https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TRABZON’A DESTEK DEĞİL, FENERBAHÇE’YE KÖSTEK

Okunması Gerekenler

Bazen taraftar olarak hata yapıyoruz. Bir mağlubiyet sonrası hemen ”ruhsuz bunlar” deyip geçiyoruz. Ben de defalarca bunun karşısında durdum. Dedim ki: ”Hayır futbolcularımız ruhsuz falan değil. Bazıları kalite olarak yetersiz olabilir, teknik taktik hatalar ya da yönetimsel yanlışlar sonucu konsantrasyonlarını kaybedebilirler, antreman kaliteleri düşebilir. Bu onlardan çok bizim hatamız.”

İşte bakın o çokça ruhsuz dediğimiz futbolcular nasıl da onurlu ve alkışlanası bir mücadele verdiler bugün neredeyse maçın tamamını 10 kişi oynarken.Serdar Aziz’in, Kim’in, Osai’nin, Crespo’nun verdiği savaşa hangimiz eleştiri getirebiliriz? Szalai’nin, Zayc’ın, çıkmadan önce çok yorgun düştüğü son 5 dakika hariç Mert Hakan’ın isyan edişlerine hangimiz şapka çıkartmayız? Bu çocuklar düzgün çocuklar. Maalesef biz bir şekilde hoca istikrarını sağlayamadık, ilk Trabzon maçı sonrası krizi yönetemedik, yeni hoca kararında yine geciktik,çok tereddüt ettik, Samandıra’da yine huzurlu bir çalışma ortamı yaratamadık. Dolayısıyla yine kötü bir sezon geçirdiysek hatayı futbolculardan önce kendimizde aramamız gerekiyor.

Gelelim işin mücadele kısmından teknik kısmına. Evet 10 kişi kaldık ama ben her 10 kişi kalınan maçta bu kadar mahkum oynamayı kabul edemiyorum. İlk yarıda Trabzon’daki maçta da aynısı geçerliydi. Tamamen oyunu rakibe bırakmıştık. Bugün de kontrol tamamen Trabzon’a geçti. Kaptığımız toplarla zaman zaman hızlı çıkmaya çalıştık ama çok adamla kaleye gidemedik. Gol bulmak için tek şansımızın duran top olduğu çok belliydi, nitekim bu şekilde golü bulup beraberliği kurtardık. Ancak burada bir detaydan söz etmek istiyorum. Maç Trabzon’un kontrolünde 1-0 giderken hiç içinizden şunu geçirdiniz mi? ”Bizdeki x futbolcuya gelsin top. O bireysel yeteneğiyle bir şeyler yapabilir.” dediniz mi? Benim aklıma böyle bir oyuncu gelmedi. Yani Fenerbahçe’de net bir kalite eksikliği var. Bunu kabul etmemiz lazım. Neyse ki bu kalite eksikliğimizi oyuncular kısmen de olsa yürekleriyle kapatmasını bildiler.

Tabii oyunun buraya gelmesinde hakemin vermiş olduğu kırmızı kartın büyük etkisi var. Fenerbahçe rakibine göre özellikle ön tarafta daha zayıf olsa da maça istekli başlamıştı ve tam da baskısını artırmaya başlamıştı kırmızı öncesinde. Pozisyonun tekrarını şimdi eve gelip televizyonda gördüm. Tartışmasız biçimde kırmızı ile alakası yok. Bir defa bu tip pozisyonları ağır çekim ya da bir fotoğraf ile değerlendirmemek lazım. Hatta arada sıkışmış bir top ta var, Irfan Can’ın da öncesinde topa müdahelesi sözkonusu. Siopis kayarak geliyor. Irfan Can’ın gaddarca ve kasıtlı bir basması yok. Çok net VAR hakemi Mete Kalkavan’ın işgüzarlığı ve Zorbay Küçük’ün karakter gösteremeyip kararının arkasında duramaması.

Ha tabii maçın hakeminin görülmemiş biçimde gece yarısı atanması isimden bağımsız bir şüphe yaratmıştı. Sezon başından beri gereksiz şekilde hakemlerin Trabzon’a verdiği destek te gözönüne alındığında bir çok kişi yine bir Trabzon’a omuz verme operasyonu olarak düşünebilir bu geceyi. Ben farklı düşünüyorum. Bugünkü maç Trabzon’a destek değil, Fenerbahçe’ye köstek operasyonuydu. Bakın bir çok örnek verebilirim size farklı sezonlardan . Fenerbahçe ne zaman başını çıkarsa , ne zaman toparlama emareleri gösterse ya da liderliğe yükselse hep o zaman karşımıza çıkıyor bu hakem operasyonları. Geçtiğimiz yıllara dönmeyeyim, örnek çok. Bu sezon ilk operasyon”liderken” Trabzon’da çekilmişti. Sonra zaten daha önce hep olduğu gibi kendi kendini imha etti Fenerbahçe . Ancak uzun zamandır ilk defa 3 galibiyet üstüste aldık son haftalarda. Lig 2.’liği için umutlandık. Bunun Fenerbahçe için maddi manevi anlamı büyük ancak 2.’liğimize bile tahammülü olmayanlar düğmeye bastı. O yüzden düşüncemi tekrarlıyorum. Bu gece özelinde amaç Trabzon’a destek değil, Fenerbahçe’ye köstekti. Hedeflerine de kısmen ulaştılar. Tamamen ulaşmalarını ise sahadaki futbolcularımızın yüreği engelledi.

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular