Havalar acayip sıcak, yaz fena geldi falan derken Eylül ayına geldik…
Hepimiz futbolu ve onun getirdiği heyecanı özledik sanırım.
Gerçi evvelsi gece oynanan Süper Kupa maçını ve orada olan çirkinlikleri ve gariplikleri görünce özledik mi özlemedik mi diye düşünürüz sanırım ama gene de tuttuğun takımın sahaya çıkması ve o santra anının getirdiği heyecan vazgeçilmezdir.
2014 -2015 sezonun Süper ligine ve onun şampiyonluk için adı geçen olağan şüphelilerine hızlıca bakarsak…
FENERBAHÇE
Geçen senenin haklı şampiyonu Fenerbaçe oturmuş kadrosu, birbirini bilen futbolcuları ve onların etrafında kenetlenmiş olan taraftarından birşey kaybetmedi. Aksine Diego Ribas gibi orta sahada hem teknik hemde koşan bir futbolcuyu kadrosuna kattı. Futbolcuların uyumları ve oyun anlayışı açısından bakıldığı zaman ligin açık ara en kuvvetli ve favori takımı.
Ersun Yanal’ın sürpriz ve ne yak ki yakışıkşız bir şekilde gönderilmesinin şokunu “Arap” ismail Kartal’ın başa getirilmesi ile kazasız birşekilde atlaşmışa benziyor Fenerbahçe. Şu an için sadece bekleyip en ufak bir olası başarısızlıkta Fenerbahçe başkanın nasıl bir ruh halinde olacağını görmek gerekiyor.
GALATASARAY
Standartlarına göre vasat geçirdiği bir senenin ardından yapılan Teknik direktör değişikliğini tam olarak anlayamadım. Zaten bir italyan çalıştırıyordu, gene aynı tarza sahip bir italyan başa geldi. Galiba Prandelli ile Manchini arasındaki tek fark birinin kaşkol giymeyi çok sevmesidir.
Galatasaray yönetiminin ne yapmaya çalıştığını taraftarının da pek anladığını zannetmiyorum. Rakiplerinin saha içi ve dışı bunca sorun ile uğraştığı bir dönemde ligi alıp götürmesi gerekirken sadece idare etmeyi seçen bir anlayış ile yönetiliyor.
Dün akşam oynanan süper kupa maçını da göze alırsak, takımda pek değişiklik olduğu söylenemez. Galatasaray ın acil olarak yeniden yapılanması ve düzelmesi gerekiyor. Yoksa vuslat gene başka baharlara kalabilir.
BEŞİKTAŞ
Galatasaray için ne kadar olduğu yerde sayıyor diye yazdıysak Beşiktaş için tam tersini söyleyebiliriz. Takımdaki yetenekli ama sorunlu oyuncularını gönderip, yerine Demba Ba ve Cenk gibi süper iki forveti eklemeleri çok doğru hareket olarak gözüküyor.
Saha dışında da yaptıkları atılımlar (Vodafone Arena, sponsorluk anlaşmaları vs vs) Beşiktaş seyircisini yeni sezon için heyecanlandırıyor. Gözüken tek sorun hala orta sahadaki kırılganlıklarını tam anlamı ile kaldıramamış olmaları. Belki transfer zamanı bitmeden yapacakları bir orta saha hamlesi takımın bu kırılganlığını da ortadan kaldırabilir.
Beşiktaş bu hali ile bile Fenerabhçe ile birlikte bu sezonki en büyük favoridir.
TRABZONSPOR
Kağıt üstünde çok iyi transferler yaptılar. Son zamanlarda ki en doğru teknik direktörü takımın başına getirdiler ve lig öncesi de fena gözükmüyorlar. Sportif olarak bakarsak favorilerin arasına yazmamız lazım. Yalnız çok büyük 2 adet handikapları var. 1) Yönetim anlayışları 2) Sabırsız taraftarı.
Roma nın bir günde kurulmadığını ya da 70’li yıllarda şampiyonluklara koşan efsane kadrolarının ana yapısının 2. Ligden beri senelerce birlikte oynadıklarını hatırladıkları an çok daha başarılı olacakları kesin ama şu an için sadece sabır diyorum…..
