Gerçi çoğu kapatıldı, kimi de çizgi değiştirdi ve yaşamına devam ediyor, dini yayın yapan televizyon kanalları var. Sabahtan akşama kadar ayet-i kerime yorumlayacak halleri de yok, bir şekilde onlar da reyting kaygısındalar. Onlar da dizi film yayınlıyorlar praym taym’da ama konsept tabii ki daha farklı. Başrolde mutlaka başı kapalı, namazında-niyazında, elinden tespih düşmeyen akça-pakça bir teyze var, ya alkolik bir kocası var, ya da paranın esiri olmuş hayırsız çocukları var, yahut da gelin ve damatları falan.
Kötüler kötülük yapmaya devam ederler, iyiler mağdur olur ve sonra ortalığı bir sis bulutu kaplar, ak sakallı bir dede beliriverir, başı örtülü bacı vesilesiyle bir mucizeye sebep olur, iyiler sonunda kazanır, kötülerse kaybeder. Harbi harbi seviyorum ben bu yapımları; oturup sonuna kadar da izliyorum. Zaten tüm mevzuda sonunda; insanın morali düzeliyor. İyilerin kazandığını tv dizisinde bile görmek güzel.
Maalesef gerçek hayat böyle bir şey değil. Nadiren kazanır iyiler ve bugün de gördük ki; kötüler yine iş başında!.
Antalyaspor iyi bir takım, kaliteli oyuncuları var ve çabuk bir takım. Eto’dan hariç Mbilla ve Danilo da iyi oyuncular.. Artı çok da akıllı oyuncular, özellikle akıllı oyuncular diyorum çünkü bugün maçın başlamasıyla beraber görüldü ki; Fenerbahçe’deki en büyük eksik akıl. Oyun zekası kısıtlı Volkan, onun bi tık iyisi Alper ve sakatlık sonrası formunu arayan Lens çok uyumsuz bir görüntü çizdi, aradaki köprü Van Persie’nin yokluğunda. Söweşata da ileri de hiç top tutamayınca Fenerbahçe çok top kaptırdı, kontra yedi kalesinde 3 pozisyon gördü, rakip kalede sadece iki hava topu pozisyonuyla etkili oldu.
Antalyaspor’un önde iyi pres yaptığını ve Fenerbahçeli stoperlerin el ayaklarının birbirine dolaştığını da söylemek lazım. Sözüm ona Türkiye’nin en iyi hakemi ki; ben bugüne kadar Selçuk Dereli’den bir fazlasının olduğunu görmediğim Cüneyt Çakır, Şener’in yaka paça indirilmesine seyirci kaldı, sanıyorum görme özürlü. Fenerbahçe özellikle sol kanadı tercih etti hücümda , Lens’i kullanamadı ve maalesef böyle anlarda orta sahadan destek gelmeli ama sahada o tip bir oyuncu da yoktu ve kötü bir ilk yarı oldu Fenerbahçeliler açısından, şanssız bir ilk yarı oldu Antalyasporlular açısından.
İkinci yarıya Fenerbahçe derli toplu başladı ama Cüneyt Çakır engeline takıldı. Tuhaf bir ofsayt ve verilmeyen tuhaf bir penaltı, Alper’e yapılan. Şampiyon belli galiba. Fenerbahçe’nin derli toplu oyunu da zaten 15 dakika sürdü, Antalyaspor forvetleri Fenerbahçe stoperleri üstündeki prese yeniden başladılar, defans bloğu ve orta saha arasındaki bağlantı koptu ve bomboş pozisyonda Yekta çok uzaktan Volkan’ı avladı. Aynı yerden yediği golleri üst üste eklesek Volkan’ın YouTube da 8-10 dakikalık klibi olur. Advocaat Alper-Fernandao değişikliğine gitti, çok geç bir hamle, yerinde olsa da. Fenerbahçe baskıyı artırdı ama çok da etkili olamadı. Volkan’ın ortasına Josef’in volesi var, gol olmalıydı.
Ardından gelen amansız Fener baskısında sahnede yine Cüneyt Çamur vardı. Sow’un röveşata golünü iptal etmesi tam bir skandal, penaltıları geçtim. Sırtı dönük vaziyette yapılan bir vuruş şekli. Hamleyi önceden yapan da Sow. Bu hamle zaten 1 saniye önce düşünülerek yapılan bir hareket, refleks değil. Kafanı uzatmayacaksın. Sonuçta eyyamcı bir hakem yüzünden Fenerbahçe çok önemli bir 3 puan kaybetti.
Belki galibiyeti hak edecek bir oyun ortaya koyamadı Fenerbahçe ama galibiyeti sağlayacak pozisyonlar da Cüneyt Çamur engeline takıldı. Bugün Fenerbahçe kaybettiyse defans bloğunun topu oyuna sokamaması da Cüneyt Çamur kadar olmasa da önemli bir etken. Büyük bir defo.
Önümüzdeki maçlara mı bakacağız, hakemlere mi ? Burası nasıl bir ülke arkadaş ? Bu ülkede hiç mi bir şey yolunda gitmez. Her gün terör, her Allah’ın günü şehit, roket hızlıyla fırlayan döviz kuru, şaibeli futbol. Bugün Fenerbahçe Çamura saplandı ama galiba güzel memleketimin dört bir yanı çamur.
Burası Türkiye ve maalesef bu topraklarda sonunda daima kötüler kazanır!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907