

Bryant’ın alçak postta aldığı her pasda topun bulunduğu taraftaki forvetten ikili sıkıştırma getirerek efektif olduk.
Ayrıca koç Ataman Schilb, Micov ve Green üçlüsünü birlikte sahaya sürerek hem Savanovic’e önlem aldı hem de takımı uzatarak ilk maçda yaşadığı ribaund problemine de önlem almış oldu.
Ancak ilk 3 dakikanın ardından hücumda durduk adeta. Thompson’ın oyuna girmesiyle ikili oyunları iyi savunan Bayern karşısında pota altını kullanamadığımız gibi Green ve Schilb ile de yay gerisinden bir türlü bulduğumuz atışları isabete çeviremedik.

Savunmayı sertleştiren temsilcimiz hücumda da Sinan’ın penetreleri ve organize ettiği ikili oyunlar sonrası bulunan boş üçlükleri de sayıya çevirince farkı açmayı başardı, ilk defa çift haneleri yakaladık.
Bryant kenardayken topu içeri indirmekte zorlanan ve Savanovic yokken birebir yaratıcı bir oyuncu bulamayan Bayern yarı saha hücumlarında çok zorlandı. Verdikleri yanlış kararlar ve kullandıkları dengesiz atışları sağlam savunma ribaundları ile başlattığımız hızlı hücumlarla cezalandırdık.
İKİNCİ ÇEYREK
Cobbs ilk çeyreğin sonunda başlattığı baskıya devam etti McCollum karşısında. Amerikalı guard hem topu getirmekte problemler yaşadı hem de topu almak için aşırı yıprandığından etkili penetrelerine enerjisi kalmadı.
İlk çeyreğe kötü başlayan Savanovic ikinci çeyretekte de üst üste top kayıpları yaptı oyuna bir türlü giremedi. Biz de bu fırsatı değerlendirip onun üzerinden alçak postta Davis ile skor fırsatları yakaladık.

Bitime 4:25 kala Lasme’nin yaptığı hücum faul sonrası üçlemesi ve kenara gelmesi ile ritm yakaladığımız ve farkı açabileceğimiz dakikalarda tam tersine zorlandık.
Ama Göksenin ve McCollum ile ön alanda yaptığımız baskı etkili olurken Micov da Savanovic’in savunma zaafını birebirlerde iyi değerlendirmeye başladı. Bu sayede farkı da ilk kez 14 sayıya kadar çıkarmayı başardık.
Bunun yanında Davis’in arkasında Kleber’ı bırakmaları ve koç Pesic’in inatla Thompson ile Bryant’ı kullanmamasını iyi değerlendirdik. Davis alçak posttan skor bulduğu gibi pas dağıtımı da yaptı.
İlk yarının son bölümünde de yine savunmada Göksenin’in hayretiyle onları üst üste top kayıplarına zorladık ve bunları da bulduğumuz sayılarla cezalandırdık.
Bayern gibi hücumda ciddi potansiyeli olan bir takımı ilk yarıdaki akıllı oyunumuz ve Göksenin başta olmak üzere oyuncularımızın göstermiş olduğu ekstra savunma hayretiyle sadece 25 sayıda tuttuk. Lasme’nin 3 faullü olması dışında her şey mükemmel gitti temsilcimiz adına.
ÜÇÜNCÜ ÇEYREK

Takımların birbirlerini kitlediği bu bölümde Micov’un 3 faullü olmasından iyi faydalanan Savanovic sahneye çıkarak takımına nefes aldırdı. Ayrıca Bryant-Davis eşleşmesini de iyi kullanmaya başladılar.
Gavel-Cobbs ikilisinin baskısına karşı Sinan da McCollum da takımımızı organize etmekte çok zorlandılar, bir türlü istediğimiz pas trafiğini kuramadık ve ikili oyunları efektif kullanamadık.
Davis’in oyunda olmasını iyi değerlendiren ve sürekli potaya giden Bayern kısaları savunma dengemizi iyice bozmaya başladılar.
Lasme’den faydalanamadığımız ve kötü geçirdiğimiz bu dakikalarda Davis’in hücumdaki ekstra katkısı ve Sinan’ın penetreleri ile farkı 15 sayılarda tutmayı başardık.
Ancak oyunu bu şekilde dengelemeye çalıştığımız anlarda Micov’un yaptığı gereksiz hücum faulle dörtleyerek kenara gelmesi maçın en can sıkıcı anlarından biriydi temsilcimiz adına.

Son bölümde ise aradığımız 3 sayılık basketi Jerrells ile bulurken savunmada Renfroe’yu durduramayınca farkın tekrar tek hanelere düşmesine izin verdik.
DÖRDÜNCÜ ÇEYREK
Periyotun hemen başında akıllı bir şekilde topu pota altına indiren temsilcimiz bunun meyvesini de Thompson’ın dörtlemesi ile almış oldu. Ama daha ilk 3 dakika geçmeden Lasme’nin de ribaund mücadelesinde 4.faulünü alması durumu eşitlemiş oldu adeta.
Bu dakikalarda penetre pas oyununu çok iyi oynayan temsilcimiz Green, McCollum ve Jerrells ile bulunan boş üçlükleri isabete çeviremeyince farkın da erimesine engel olamadı.

McCollum’ın üst üste kaçırdığı orta mesafe atışlar ve savunmada kısalara yeterli baskıyı yapamamamız sonucu bitime 5 dakika kala Lasme 5.faulünü alarak kenara gelmek zorunda kaldı.
Hücumda her topun el yaktığı anlara, son 4 dakikaya girerken kaptan Sinan’ın sol dipten Bryant üzerinden gönderdiği üçlük ile farkı tekrar 11 sayıya çıkardık.
Maç boyu ortalarda olmayan ve kaçırdığı boş şutlarla kötü bir grafik çizen McCollum son bölümde Beyern’in takım faul hakkının erken dolmasını çok iyi değerlendirdi ve sürekli potaya giderek efektif oldu; ya çizgiye gitti ya da eski günlerinden bir performans sergileyen maçın x-faktörü Davis’i potaya yakın, uygun pozisyonlarda topla buluşturdu.

Her şeye rağmen takım olarak son bölümde yaptığımız ve aslında maçında ufak bir özeti olan faulsüz tatlı-sert savunma maçı bizim lehimize çevirdi. Özellikle 4 faullü olmasına rağmen Micov’un son topda Savanovic karşısında yaptığı savunma ve onu zor bir atışa itmesi maçın en çok alkışı hakeden anlarından biriydi.Sonrasında aldığımız savunma ribaundu ve çizgiye giden McCollum’ın ikide iki yapması 5 saniye kala farkı 13 sayıya çıkarmamızı sarı kırmızılıların adını Eurocup’da yarı finale yazdırmasını sağladı. Galatasaray yarın oynanacak Gran Canaria-Stelmet Gora maçının galibi ile final için mücadele edecek.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : fersu.deniz@abcspor.com
twitter : fersudeniz