Sliding Doors filmini hatırlarsınız; A değil B yolunu seçseydiniz hayatınız ne olurdu diye. Hepimizin aklından geçmiştir benzer düşünceler.
Bugünkü yazı konumuz da, 3 Dünya Yıldızı Futbolcunun, gerçekleşmeyen ama “gerçekleşmiş olsa, onların ve kulüplerin akıbeti ne olurdu” konusu.
Biz kendimizce TOP3 yaptık ama bu isimlere, Ferguson ve Man United yerine Tottenham’ı seçen Paul Gascoigne de eklenebilir, Kenny Dalglish’i beğenmeyip almayan Westh Ham da (belki de sayelerinde hem Liverpool hem Dalglish dünya efsanesi oldu), hatta Ruud Gullit’i beğenmeyen Ipswich Town da!..
Bu isimlere daha onlarca futbolcu da eklenebilir ama biz geçelim kendi listemize;
*** Diego Armando Maradona – Sheffield United
1978 yılında, Argentinos Juniors forması giyen 18 yaşındaki Diego Armando Maradona Sheffield United menajeri Harry Haslam’in dikkatini çeker.
Haslam, AJ kulübü ile masaya oturur ve 1 milyon poundluk transfer bedelini 180 bine kadar indirtir.
Ancak daha sonra, O’nun yerine 160 bin pounda River Plate’li Alejandro Sabella transfer edilir. Bu adı yeni yeni duyulan çocuğu transfer etme riskine girmeyerek vazgeçerler ve hem daha ucuz hem de daha tecrübeli, 24 yaşındaki Alejandro Sabella’yı renklerine katar.
River Plate forması giyen orta saha oyuncusu da kaliteli bir isimdir ve fiyasko bir transfer olmamıştır ama “Kaçan Balığı” düşünürsek, fiyasko kelimesi hafif kaçar!
*** Ronaldinho – St. Mirren
Ronaldinho 7 yaşında FC Gremio’da yetişmeye başladıktan 6 yıl sonra, 1993 senesinde bir gençler maçında, takımının 23-0 kazandığı maçtaki tüm golleri atan oyuncu olmuştur.
Bu inanılması imkansıza yakın istatistik sonrası tüm spot ışıklarını üzerine çevirir ve daha o yaşta, hem kulüp hem de Porto Alegre şehri içinde epey tanınan biri haline gelir.
Ardından genç takıma girer, oradaki hocası Britanyalı Liam Higgins’tır.
Ada’daki resmi temasta olduğu kaynaklara, “bu çocuğu kaçırmayın” diye, Ronaldinho’nun ismini bildirir.
2001 yılında, 21 yaşında iken Arsenal onunla ilgilenir ancak AB vatandaşı olmaması ve yıl içerisinde yeterli milli maç oynamaması sebebiyle (ülke içi yabancı transfer kuralı) transfer suya düşer.
O sırada İskoçya’dan St. Mirren Ronaldinho’ya talip olur. Avrupa’da tecrübe kazanmak isteyen genç Brezilyalı da, kulübün bulunduğu seviyeye bakmaksızın, Avrupa Avrupa’dır diye kiralanma teklifini kabul eder.
Her şey hazırdır. Ancak o sırada oyuncunun başı, kendi ülke otoriteleri ile pasaport sahtekarlığı sebebiyle derde girer. Brezilya hükümeti onun ülkeden çıkışına izin vermez. Transfer suya düşer.
Ronaldinho birkaç ay sonra 5.1 milyon euroya PSG’ye imza atar.
Sonrasını zaten biliyorsunuz. Orada iyice parlayan, dünyanın tanıdığı bir yıldız olur ve oradan da önce Barcelona, sonra Milan!..
*** Kaka – Gaziantepspor
Kaka, 2000 yılında (18 yaşındayken) Sao Paulo rezerv takımında top koştururken, genç takımlar bazında kazandığı başarılarla ismini Avrupa’ya duyurur.
Hatta menajerlerden biri onu Gaziantepspor’a da önerir ve bizimkiler 1,5 milyon dolarlık bir teklif yaparlar.
Sao Paulo kulübü teklifi kabul eder. Ancak Celal Doğan son dakika, “ileride ne olacağı belli olmayan genç bir çocuğa, bu kadar para vermek risk olur” diyerek transferden vazgeçer.
Brezilyalı 3 yıl sonra 8,5 milyon euroya Milan’a transfer olur. Gerisini anlatmaya gerek yok ama kısa bir özet geçelim.
Milan, Real Madrid, sonra tekrar Milan, 92 kez A milli Brezilya forması ve 1 Dünya Kupası, 2 Konfederasyon Kupası Şampiyonluğu ve bireysel olarak da 2007 Ballon d’Or sahibi.
Not: Celal Doğan’ı kim, neden vazgeçirdi ise kulaklarını çınlatıp, buradan selam söyleyelim!..
ABC SPOR
@ABC_Spor
