Bir dostum serzenişte bulundu, dedi ki kardeşim Altay’ı hep eleştirdin, bu sene maç kurtarıyor, yanıldın işte. Biraz övmen lazım, hiç övgüyle bahsettiğini hatırlamıyorum.
Çok iyi bir sezon geçiriyor, karşı karşıya çok iyi gerçekten, yerde iyi yayılıyor ama hala çok eksiği var ve kaleci şansı da yanında. Hatay maçında onca gol kurtardı ama kornerde boşa çıktığı pozisyonda topu Ozan çıkardı çizgiden, en iyi maçıydı oysa.
Medyanın göklere çıkardığı ikinci maçı da Karagümrük maçıydı, adam topu kornerden direkt kaleye gönderdi, komik bir gol yiyordu ama top direkten sekip kucağına geldi. Yani kritik bir virajda çok kritik bir hata yapma ihtimali hala çok yüksek.
Ankaragücü’nde 17 maça çıkmış 21 yaşındaki bir kaleci ve Harun’la sezona başlamak zaten hataydı. Başarısız bir sezon geçirmesine ve hatta ligin sondan üçüncü maçı olan Bjk deplasmanında yediği iki bariz hatalı gole rağmen bu sezonda da birinci kaleci olarak düşünülmüş olması ise kumarın dik alasıydı. Zar attın ve şimdilik tuttu gibi duruyor ama bu durum inancın değil, kumarın zaferi olduğu gerçeğini değiştirmiyor işte.
Sorun Altay’ın yeteneği veya yeterliği sorunu değil, sorun Fenerbahçe’nin bir idman yurdu olmaması sorunu.
Şampiyon olacağım diyerek yola çıkan takım kaleci yetiştirmeyecek, bir tane Muslera bulacak ama yedeği de Okan veya Fatih olmayacak, Altay olacak.
Antrenör yetiştirmek de senin işin değil, kondisyoner de, yardımcı antrenör de.
Oğuz Çetin hoca oldu bu kulübe, Ortega alıyorsun hocan Lorant, Diego, Meireles, Alves, Kuyt, Sow gibi saygın isimleri kadrona katıyorsun ama patron İsmail Kartal. Şimdi de Erol’u yetiştirmeye çalışıyorsun. Mesut Özil oyuna girerken neler yapması gerektiğini Yozgatlı izah ediyor taç çizgisinde. Hass..derim ben Mesut olsam..
Taraftar tartışıyor, İrfan, Pelkas, Mesut aynı anda oynar mı? Daum oynatır, Advocaat ta oynatır, Erol oynatamaz.
Yani her sene aynı terane. Yıldız var hoca yok, forvet var 10 numara yok, 10 numara bolluğu var forvet yok, hepsi var hoca yok, hoca da var kaleci yok, stoper yok falan filan.
Bugün Pelkas yedek kulübesindeydi, Erol Bulut öyle tercih etmiş, sorsan der ki sakatlıktan yeni çıktı. O zaman yedek kulübesinde ne işi var?
Göztepe’nin taktiği belliydi, ikinci bölgede top kapıp hızlı oyuncularıyla kontra denemek, maçın başında bir kere denediler, ardından da golü buldular Halil Akbunar’la. Sonrası yandı
gülüm keten helva.
Fenerbahçe geriye düştüğü maçlarda sıkıntı yaşıyor, maçı çeviremiyor. Gaziantep maçında da aynını yazmıştım, yine aynısı oldu, sürpriz de değil açıkçası. Çünkü rakip kapanıyor, alan daralıyor ve forvet hattındaki yetersizlik düğümü çözemiyor ve bu oyuncuların dar alan meziyetsizlikleri de iyice sırıtıyor.
Fenerbahçe geriye düştü de ne oldu? Topa sahip oldu, eyvallah ama topu ceza sahasında forvetlerle buluşturamadı, ilk yarıda iki pozisyon var karambol, ikinci yarı da o da yok ve maç 1-0 bitti.
Fenerbahçe inanılmaz bir deplasman performansı sergilerken iç sahada çok puan kaybı yaşadı. Bu durum tesadüf değil. Rakipler önce beraberlik diye gelip bir şekilde ilk golü attığı anda maçın kaderi de tayin oluyor.
Hatta Erol Bulut kendisi de itiraf etti, taktik değiştirdik, topu rakibe veriyoruz ve başarılı sonuçlar aldık dedi.
İşte olayın özeti tam da bu cümlede gizli. Erol Bulut bugüne kadar şampiyon olsun diye bir kadro kurmuş mu, hiç öyle bir hedefi olmuş mu? Üst sıraları zorlayalım, can yakalım, seyir zevki verelim diye kurulmuş iki kadro ile can yakmış, hepsi bu.
Bu yıl kurulan kadronun forvet hattı tam da bu düzende. Perotti’yi sayma, Sinan, Valencia, Thiam ve hatta yeni gelen Osayi’yi de dahil et tamamı kontra oyuncusu. Hadi Erol böyle, “sen de mi Brütüs” diye sormak istiyorum Emre’ye.
Baktı ki işler sarpa sardı, Erol Bulut oyuncu değişikliklerine gitti. Daha bir stoperimsi diye Gökhan’ı oyuna alıp, Nazım’ı çıkardı, Pelkas’la da Thiam’ı değiştirdi ve 3-5-2 denedi. Eyvallah, hep konuştuğumuz şey ama sonraki hamlesine bakıyorsun Osayi- Sinan. Bir geniş alan oyuncusu dışarı, bir diğeri içeri. İşte orada Ferdi beklenir ama hoca bu kadar. Kendisi Almanyalı ama hocalığı Anadolu.
Haa Ferdi girse çok mu şey değişirdi, bence değişmezdi, bu da ayrı konu.
Mesut, Mesut, Mesut. Adam 1.5 senedir top oynamıyor, 2015’deki halinden de uzak. 2015’deki hali de olsa bu maçı çeviremez çünkü ligimize de çok uygun bir oyuncu değil. Adam bir takımın beyni, oyun aklı ve pas trafiğinin başkomutanı. Topla dikine giden, ceza sahasında ince çalımlar atan, gol atmayı düşünen tipte bir orta saha değil, bana göre daha çok 8 numara gibi sahayı gezen bir oyuncu. Böyle bir oyuncuya da sahip olmak çok önemli, en azından ver yapacak bir adam var ama al-ver işini bu adamla yapamazsın, bu adam verir ama alamaz çünkü verdiği top ona geri gelmez.
Niye söylüyorum bunu, yakında bıdı-bıdı başlar bu adam bitik diye. Eski halinde değil ama bitik de değil, çok şey beklemeyin, farklı tarzda bir star. Kaç maçtır oynuyor, henüz gol girişimi yok çünkü oyun tarzı o değil. İkiye birde topu alırsa kaleciyle burun buruna gelir, Alex gibi, Pelkas gibi gol aramaz, bu adam takımı oynatır.
Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Hep diyorum ki bu forvet hattıyla olmaz, dediler ki Mesut, İrfan, Pelkas yan yana oynasın senin forvete dahi ihtiyacın yok. Şimdi ben de diyorum ki, Mesut-Pelkas ikilisinin yanına bir de Coutinho koy yine olmaz çünkü senin forvetin yok.
İçlerinde en iyisi yine Osayi, bu ayrı konu ama Valencia, Thiam gibi kanatlarla ancak deplasmanda başarılı olabilirsin, Pivot santrforsuz ise hiç bir yerde başarılı olamazsın bu ligde..
Sonuçta çok önemli bir 3 puan kaybı oldu. Takım olarak herkes kötüydü, belki biraz Ozan. Gustavo da olsaydı sonuç değişmezdi çünkü her zaman ilk golü sen atamazsın ve ilk golü sen atamadığında da çoğunlukla durum bu olur.
Bir tane kaleci yetiştiriyoruz, bir tane teknik direktör, bir tane sportif direktör, bir tane başkan, bir sürü yardımcı antrenör, önümüzdeki yıllara bakacağız artık. Tabii kalabilirlerse!..
Ne diyelim, geçmiş olsun, benim için sürpriz değil çünkü ben bunları ligin başından bu yana yazıyorum, ben zaten şapkanın altındaki kafanın kel olduğunu biliyorum..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: BrunoMonte1907