Zor günlerden geçerken ne koşulda olursa olsun Euroleague gibi bir organizasyonda kazanarak yola devam etmek çok önemli.
Tıpkı ilk günün sıkıntılarının karbon kopya fotokopisi bir maçtı. Savunma da çok kolay geçilen, hücumda ilk pası hatta ilk dripling sonunu çembere atan bir takım izledik. Sonucu ilk yarıda 44 sayıyı çemberinde gördü Fenerbahçe Öznur Kablo.
Bireysel hücum sanki o kadar kafalara yerleşmiş (tirilmiş) ki, oyuncular set düzeninin anlamını, gerekliliğini fark edemeden, turnuva guruplarının en zayıf kadrolarından biri olan Gdyna karşısında ilk yarıda zor anlar yaşadılar. Hele savunma tarafında tek hamlede geçilmek ve potaya giden yolu kolay açmak antrenmanda bile bu kadar basit sayı bulamayacak Polonya’lıları mutlu etti.
Sanırım devre arasında ki uyarılar yerlerini bulmuş olmalı ki, ikinci yarıyla beraber vücut vücuda temasları arttırarak, bir çok pozisyonda geçilmeden, kolay atışlara izin vermeden ve karşı çembere de tempolu gidip doğru atışları bularak özellikle setleri oynayıp sonuca daha keyifli gittik.
Jasmine Thomas’ın olmadığı günde Olcay’ın aldığı sorumluluğu kırk dakika motivasyonunu kaybetmeden sahaya koyduğu performans maçın kilidini açan faktördü. Mc Bride’ın zaman zaman zorlama atışlara giderek bulduğu sayılar katkı verse de o atışları daha temiz bulmak gerekli. Satou ve Zandalasini’nin skorer yönlerini savunmadaki gayretleriyle taçlandırmaları ve kaptan Tuğçe’nin standart performansı geceyi aydınlattı.
İlk yarıda 44, ikinci yarıda 26 sayıya izin veren sarı lacivertlilerin tıpkı ilk maçın istatistiğinde ki ribaund ve asist sayılarında yine rakibinin oldukça gerisinde kalması ise çözülmesi gereken en büyük sorun.
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan