Maçtan önce, maç 2-2 bitecek deseler, muhtemelen Trabzon tarafı, zorlu deplasmanda bir puan kardır diye kabul eder, Beşiktaş tarafı ise kabul etmek istemezdi.
Oyuna Trabzon’nun daha etkili atakları, ilk yarıya şekil verdi diyebiliriz. Her ne kadar dengede gibi gözükse de, pozisyon etkinliği Trabzon’dan yanaydı. Direkten dönen topu, altı pasta kaçan pozsiyon, ve en nihayetinde gol. İlk yarı hakkaniyetli bir skorla bitti.
İkinci yarıya, Gökhan Gönül ve Caneri oyuna alarak başladı Güneş. Madem oynayacak durumdalar, neden oyuna bunlarla başlamayıp, Necip’ten bek yaratmaya çalışırsın? Neyse ki yanlıştan dönüldü ve oyuna alındı iki bek. Quaresma’da oyundan alındı ki, çok ama çok doğru karardı. Artık Quaresma’nın ayrılma dönemi geldi. Taraflar kırılmadan tatlı tatlı ayrılmalı. Anılarımızda hep o fantastik hareketleri kalsın.
İkinci yarıya hızlı başayan Beşiktaş, tam golü atacakken, mucizevi bir şekilde çıktı top. İki pozisyon sonrasında da, sahanın en iyilerinden Ljajic’in bir anlık zaafıyla durum 2-0 a geldi.
Geldi de, takımda kabullenme niyeti hiç yoktu. İtiraz eden oyuncu sayısı çoğunlukta olunca, iş golü bulmaya kalmıştı. Nitekim o baskı gittikçe arttı. Bu Güneş’e kar dayanmayacağı belliydi ve sahanın yıldızlarından Dorukhan’nın golüyle durum 1-2 ye geldi. Yanında da bonus olarak Trabzon‘nun paniğiyle beraber. Ardından ikinci gol de geldi ama, VAR ile iptal oldu gol. Ofsayt var kabul, ama üzerine kaç pozisyon geçmiş, kaset bu kadar geri sarılır mı, bence bu bir tartışma konusu olmalı. Yoksa her golün öncesinde ufak tefek şeyler bulunabilir. Bir standartı olmalı. Neyse itiraz edip, ağlak yapacak değiliz.
Trabzon bu sene şampiyon olamaz. Aslında kadro harika belki. Ama şampiyon gibi oynamıyor, kafası hala Anadolu klübü kafası. Ya sürekli yere yatılır mı? Hiç yerde yatarak zaman çalmaya çalışan bir şampiyon gördünüz mü? Uzatmalarda Toure’nin yalandan yere yatışını hangi şampiyonluk isteyen taraftar görmek ister? İşte bu yüzden büyük takım olamaz, olamıyor Trabzon. Bakın üç büyüklerin maçlarına, öyle yalandan yerde yatan adam neredeyse hiç göremezsiniz. Biri denese taraftarından tepki görür. Elbette arkaya yaslanabilir, defans yapabilirsin, ama amcın İstanbul’dan galibyet almak ise, pas trafiğini kuracaksın, topa daha fazla hakim olacaksın. İkinci yarıda tek kale maç yapıldı. Dorukhan’nın golünün iptali, Beşiktaş’ın havasını aldı ve en az 15 dakikasına mal oldu. O gol sayılsa, maçı 3-2, 4-2 gibi bir skorla alması çok mümkün olacaktı. Gol uzatmada gelmesine rağmen, Beşiktaş üçüncü gol şansını da yakaladı. Hatta Trabzon bile pozisyon yakaladı. Ama süre bitti, ve maçı Başakşehir kazandı. Ben Trabzonlu olsam, Beşiktaş’lıların “Yere yatsana “ tezahüratı çok yaralardı beni. Bunlar küçük takımların hocalarına oyuncularına söylenir. Bu konuyu iyi düşünmeli Trabzon camiası.
Herkes için zor bir sene oluyor. Ben Beşiktaş’ın lig ikinciliğine tav olurum. Savaşan bir takımla bu mümkün. Neyse ki, takımda aç oyuncu sayısı artıyor. Bu oyuncuların sayısını daha da arttırmak gerekiyor. Dorukhan ve Güven başta olmak üzere, istekli ve isyan eden oyuncularla, ligi olabilecek en iyi yerde bitirmek gerekiyor. Eksikler çok, ve kasada para yok. Aslında kimsede para yok. Sadece kaynağı belli olmayan Başakşehir, Kasımpaşa gibi camia takımları olmayan takımların başarıları var. Lig ne getirir ne götürür kimse bilmiyor ama, çok tatsız tuzsuz bir lig olacağı aşikar.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com
twitter: @cyuzak
