ile bu iş gitmez. En iyi transfer Van Der Wiel, Skretel çok sağlam ve faydalı, Neustadter ise Kadlec ayarında bir şey. Bu tarz oyunda kısa boylu bir stoper olması lazım, daha teknik en azından.. Ozan’ı beğendim, Salih olacak gibi ama ara ara yok oluyor. Bence oraya bir 10 numara hala şart.. Hatta Ozan tek ön libero, Salih ve bir 10 numara olmalı.. Maçın adamı Emenike idi, Van Der Wiel de maçın diğer adamı oldu.
Pereira bildiğiniz gibi, futbola pluton kadar uzak, kendi halinde takılıyor, tarifi mümkün olmayan bir adam. Cemaatten kurtulduk, Allah yüzümüze bakarsa bundan da kurtulacağız bir gün, iş işten geçmeden olsun.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
