Son maçlarda yediğimiz gollere bakıyorum, hepsi tek kelimeyele ”saçmasapan”.
Bir yandan üst düzey bir takımız iddaasında olacaksın, öbür taraftan böylesine acemice goller yiyeceksin. İnanılmaz, olacak iş değil.
Sturm Graz maçında pek iyi oynamıyorduk ama Hasan Ali’nin yediği olmayacak bir çalım sonrası attıkları golle boşu boşuna strese girdik.
Göztepe maçında Volkan’ın fotoğraf çektirme şımarıklığı, Roman ve Jozef’in hatalar zincirinden kaynaklanan diğer gol, ikisi de olmayacak işler.
Bugün de ilk golde Skrtel’in kayarak yediği çalım ile gelen ilk gol ortada pozisyon yokken geriye düşmemize sebep oldu, ikinci goldeki Topal’ın kendi kalesine atarkenki acemiliğini hiç saymıyorum bile.
5 tane gol. Hepsinin sebebi bizim yaptığımız amatör küme seviyesindeki hatalar.
Birbirinden berbat, takım hatası değil tamamen kişisel hatalardan oluşan goller.
Fenerbahçe seviyesinde bir takımın yememesi gereken goller.
Üzülmemek kahrolmamak elde değil.
Aykut Hoca gelir gelmez bu sezon seyirciyi arkalarında görmek istediğini söyledi.
Haklıydı da bunu söylerken ama bu oyunla, bu neticelerle seyirciyi stada çekmek çok zor olacak. Bugünkü oyunla ilgili ”aslında baskılı oynadık”,”sağlı sollu geldik”,”pozisyonları değerlendiremedik” gibi yorumlar okuyorum. Yahu rakibin ne kadar zayıf olduğunun farkında değil misiniz? Üç pas yapamadılar maç boyunca. Böyle bir takıma karşı tabii ki oyun üstünlüğü sizde olacak. Tabii ki pozisyona gireceksiniz. Vardar karşısında bile pozisyona giremiyorsak bırakalım bu işi artık.
Ben artık şu lafları duymaktan çok sıkıldım.”Topa sahip olma oranımız çok yüksekti”,”iyi bastık, iyi yardımlaştık”,”rakibe pozisyon vermedik”. Bunlar Fenerbahçe için teselli olamaz. Böyle mazeretlerin arkasına sığınmak bize yakışmaz. Hele hele karşında Vardar gibi çok zayıf bir takım varsa hiç yakışmaz. Bana öyle geliyor ki iyice ”vasata” alıştırılmaya çalışılıyoruz, bilin ki bu Fenerbahçe’nin genlerine uymaz.
Baskılı oynadık derken şu gerçekleri gözden kaçırmayalım.
Evet bitirici noktada santrafor eksikliği çekiyoruz. Eğer 4.resmi maçımızı yaparken hala sahaya Ahmethan ile çıkıyorsak ben Ahmethan’da değil, yönetimde bulurum suçu net olarak. Ahmethan özelinde değil, genel olarak genç oyuncularla ilgili yorumum ise şu. İyi topçuysan 20 yaşında da 17 yaşında da çıkar oynarsın. Emre Belözoğlu Galatasaray’da 17 yaşında Beşiktaş maçında oynatıldı, golünü attı, sahanın oyuncusu seçildi zamanında. İyi oyuncu bir şekilde kendini gösterir. Ahmethan maalesef kendini gösterecek bi şey yapmadı. Yerine giren Soldado da ”paslanmış” gözüktü.
Diğer bir konu yaratıcı olamama. Orta göbekten bitirici paslar zaten gelmiyordu. Ozan -Jozef ikilisi istikrarlı biçimde yeteneksizliklerini sergilediler. Alper yine bal yapmayan arıydı. Valbuena ise baktı top alıp vereceği biri yok, kendi oynamaya kalktı, çokça da top kaybı yaptı. Dirar’a gelince, kendisini Lens’in yerine tercih ettik. Lens kim? Geçen sezon yaratıcılık eksikliği çeken Fenerbahçe’nin tek yaratıcı futbolcusu. Dirar belki defansına Lens’e göre daha fazla yardım ediyor, daha çok koşuyor, daha disiplinli oynuyor olabilir ama kendimizi kandırmayalım bizim eksiğimiz hücum katkısı ve Dirar Lens’in verdiği ofansif katkıyı veremez, veremeyecek.
Topal’a da bir çift sözüm var. Bugün iki golde de hatalı olmasının yanında esas geçen sezonu da çok kötü geçirdi. Gökhan ve Caner’i kaybetmenin paniğiyle çok yüksek bir rakamla uzun süreli bir sözleşmeye imza attı. Bu onun yaşı itibariyle muhtemelen son pahalı sözleşmesiydi ve o imza sonrası sanki motivasyonunu kaybetti. Aynısı Galatasaray’da Selçuk İnan için gerçekleşti. 30 yaşında 4 yıllık anormal bir sözleşme imzaladı. O gün bu gündür Selçuk İnan ortada yok. Topal da maalesef çoğu kişinin büyük sevgi ve saygısını kazanmış olmasına rağmen yokuş aşağı gidiyor bir süredir. Umarım kendisine çeki düzen verir. Kolundaki Fenerbahçe’nin kaptanlık pazubandı yüksek performansı, liderliği, takımı ateşlemeyi gerektirir, saçmasapan goller yedirmeyi değil.
Şimdi sırada Trabzon maçı var. Giuliano oynayacak, belki Mehmet Ekici devreye girecek. Takıma muhakkak bir yetenek iğnesi vurulmuş olacak. Eğer Trabzon’u yenersek lige tekrar başlarız. Arkasından Vardar’ı da ben inanıyorum eleriz. Ama bunlar sadece 2-3 yeni transferi oynatarak olmaz. Fenerbahçe’nin ciddi bir kadro revizyonuna ihtiyacı vardı. Biz bir türlü bu revizyonu yapamadık ve hala eski futbolcularda ısrar ediyoruz. Bu saatten sonra artık uyum sorununa falan takılmamak lazım. Mümkün olduğunca yeni transferlere odaklanılmalı.
Artık yeni yüzler takımda yeralmalı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72