Bu kadar kötü bir oyunun ardından insan ne yazacağını şaşırıyor.Fenerbahçe tarihinin en büyük transfer harcaması sonrası ortaya çıkan bu futbolun mazereti olamaz. Diyeceksiniz ki:”Deplasmandan, hem de bize karşı takımını her zaman ekstra ötesi motive eden Tolunay Kafkas’ın takımına karşı 3 puan almışsın, daha ne istiyorsun?” Doğru, 3 puan güzel ama artık ”alışma dönemi” diye bir savunmamız da olamaz. Mütevazi bir takım olan Kayserispor karşısında etkili bir oyun, bol pozisyon, göze hoş gelen hareketler beklemek te hakkımız diye düşünüyorum.

Tamam hocanın artık biraz kabak tadı vermeye başlayan bir ”skoru koruma” takıntısı var ve bu bize hiç yakışmıyor. Ancak böylesine etkisiz ve coşkusuz futbolun tek sebebi bu olamaz. Örneğin bakıyorum, orta sahada Mehmet Topal ya da Joseph de Souza bir top kapıyor. Takım arkadaşlarından ise hareket eden, top isteyen, rakip savunmanın arkasına koşular yapan hiç kimse yok. Sanki duruyor herkes. Herhalde Pereira oyuncularına ”Koşmayın, olduğunuz yerde durun” demiyor.

Örneğin Beşiktaş’a bakıyorum, açıkçası herkesin göklere çıkardığı kadar da beğenmiyorum Beşiktaş’ın oyununu. Ancak şunu kabul etmek lazım orta sahada Atiba bir top kapıyor, takımını atağa kaldırırken çevresinde çekirge sürüsü gibi rakip yarı sahaya saldıran takım arkadaşları var. O yüzden övüyorlar zaten Beşiktaş’ın futbolunu. Hareket var, tempo var. Allah aşkına söyleyin bugünkü Kayserispor -Fenerbahçe maçı eğer Köln -Frankfurt maçı olsaydı 90 dakika seyretmeye tahammül edebilir miydiniz?

mail : alp.eralp@abcspor.com
twitter : @alp.eralp72