https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TARİH KOKAN ORGANİZASYON, TENİS

Okunması Gerekenler

kaan ilhan resimAmerika Açık, Fransa Açık, Wimbledon ve Avustralya Açık bu dört büyük müthiş organizasyon yani Grand Slam. Tenisin 21yy’da bu kadar popüler bu kadar eliter bir yapı arz etmesinin en büyük etmeni organizasyonlardaki bu denli üst düzey pazarlama kurgusu olduğunu sanırım hiç kimse göz ardı edemez, etmesi de mümkün değildir. Bir diğer etmen ise tabii ki de kökene, atalara sadık kalınması 14.yy’da Fransız Şövalyelerinin oynadığı bu oyun aslında ‘şövalyeler oyunu’ olarak da tanımlanabilir. Naçizane benim tanımlamam. Tenisi özümsemek, tenisi anlamak için bundan tam 89 yıl öncesine gitmek bu yıl aralıklarını deşmek gerekir sadece tenisi anlamayacağız, başarılarında ne kadar büyük anlamlar ifada ettiğini anlayacağız.1925 – 2014 yılı aralıkları bize tenis konusunda gerçeklerin ve tarihin çok ötesinde başarmanın o kadar da zor olmadığı sadece inanmanın önemli olduğunu anlatmıştı.

TENIS 11925 yılında Fransız Jean Borotra’nın Wimbledon ile başlayan başarı basamakları, 1926’da Amerika Açık, 1927’de Fransa Açık, 1928’de Avusturalya Açığı kazanması aslında artık tenisin benimsenmesi açısından bir başlangıç olarak da tanımlanabilir. Çünkü artık dünya yeni yeni organizasyonların spor hayatında yer almasını önündeki yıllarda da kendilerine çok büyük artılar katacağı konusunda hem fikirdi ve nitekim geldiğimiz bu yüzyılda da diğer milletlerin organizasyonları algılamalarının bize göre ne kadar ileride olduğunun sadece ufak bir ispatı..

TENIS2Grand Slam tarihinde çift erkelerde başarılı olanlar ise hiç şüphesiz Avusturalya menşeili sporcular. 1936 ve 2000 yıl aralıkları çok iyi irdelendiğinde bizim tanımlamalarımız ile Aussie’lerin ne kadar üst düzey başarılı olduklarını
görebilirsiniz. Adrian Quist, Frank Sedgman, Ken McGregor gibi isimlerin bu dört büyük organizasyonlardaki başarıları göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Tabi daha sayamadığımız birçok efsane de..

Eski tarihten başarı hikâyelerinden Kadınlara değinmemek olmaz, Margaret Molesworth, Suzanne Lenglen Helen Wills Mody ve tabii ki de sayamadığımız, yazamadığımız yazmaya sayfaların yetemeyeceği bir çok isim..

TENIS3Burada Grand Slam olarak bakmamız ya da organizasyon içerisinde değerlendirmemiz çok yanlış olur. Özellikle bu değerlendirme 21.yy sporcuları için onların bu kadar imkânları içerisinde, çünkü bir tarafta sadece isimsel bir algı varken burada markalaşma ve pazarlama hususu ön planda benim tabikide bu mevcut sporculara saygım ve sevgim var ancak 20.yy bana daha çekici geliyor ve onları sadece sporcular olarak değil de geminin kaptanı olarak görmek geliyor içimden… Tarihte yer alabilmek herkese nasip olacak bir şey değildir. Mevcut duruma bakabilmek için öncelikle geçmişten feyz alınması gerekliliği konusunda duruyorum ve bununda yazılarımda yer veriyorum21.yy popüler olanları hemen anlatmaya başlasak geçmişe ihanet olur o yüzden Jean Borotra benim favorim. Her neyse şimdi gönül rahatlığı ile mevcut durumu konuşabiliriz.

Serena Williams, Maria Sharapova, Roger Federer, Novak Djokoviç.. Tenis dünyasının 21.yy’daki en popülerleri . Apoletlerindeki başarı yıldızlarını saymaya gerek duymuyorum çünkü izlediğim filmi yeniden izlemek gibi geliyor bana.

TENIS4Bu isimler eğer bu kadar popüler ve bu kadar başarılı ise bunun altında yatan etmenler sadece modernize edilmiş bir takım imkânlar olmadığı ortada. Bu yazılarımdan sonra analizler kısmım başlayacak ve ben bu analizlerimde çok başarılı olmayı amaçlıyorsam ilk önce kökenlerini çok iyi değil çok çok iyi bilmem ve çok iyi aktarmam gerekir. Analizler bölümünde görüşmek dileğiyle hoşça kalın.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular