Aslında Uzak Doğu’da olduğundan ve memleketin içinde bulunduğu durumdan dolayı hiç neşem yoktu ve saat farkından dolayı maçı bile seyretmeyecektim ama belki de güzel yurdum için moral olabilirdi. Galatasaray Spor Kulübü için ise tartışmasız sezonun belki de en önemli maçıydı, o zaman seyretmeliydim!
Adamım Stephan Lasme erken faul problemine girmesine rağmen maça da takım ve seyirci çok iyi başladı. İlk maçta neden olduğunu birçok arkadaşıma sorduğum Göksenin’in süre alamama hatası yerini müthiş savunma direncimize bırakıp adamlar da bu savunmadan şaşırıp bunalınca ilk yarı Münih’te aslan kesilip 50 sayı atan takımın yerinde 25 sayı atan ürkek kedi yavrusu olmuştu Bayern Münich. İlk yarı Staphan Lasme faulleri üçlemesi dışında olumsuz hiç birşey olmamış 43-25 gibi olağanüstü bi skorla soyunma odasına gitmiştik.
İlk maçın yıldızları; Renfroe, Savanovic ve arkadaşları İstanbul’un zor bir deplasman olduğunu çok çabuk farkına varamadan tur geldi diyorduk ki, 3 . Çeyrek takımımıza ‘Dur’ geldi! Ve bize hep gelen John Bryant’ın önderliğinde ihtiyaçları olan tek haneli farklı mağlubiyet olan 54-45 ile son periyoda girildi. Takım koskoca 10 dakikada sadece 11 sayı atmış ve daha da kötüsü bir panik bir organizasyonsuzluk başlamıştı. McCollum bu periyotta çok anlamsız bir panik içinde sürekli potaya gidip tek başına oynamaya, Blake de 5. saniye dolmadan kritik atışları kaçırınca son periyotta acaba Avrupa Maceramızın sonu mu geldi dedik.
Zira 32 saniye kala fark 9 sayıya inince gurbet ellerde bu saatlerde acaba “doktor bulur muyum” diye düşünmeye başladım zira kalbim sıkışmış ve 6 saat farkı da hesaba katarsak, panik halimin yerini korkunç büyük bir sevinç kapladı. Zira son topu olumlu kullanıp, son savunmayı da iyi yapınca maçı 72-59 kazanıp, Avrupa’da yola gene devam edip, son 4’e muhteşem bir atmosferde kalmayı başardık!
Burda bütün takımı hiçbirini ayırt etmeden tek tek kutlayıp, Ergin Ataman’a ayrı bir parantez açıp, bu zor günde böyle bir zaferi güzel yurduma hediye ettiği için can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Ve Sen ola Cim Bom, ve Sen ola Türkiye diyorum…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : alen.osepyan@abcspor.com
