https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TÜRKİYE A MİLLİ FUTBOL TAKIM ANALİZİ

Okunması Gerekenler



Normal
0




false
false
false

EN-CA
X-NONE
X-NONE






































































































































































CEM SIPAHIBu yazıda Türkiye A Milli Takımını incelemeye çalışacağız. Fatih Terim’in başa getirilmesi ile beraber ivme yakalayan Türkiye’nin mevcut kadrosu, ve oyun anlayışı üzerine geniş çaplı bir analiz sunmakla, gerçekçi bir veri tabanı oluşturmak iyi bir kaynak yaratabilir okuyucuya. Bu analizi yaparken, şu anda aktif futbol oynayan Türk oyuncuların arasından en iyilerinin seçilmesi ve bunlara en uygun oyun şablonunun hangisinin olduğuna dair bir fikir oluşturmak amacındayız.

Fatih Terim’in genel koordinatör/teknik direktör olarak üçüncü defa görev almasıyla birlikte son 5 aylık periyot içerisinde oldukça fazla sayıda oyuncu  milli takımlara çağırıldı. Bazı oyuncular ilk kez A Milli olmanın gururunu yaşarken, takımın ana kadrosunu oluşturan deneyimli oyuncular da göz ardı edilmedi. Şöyle bir göz gezdirirsek Türkiye’nin şu anki geniş ana kadrosu şu oyunculardan oluşuyor.

KALECİ:

Onur Recep Kıvrak, Tolga Zengin, Volkan Demirel

SAĞ BEK:

Gökhan Gönül, Veysel Sarı, Tarık Çamdal

SOL BEK:

Caner Erkin, İshak Doğan

STOPER:

Semih Kaya, Ömer Toprak, Ersan Gülüm, Aykut Demir, Serdar Aziz, Uğur Demirok

DEFANSİF ÖN LİBERO:

Mehmet Topal, Aytaç Kara

ÇİFT  YÖNLÜ ORTA SAHA:

Emre Belözoğlu, Hamit Altıntop, Alper Potuk, Bilal Kısa

OYUN KURUCU:

Selçuk İnan, Nuri Şahin, Tolga Ciğerci

OFANSİF ORTA SAHA

Oğuzhan Özyakup, Hakan Çalhanoğlu, Salih Uçan

AÇIK:

Arda Turan, Olcan Adın, Gökhan Töre, Olcay Şahan, Adem Büyük

SANTRAFOR:

Burak Yılmaz, Umut Bulut, Mevlüt Erdinç, Mustafa Pektemek, Cenk Tosun

Bu oyuncular sakat ya da formsuz olmadığı sürece Fatih Terim’in gözdeleri ya da bu yolda önemli bir yol kat etmiş durumdalar.  Görüldüğü üzere bek ve defansif ön libero pozisyonlarında as oyuncu açısından, önemli bir eksiklik göze çarpıyor. Milli takıma aday kadro seçerken Fatih Terim, kuşkusuz her pozisyon için en azında 3 adet güçlü ve tecrübeli  futbolcunun yanında,  1-2 tane de yeni yetenek göz önünde bulundurmak ister doğal olarak.

Bu yüzden bazı pozisyonlar için değişik isimleri kadroya çağırıp, bu oyuncular arasından yakın gelecekteki milli takım iskeletine dahil olacakların hangileri olacağına karar vermek istiyor. İzlenimiz bu. Sağ bek için uzun süre Salih Dursun’un üzerinde duran Terim, bu oyuncunun Galatasaray’a transferinin ardından yedek kalması ile birlikte Tarık Çamdal ve Veysel Sarı opsiyonları üzerinde durmaya başladı. Tarık Çamdal, hem iki bek pozisyonunda birden oynama kabiliyeti, hem de ofansif bek seven Fatih Terim’in oyun düzeninde ileri çıkışlarıyla ve bindirmeleri ile daha uygun bir aday gibi gözüküyor . Veysel Sarı ise daha çok defansif bek olarak, güç, dayanıklılık ve mücadelesi ile ön plana çıkıyor.  Ancak iki oyuncunun da orta kesme kabiliyetlerini geliştirmeleri, hem kulüp hem de milli takımda yüksek performansla oynamaları için şart. Sağ bek için diğer bir aday da Ç. Rizeli Koray Altınay. Bir önceki aday kadroya çağırılan Koray son İsveç maçı döneminde sakattı. Ancak oldukça güçlü ve seri bir oyuncu olarak göze batıyor.

Sol bek pozisyonunda ise Hasan Ali Kaldırım’ın Fenerbahçe’de gözden düşmesi ile birlikte, Caner Erkin’e alternatif olabilecek aday olarak D.Ç. Karabüksporlu İshak Doğan ön plana çıktı. İshak, çok süratli ve çabuk bir bek olmasa da, orta kabiliyeti yüksek ve teknik bir oyuncu. Ancak onun da, manevra kabiliyetini ve sıçrama yeteneğini artıracak nitelikte güç çalışması ve daha seri olması gerekiyor.

Stoperde Semih ve Ömer ikilisi uzun süre sakat ya da formsuz olmadıkları sürece milli takımın tandemini oluşturacak gibi gözüküyorlar. Ersan bu oyuncuların arkasındaki 3. stoper olarak Fatih Terim’in kafasında şekillenmiş gibi dururken, 4. stoper olarak Uğur Demirok son maçta kadroda yer aldı. Uğur gerçekten de, uzun süredir bu formayı hak ediyordu. Sürekli üst düzey performans sergilemesinde, oldukça iyi bir sıçrama ve kafa topu alma yeteneği dışında, topsuz oyunda da etkin rol almasının da önemli bir etkisi var. Markaj, sezinleme ve karar verme yetenekleri de oldukça üst düzeyde Uğur Demirok’un.

Stoperde ayrıca Aykut Demir ve Serdar Aziz Terim’in aklındaki diğer iki opsiyon olarak ön plana çıkıyorlar. İki oyuncu da, ligimiz için oldukça üst düzey stoperler. Aykut, Ömer Toprak stilinde sert bir stoper;  Hollanda çıkışlı olmasına rağmen topu oyuna sokuşu üst düzey olmasa da, çok seri ve güçlü bir oyuncu. Ayrıca markaj yeteneği ve kendini takıma adamasıyla da ideal bir stoper görüntüsü veriyor. Serdar Aziz ise, daha serin kanlı ve çift hamleli olması ile birlikte daha Avrupai bir stile sahip. Yurtdışında önemli bir takımda oynama potansiyeli taşıyan birkaç genç yerli yetenekten bir olan Serdar Aziz, mutlaka uzun vadede Türk Milli Takımı’nda daha çok yer alacaktır. Serdar da, aynı Aykut gibi bir stopere göre oldukça seri ve çabuk bir oyuncu. Ayrıca,topu oyuna sokma kabiliyeti de iyi seviyede. Bu bölge için Fenerbahçe’nin tecrübeli iki stoperi  Egemen Korkmaz ve Bekir İrtegün’ün yanı sıra, Galatasaray’da sol bekten stopere evrilen Hakan Balta ve Gökhan Zan da her zaman Fatih Terim’in elinde iyi birer opsiyon olarak duruyorlar.

Ön libero için Mehmet Topal’ı yedekleyecek ilk oyuncu olarak Eskişehirsporlu Aytaç Kara gözükse de, Terim bu oyuncunun ligde biraz daha tecrübe kazanmasını bekliyor olabilir. Ancak her haliyle Aytaç tam anlamıyla modern bir ön liberoda olması gereken tüm özellikleri birden bünyesinde barındırıyor. Uzun boyu, güçlü fiziği, pas dağıtım kapasitesi ve oyunu iyi okumasının yanında, topsuz oyunda da oldukça iyi olan Aytaç kesinlikle A Milli takıma uzun süre hizmet edebilecek düzeyde bir oyuncu. Henüz 20 yaşında olduğu göz önüne alınırsa, birkaç yıl içerisinde çok önemli bir oyuncu olabilir.

Kısa vadede ise, Fatih Terim Mehmet Topal’ın olmadığı anlarda bu pozisyonda oyun formatını biraz değiştirerek  Alper Potuk’tan yararlanıyor. Alper orta sahadaki 3 pozisyonda birden oynayabilme yeteneği olan bir oyuncu olsa da, bir defansif ön libero değil. Dolayısı ile son İsveç maçındaki gibi orta sahayı çift oyun kurucu ile şekillendirmek de Fatih Terim’in elindeki bir diğer opsiyon. Topal’ın oladığı maçlarda Alper, Selçuk İnan ve Nuri  Şahin ile birlikte  iyi bir orta üçlü oluşturma potansiyeline fazlası ile sahip. Ancak yine de, deplasmanlarda oynanacak eleme maçlarında ya da üst düzey şampiyonalarda mutlaka M. Topal’dan başka bir ön liberoya daha ihtiyacımız var.

Çift yönlü orta saha olarak ise Türkiye tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar çok sayıda opsiyona sahip. Bu pozisyonun tecrübeli isimleri Emre ve Hamit’ın yanında, Selçuk İnan ve Nuri Şahin ayrıca ‘playmaker’ yetenekleri ile, milli takımın oyuncu havuzunda önemli yere sahipler. Ayrıca Tolga Ciğerci de bu sene Hertha Berlin, geçen sene de B. M’Gladbach’taki performansını sonucunda, ilk defa olarak İsveç maçında kadroya çağırıldı. Uzun vadede bu bölge için önemli bir opsiyon.  Diğer yandan Akhisar’daki üst düzey oyunuyla Bilal Kısa da, her zaman takıma katkı yapabilecek önemli bir tecrübe ve yetenek. Sık sakatlanan Nuri ve Emre’nin olmadığı zamanlarda, orta sahada oyun kurma görevini rahatlıkla sırtında taşıyabilecek bir oyuncu Bilal Kısa.

Genel olarak, 3’lü orta  saha ile oynayacağı maçlar için Fatih Terim’in tek santrafor kullanmak zorunda kalacağı aşikar. Dolayısı ile, mutlaka çok iyi bir 10 numaraya ihtiyacı var. Geniş kadro içinde bulunan Oğuzhan Özyakup ve Hakan Çalhanoğlu oldukça yetenekli olmalarına karşın henüz milli takımın gediklisi olamadılar. Ancak, iki oyuncu için de Terim’in büyük umutlar beslediği aşikar. Son İsveç maçına her ikisi de çağırılmasındaki sebebini tam olarak anlayamasak da, önümüzdeki 1 yıl içinde kesinlikle ‘senior’ oyuncular olarak milli takıma katılacaklardır. Hakan, Bundesliga’da oldukça kötü bir sezon geçiren Hamburg’da 23 maçta 7 gol ve 2 asist ile oynuyor, ki birçok maçta da hatalı bir seçimle  sol açıkta görev aldı. Oğuzhan ise ligde 3’er gol ve asist ile oynamasına karşın, sıklıkla Biliç tarafından kaleye daha uzak olan merkez orta saha pozisyonunda görevlendirildi.  Her iki oyuncu da, sçoğunlukla 4-2-3-1 sistemini tercih eden Fatih Terim’in oyun anlayışında, santrafor arkasındaki skorer ofansif orta saha görevini üstelenebilecek kapasiteye sahip. Ayrıca bu oyunculara Fenerbahçe’de az süre alan Salih Uçan’ı da eklemek gerekir uzun vadede.

Kanatlarda ise, Arda Turan’ın partneri olarak Olcan Adın ön plana çıkıyor. İkisini birden, ters ayaklı olarak zıt kanatlarda oynatmak  oldukça mantıklı gözüküyor ki, modern futbolda genelde açıklar artık bu şekilde kullanılıyor; Ribery-Robben örneğindeki gibi.  Bu oyunculara Beşiktaşlı ikili Olcay ve Gökhan alternatif olarak hemen ilk olarak akla gelenler. Her ikisi de milli takımda oynamayı hak edeecek şekilde kulüp takımlarda sürekli ve başarıyla forma giyiyorlar. Bu 4’lüye alternatif olarak Fatih Terim şu ana kadar Adem Büyük, Murat Duruer, Sefa Yılmaz, Aydın Karabulut, Sercan Sararer ve Tunay Torun’u denese de, ne bu oyuncuların gol ve asist sayısı kulüp takımlarında ön plana çıkıyor, ne de A Milli seviyede yeterli performansı sergileyebildiler şu ana kadar.

Adem Büyük, mücadeleci yapısı ile Terim’in saygısını kazanmışa benziyor, ancak üst düzeyde bir milli takımda görev alabilecek kadar  etkin değil 3. bölgede. Yine de, ikinci (yardımcı) santrafor olarak geniş kadroda kendine yer açabilir uzun vadede. Sefa Yılmaz ise, tipik açık özelliklerine sahip, bire birde etkili ve fuleli bir oyuncu. Ancak geçirdiği ağır sakatlık kendisini önemli ölçüde geri plana attı. Tunay Torun ise Kasımpaşa’da tekrar forma girmeye başladı. Yeni sezona kadar yükselişi devam ederse, önemli bir opsiyon olarak geniş kadroda kendine yer bulabilir gibi gözüküyor.

Santrafor pozisyonu için elde oldukça yüksek sayıda oyuncu bulunuyor Türkiye için. Fatih Terim Burak Yılmaz ve Umut Bulut’a her zaman güveniyor. Aklına gelen 3. isim de Mevlüt Erdinç. Mevlüt aynı Umut gibi tipik bir golcü (poacher) olmasa da, yüksek toplarda etkili ve takım presini sürükleyebilecek fiziksel kaliteye ve çalışma prensiplerine sahip bir oyuncu. Arada sırada milli takıma çağırılan Cenk Tosun ise şu ana kadar genelde göz ardı edilmesine karşın, bu sezon önemli bir çıkış yakaladı. Şu ana kadar ligde 9 gol ve 6 asist yapan Cenk, gezen tipte bir santrafor olması ile, bizce önemli bir oyuncu. Kanatlara doğru kat eden ve ani patlamalar yapabilen tarzda bir oyuncu olmasından dolayı, asist potansiyeli de yüksek bir forvet tipi. Umut ve Mevlüt’ten birinin yerine, orta vadede kendine milli takımda yer açabilir. Özellikle önümüzdeki sene Beşiktaş’ta başarılı olursa, A Milli Takımın kapıları kendisine çok daha fazla açık olacaktır.

Beşiktaş’ın şu andaki yerli santrforu Mustafa Pektemek ise, büyük bir potansiyel taşımasına rağmen, geçirdiği birçok ağır sakatlığın etkisinde gereken patlamayı bir türlü gerçekleştiremedi. Ancak takımında form düzeyine artırır ise, Mustafa da önemli bir yetenek ve mutlaka kendine şans bulacaktır Terim’in takımında.Tecrübeli santrafor Semih Şentürk de, Antalyaspor’daki performansını artırırsa yine akılda tutulması gereken bir tercih olur.

Son olarak, kaleci pozisyonu, Türkiye A Milli Takımı adına en zengin seçime sahip olduğumuz bölge. Onur, Tolga ve Volkan gibi 3 üst düzey ve tecrübeli kaleciye hiçbir zaman sahip olmamıştık tarihimzde bundan önce. Hangisine kaleyi teslim edeceği Fatih Terim için önemli bir seçim olacak. Ayrıca Sinan Bolat, Kayserispor’daki iyi performansı ile her zaman iyi bir aday milli takım için. Keza, Cenk Gönen ve Mert Günok, sırasıyla Tolga ve Volkan’ın sakat olduğu dönemlerde, kulüp takımlarında kaleyi devralarak A Milli Takım’a seçilip, oynayabilecek kapasiteye sahipler. Bu 6 adet iyi kalecinin yanında Fatih Terim Rizesporlu Serkan Kırıntılı’yı da aklında bir opsiyon olarak tuttuğunu bir önceki aday kadroya çağırarak gösterdi.

Görüldüğü üzere şu andaki çekirdek aday kadroyu geniş yelpazede ele alırsak 34-35 oyunculuk bir milli takım havuzu bulunuyor Fatih Terim için. Son dönemde denenmek üzere çağırılan oyuncular ile birlikte bu sayı 41-42 civarına çıkıyor ki, bu Avrupa’daki her ülke takımı için iyi bir sayı.

Bizim öngörümüze göre henüz bu aşağı yukarı 40 kişilik havuzda yer bulmamasına karşın, ön plana çıkan başka oyuncular da bulunuyor.  Bir de bu oyunculara göz atalım;

Yasin Öztekin:  Yasin B. Dortmund altyapısından yetişme bir oyuncu.  Geçen sene Trabzonspor’dan gönderilmesi bizce önemli bir hataydı. Düşmeme mücadelesi veren Erciyes’te 6 gol 5 asistlik bir performans sergilemesi bunu önemli bir kanıtı. Yasin oldukça akıllı, etkili ve hızlı bir oyuncu. Dar alandan topla çıkabilen, uzaktan etkili şutları olan ve bekleri ürküten stiliyle bire birde çok başarılı ve yetenekli bir oyuncu. Disiplin sorunlarını halletmişe benzeyen Yasin göz ardı edilemeyecek bir yetenek.

Cenk Ahmet Alkılıç: Aynı takımdaki Cenk ise, Hikmet Karaman ile birlikte açık oyuncusundan sağ beke evrildi bu sezonun 2. yarısında.  Çok seri ve atik bir oyuncu olan Cenk, ayrıca dripling ve orta kesme yeteneği de üst düzeyde bir oyuncu. Rıza Çalımbay’ın makasına uğradığı Rize’den geldiği Erciyes’te göz kamaştırıcı bir performans sergiliyor. Defansif yönünü de geliştirebilirse, Gökhan Gönül ile aynı seviyede oynayabilecek kapasitede bir oyuncu.

Deniz Yılmaz: Elazığspor’da sene başından bu yana gösterdiği istikrarlı performansı ile göz kamaştıran Deniz Yılmaz Bayern Munich alt yapısı mezunu olması nedeniyle de, Türk oyuncuların birçoğunda eksik olan topsuz oyunda da aktif ve etkili olma özelliğine sahip. 19 maçta attığı 11 gol ve yaptığı 4 asist ile şu ana dek mutlaka milli takıma çağırılması gerekiyordu.  Sağ ve sol ayakla da topa sert vuran ve oldukça da iyi sıçrayan bir santrafor Deniz Yılmaz. Yüksek ihtimalle sene sonunda büyük bir takıma transfer olacaktır. Umarız 26 yaşındaki bu oyuncudan milli takımımız çok geçmeden faydalanır.

Serdar Gürler: Elazığspor’daki diğer bir süper yetenek Serdar Gürler’in ise neden hala A Milli olmadığı konusu yine Deniz için olduğu gibi bir muamma oluşturuyor. Süper Ligde Caner’den sonra en fazla asist yapan Türk oyuncu olan Serdar, (8 asist) oldukça teknik ve fırsatçı bir oyuncu. İki kanatta birden oynayabiliyor ve içeri kat eden stili, bire birde kolay adam geçmesiyle ideal bir açık oyuncusu olarak göze çarpıyor. Serdar’ın da aynı Deniz gibi,sezon sonunda 4 büyüklerden birine transfer olma ihtimali oldukça güçlü.

Emre Güral: Robin Van Persie’nin gençliğini anımsatan yetenekleriyle Emre önemli bir yetenek. Trabzondaki formu devam ettiği takdirde mutlaka milli takım seçicileri tarafından kadroya çağırılacaktır. Trabzonspor’daki santrafor sorunu hazır devam ediyorken, Emre Güral kendini gittikçe daha fazla gösterecektir.

Güray Vural: Denizlispor’dan da tanıdığımız Giray, bu sezon Akhisar’ın sol bek pozisyonunda 7 asist yaparak önemli bir çıkış yaptı. Son derece seri ve çabuk bir oyuncu olan Giray, aynı Caner gibi etkili ortalara kesebiliyor, ve oldukça çalışkan bir oyuncu. Bizim düşüncemize göre İshak Doğan’a kıyasla Caner Erkin için daha etkili ve iyi bir alternatif oluşturuyor.

Bu 6 oyuncu dışında Trabzonsporlu Yusuf Erdoğan, Bucaspor’un kalecisi Ömer Kahveci, Beşiktaş’ın Fulham’dan transfer ettiği genç yetenek Kerim Frei, Eskişehirspor’un sağ beki Kamil Ahmet Çörekçi, Kasımpaşa’nın ön liberosu Alparslan Öztürk, Kayserispor’un oyun kurucusu Okay Yokuşlu,  ve İstanbul B.B.’nin sağ açığı Enver Cenk Şahin ümit milli takımımızdan A milliye uzun vadede yükselebilecek önemli yetenekler. Özellikle Ahmet Çörekçi ve Alparslan Öztürk kısa vadede, sağ bek ve defansif ön libero sorunu yaşayan Fatih Terim’in gözüne girip a milli formayı beklenenden daha evvel  giyebilirler.

Orta vadede ise, performanslarını bir tık daha yukarı çıkarabilmeleri kaydı ile Eskişehirspor’un sol bek/açık oyuncusu Özgür Çek, Antalyaspor’un başarılı kalecisi Hakan Arıkan,  Gaziantepspor’un yedek santraforu Muhammet Demir, Elazığspor’un sol açığı Onur Ayık, Galatasaray’ın ön liberosu Ceyhun Gülselam ve Gençlerbirliği’ni sol beki Uğur Çiftçi A Milli takıma yükselebilecek potansiyele sahip oyuncular olarak ön plana çıkıyor. Gazintepsporlu Turgut Doğah Şahin de kesinlikle göz önünde tutulması gereken bir yetenek.

Görüldüğü üzere geniş bir perspektiften bakıldığında Türkiye A Milli takımı için önemli bir oyuncu havuzu bulunuyor, tüm sanılanın aksine. Eğer Fatih Terim, Anadolu takımlarından yeni oyuncuları aday kadrolara çağırmayı devam ettirir, ve etkili tercihler yaparsa, Türkiye için yakın gelecekte umut hiç de az değil. Önümüzdeki Avrupa Şampiyonası’na 24 takım katılacak. Dolayısı ile, oldukça kuvvetli bir ihtimalle biz de orada olacağız. Bu birçok oyuncu için çok önemli bir fırsat. Başarılar diliyoruz…

cem.sipahi@abcspor.com

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular