https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ŞAMPİYONLAR LİGİ ÇEYREK FİNAL EŞLEŞMELERİ

Okunması Gerekenler



Normal
0




false
false
false

EN-CA
X-NONE
X-NONE






































































































































































CEM SIPAHIŞampiyonlar Ligi çeyrek final eşleşmeleri bugün çekilen kuralarla belli oldu.  İlk maçlar 1-2 nisanda, rövanşlar ise bir sonraki hafta oynanacak.  Beklenildiği üzere kupanın 4 favorisi  Barcelona, Bayern Munich, PSG ve Real Madrid birbirlerine düşmediler. UEFA hemen her sene olduğu gibi, hem yayın hakları gelirlerini, hem de kupa heyecanını yüksek  tutmak amacıyla favorileri birbirinden uzak tutmuş gibi gözüküyor.

Barcelona – Atletico Madrid

İki ispanyol ekibinin kapışmasında Barca kuşkusuz favori. Ancak bu eşleşmeye kadar kendi liglerinde 3’er maça çıkacaklar ve olası sakatlıklar dengeleri değiştirebilir. Barcelona’da Gerardo Martino, sezon başından bu yana devam eden kadro denemelerinin sonucunda orta sahayı tekrar klasik 3’lü Busquets-Xavi-Iniesta’ya teslim ederek, Fabregas’ı yedeğe çekmeyi, ligdeki son 2 deplasmandan eli boş döndükten sonra olsa da aklına getirdi..

İleri üçlüde de Messi ve iki partnerinden istikrarlı bir üçgen yaratmak zorunda önümüzdeki 3 hafta içerisinde.  Bu oyunculardan biri mutlaka Pedro olacak gibi gözükse de, diğer kanatta A.Sanchez ve Neymar arasından bir tercih yapmak zorunda. Martino, eğer önündeki 3 maçın sonunda da, her maç değişik tercihlerle elle tutulur bir istikrar yaratamazsa, Simeone’nin dengeli Atletico’su karşısında, özellikle de Vicente Calderon’da işleri oldukça zorlaşır. Barça açısından diğer bir diğer önemli sorun Pique’nin formsuzluğu. Son maçta dinlendirilen Pique eğer Nisan başına kadar formuna geri kavuşamazsa, Mascherano ve Bartralı tandem Diego Costa ve David Villa karşısında oldukça zorlanabilir.

Atletico’da ise, işler sezon başından beri umulduğundan dahi daha iyi gidiyor. Takımın kalecisi Courtois ve santrforu Diego Costa formlarının zirvelerinde. Defansif olarak hemen hiç problemleri bulunmuyor. Juanfran-Miranda-Godin-Filipe Luis’ten oluşan 4’lü hat uzun süredir birbirleriyle yüksek tempoda oynamaya alışıklar. Bu hatta gerektiğinde monte edilen Toby Alderwiereld de birinci sınıf bir savunma oyuncusu. Hem sağ bek hem de stoper olarak iki bölgenin de olası derdine deva olabilecek kapasitede.

ASS1Arda ve Koke orta sahada ofansif organizasyonun altyapısını hazırlarken, Gabi ve Tiago ya da Mario Suarez oyunun defansif yönündeki ağır görevi üstleniyorlar. Diego Simeone için bu göbekteki 2’linin üst düzey formu Barcelona eşleşmeleri düşünüldüğünde çok önemli. Xavi-Iniesta/Fabregas bağlantısını bu oyuncular vasıtası ile bozamazsa, turu Atletico’nun geçmesi hayal olur. Tiago ya da Mario Suarez’den hangisini seçeceğinin sonuç üzerinde önemli etkisi olacak ki, bence Tiago seçeneği tura mal olabilir.

Real Madrid – Borussia Dortmund

Real açık favori. Sezon başından beri sakatlıklara boğuşan Dortmund’da son sönemde işler iyiye gitmiyor. Subotic ve Schmelzer’in sakatlıkları Jürgen Klopp için oldukça büyük bir dert. Stoperde Hummels’in partneri olarak Sokratis, uzun süredir sakat olan Subotic’in görevini rahatlıkla üstleniyor, ancak son maçta sakatlanan sol bek Schmelzer büyük ihtimalle iki maçta da yok. Bu bölgede sağ ayaklı genç bek Eric Durm’un oynaması eşleşmenin Dortmund adına büyük bir facia ila sona ermesine sebep olabilir. Keza, karşısında oynayacak olan Gareth Bale çok formda ve olağanüstü kabiliyetli bir oyuncu. Klopp’un diğer bir alternatifi sol bekte Kevin Grosskreutz’u oynatmak. Sezonun ilk yarısında sakat olan Piszczek”in yerine sağ bekte görev alan Grosskreutz, bana göre Durm’a göre çok daha mantıklı bir tercih olacaktır. Bu seviyede, tecrübe ve psikolojik hazırlık son derece önemli birer unsur.

realKlopp’un başını ağrıtacak esas önemli sakatlıklar ise orta sahanın göbeğinde. Buradaki as ikili Sven Bender ve İlkay Gündoğan’ının ikisi birden sakat. Sezon başından beri, İlkay’ın yerine oynayan Nuri, oyun kurucu olarak takımını yönlendiren merkez eleman konumunda. Ancak, ‘deep-lying playmaker’ olarak oyundaki etkisi İlkay’a oranla daha sınırlı. Diğer yandan ise yaşlı kurt Sebastian Kehl, Sven Bender’e kıyasla oldukça ağır bir oyuncu. 34 yaşındaki Kehl, Modric ve Isco ya da Di Maria karşısında gerçekten çok zor durumlara düşebilir. Özellikle Real Madrid’in ani kontrataklarında, gerideki sübap olarak bekleyecek olan oyuncu, karşı alandan üzerine deparla gelecek olan Bale, Ronaldo ve Di Maria’yı nasıl durduracak bilemiyorum. İlk maçın Almanya’da olması, Dortmund için diğer bir dezavantaj. Dengeler 3/4 Real’in tarafında gözüküyor.

Paris Saint Germain – Chelsea

chelsea11Dengeli gözüken bir kapışma söz konusu gibi gözükse de, bence PSG kesin favori konumunda. Chelsea liginde lider, CL’de de çeyrek finalde olsa da, epey problemli bir takım. Santraforlarının gol kısırlığının dışında, sol bekte sağ ayaklı Azpilicueta’nın oynaması bu seviyede önemli bir sorun teşkil ediyor. Ön libero pozisyonundaki probleme deva olarak transfer edilen Nemanja Matic, Benfica ile bu kupada daha önceden maça çıktığı için CL’de oynayamıyor. Galatasaray karşısında orta ikiliyi Ramires ve Lampard’dan oluşturan Mourinho, PSG karşısında daha defansif bir orta saha oyuncusuna ihtiyaç duysa da, sınırlı yeteneği olan John Obi Mikel’e güvenemiyor.

PSG’de ise, Laurent Blanc’ın elinde Cabaye- Motta ve Matuidi’den oluşan oldukça dengeli ve yetenekli bir üçlü var. PSG için Hazard ve Willian’ı karşılayacak olan Van der Wiel ve Maxwell’in bek pozisyonundaki defansif görevleri son derece kritik önem taşıyor. İleri üçlünün kanatlarında Lucas Moura ve Ezequiel Lavezzi gibi süper yeteneklere de sahip olan Blanc, tek santrafor olarak İbrahimovic’e güveniyor. Dolayısı ile Edinson Cavani’ye kurguda yer açıp açmayacağı kendisi için diğer bir potansiyel sorun. Cavani’den sağ kanatta yararlanmaya çalışmak hem oyuncunun hem de takımın genel performansının aşağı çekilmesine sebep olsa da, Cavani’yi yedek bırakmak kolay bir iş değil. Londra’daki ilk maçtan, tek farklı bir Chelsea galibliyeti çıksa dahi, Paris’teki rövanşta Mourinho’nun bir kez daha şapkadan tavşan çıkarması gerekebilir. Ancak her ne olursa olsun, Ibrahimovic’i yaşlı Terry ve/veya Cahill ile durdurması şu anlık imkansız gibi gözüküyor. Ligdeki bazı maçlarda yaptığı üzere David Luiz’i ön libero-3. stoperimsi karışık bir pozisyonda oynatarak PSG’nin öldürücü hücum hattına çare bulmayı denemesi akla yatkın bir ihtimal.

Manchester United – Bayern Münich

 bayern manchesterBir Avrupa futbolu klasiği olarak kuşkusuz tüm seyredenlere büyük haz ve heyecan verecek, 1999 Şampiyon Ligi Finali’nin rövanşı olarak göz önüne çıkan eşleşme, Almanlar için bir çeyrek final maçından çok daha fazlasını temsil ediyor. Manchester United’dan ’99 finalinde son 2 dakikada yediği gollerle kupadan olan Bayern Munich, bu sefer eşleşmeye direkt favori olarak çıkıyor. Man Utd, çeyrek finaldeki 8 takım arasından en güçsüzü olarak görülüyordu kura öncesi. Olympiakos eşleşmesini ittire kaktıra geçen İngilizler, Allianz-Arena’daki ilk maçta, kendi adlarına sezonun en zor maçına çıkacaklar. Ribery-Robben-Götze-Müller-Kroos beşlisi karşısında, Carrick, Ferdinand, Evra, Giggs, Vidic gibi bu seviye için oldukça ağır ve yaşlı futbolcuların ne yapabileceğini kestirmek çok da zor değil.

Öte yandan, ligde son çeyrek yüzyılın en kötü konumunda olan takımın patronu David Moyes büyük eleştiri altında ve taraftarın tüm güvenini kaybetti. Olympiakos eşleşmesinden de hüsranla ayrılsaydı, yüksek ihtimalle işinden olacak idi. Dolayısı ile, bu eşleşmeden çıkabilecek olası bir ağır sonuç, Moyes için tekrar yolun sonunu getirebilir. Elinde defansif orta saha olarak sadece Fletcher gibi oldukça düz bir oyuncu bulunan teknik adamın işi zordan da öte. Yunanistan’da Carrick-Cleverley, Manchester’da ise, Carrick-Giggs ikilisiyle orta sahayı oluşturan David Moyes’in elinde fazla da bir opsiyon bulunmuyor.  Ayrıca  kulüpten yapılan son açıklamaya göre Van Persie sakatlığı dolayısı ile 6 hafta takımda olmayacak. Bayern Munich karşısında işleri gerçekten çok zor. Manchester United’ın kupa tecrübesi yüksek olsa da, Moyes henüz bu seviyede oldukça deneyimsiz. Münih’te kendisini hayatının en büyük sürprizi bekliyor olabilir.

cem.sipahi@abcspor.com

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular