Futbolla biraz ilgisi olan herkes bu tabiri bilir. Maradona’nın İngiltere’ye attığı bu golün önemini anlatmak için biraz o dönemi açıklamak gerek.
80’ler şimdi nostaljik dizilerin konusu ama hiçbir dizi o dönemin psikolojisini veremiyor doğal olarak. İki kutuplu dünyada Sovyetler ve Amerika arasında kıyasıya soğuk savaş yaşanırken her an patlak verecek bir krizin 3. Dünya Savaşı’nı çıkarması işten bile değil. Şarkılar, filmler, kitaplarla popüler kültürde hep bir nükleer savaş korkusu, hep bir dünyanın sonu geliyor hissiyatı ve bunlardan bıkkınlık; bir yandan ne olacaksa olsun, bu gerilim bitsin durumları.
Amerika’nın başında Cumhuriyetçiler’in şimdilerde neredeyse ilahlaştırdıkları Ronald Reagan. Onun en büyük ve yakın müttefiki İngiltere’de ise Demir Leydi lakaplı Margaret Thatcher. Herkes Küba’dan, Kore’den, Doğu Almanya’dan ya da soğuk savaşın süregeldiği bir yerlerden kriz beklerken o da ne, 2 Nisan 1982’de Arjantin Falkland Adaları’nı buralar bizimdir diyerek işgal ediyor. Bizdeki Kardak Krizi benzeri bir durum bir anda İngiltere’nin donanmasıyla duruma müdahale etmesiyle büyüyor ve İngilizler adaları geri alıyor. İki taraf birbirine savaş ilanında bulunmuyor ama çoğu Arjantinli bine yakın asker ve az sayıda adalı hayatını kaybediyor. 74 günlük didişmenin sonunda 12 Haziran’da Arjantin teslim oluyor. Emperyal hayallerinden giderek uzaklaşan Britanyalılar ekonomik sıkıntı ve yüksek işsizlik oranlarını bir anda unutuyorlar ve bu savaş Thatcher’a bir sonraki seçimleri de kazandırıyor. Bu arada Arjantin’deki askeri hükümetin de başını yiyor tabii.
1982 Dünya Kupası’nda oynadığı 5 maçta iki gol atan ve elendikleri Brezilya maçında kırmızı kartla oyun dışında kalan Maradona, 1986 Dünya Kupası çeyrek final maçında İngiltere’ye karşı forma giyiyor. Meksika’daki turnuvaya çok iyi başlamayan İngiltere giderek form grafiğini yukarı taşımakta olmasına karşın Arjantin Maradona ile gücünün farkındadır. Falkland Savaşı’nın sona ermesinin ardından 4 sene 10 gün sonra 22 Haziran 1986’da, daha ilk devrede Arjantin çok sayıda atak yapmasına rağmen İngiliz defansını ve özellikle kaleci Peter Shilton’ı geçememiştir. İkinci devrenin altıncı dakikasında Steve Hodge topu ceza sahası çizgisi yakınından uzaklaştırmaya çalışırken ters bir vuruş yapar. Top kaleciye doğru havadan gider. Maradona kafaya çıkar ve Shilton’dan 20cm kısa olmasına rağmen topu ağlarla buluşturmayı başarır. Takım arkadaşları gole sevinmezler çünkü hakemin Maradona’nın golü elle attığını gördüğünü düşünüyorlardır. O kadar ki, Maradona “Gelin sarılın yoksa hakem golü vermeyecek!” demiştir. Tunus’lu hakem olan bitenin farkına varamaz ve golü verir. Bundan sadece dört dakika sonra ise Maradona 2002’de FIFA tarafından Yüzyılın Golü seçilecek olan muhteşem golünü atarak durumu 2-0’a getirecektir. 1986 Dünya Kupası’nda en çok gol atarak Altın Ayakkabı’yı alacak olan Gary Lineker’in golü durumu 2-1’e getirecek, ancak başka gol olmayınca Arjantin yarı finale ve sonrasında kupaya yürüyecektir.
Aynı maçta bu kadar önemli iki golün atılması kaderin bir cilvesi olsa gerek. Maradona’nın attığı ikinci gol öyle güzel ve ünlüdür ki, Azteca Stadyumu’nun dışında bu golün anısına Maradona’nın bir heykeli dikilmiştir. Ama o ilk gol yok mu… Maradona golün “biraz Maradona’nın kafası, biraz Tanrı’nın eli”yle atıldığını söylediğinden beri Tanrı’nın Eli kavramı bu golü ifade eder. Arjantinli Roberto Perfumo önemli olanın o turnuvada İngilitere’yi yenmek olduğunu, kupayı almanın ikincil olduğunu söylemiştir. Tüm Arjantin bu maçı Falkland Savaşı’nın rövanşı olarak görmekte ve hatta savaştan daha büyük bir zafer elde ettiklerini düşünmektedir. Yalnız bununla kalsa iyi; bu maç aynı zamanda 1966 Dünya Kupası’nda haksız bir şekilde İngiliz-Alman dayanışmasıyla elendiklerini düşündükleri maçın da intikamı anlamına gelmektedir. Bir ofsayt golü ve sudan sebeple atılan Arjantin kaptanının üzerine, bir de İngiliz teknik direktörün Güney Amerikalıları “hayvanlar” olarak nitelendirmesinin üzerinden 20 yıl geçmiş olsa da, Arjantinliler kendilerine yapılan haksızlık ve hakareti unutmamışlardır.
Bill Shankly’nin meşhur bir lafı var, “Bazıları futbolun ölüm kalım meselesi olduğunu düşünüyor. Emin olun bundan çok daha önemlidir.” diye. İşte bu maç ve gol Arjantinliler için de o kadar önemlidir!
ABCSPOR
