123. kez düzenlenecek olan Roland Garros’da ana tablo mücadeleleri 26 Mayıs pazar günü başlıyor. Bu yılki turnuvanın iki farklı özelliği var, ilki; artık Fransa Açık, final setinde Tie-break oynanmayan tek Grand Slam olacak ve 1938 ile 1939 yıllarında bu turnuvayı kazanan Simonne Mathieu’nün adının verildiği 5000 kişilik yeni bir korta ev sahipliği yapacak.
Ana tabloyu çeyreklere ayırarak incelediğimizde öne çıkan favoriler bizce şöyle;
*** Rafael Nadal
Nadal’ın sağlıklı geldiği bir Roland Garros’da bir başka favoriden bahsetmek eşyanın tabiatına ters gözükse de bu yıl itibariyle kafalarda oluşan soru işaretlerinden bahsetmezsek olmaz. Öncelikle Rafa bu sezon Roma’ya kadar turnuva kazanmadan geldi. Onun arka bahçesi sayılan, kortlarına isminin verildiği Monte Carlo, Barselona ve Madrid turnuvalarından hiçbirini kazanamadı İspanyol raket. Oysaki şimdiye kadar her birinde en az 10 şampiyonluğu vardı. Özellikle Monte Carlo’da Fognini karşısında bir seti az daha oyun alamadan kaybediyordu.
Bu yıl kortun çaprazına vurduğu top spin forehand’ler eskisi kadar rakiplerini bozmadı. Fakat kolay bir kura çeken Rafa en azından yarı finale kadar bu sene kaybettiği Fognini, Tsitsipas ve Thiem’le karşılaşmayacak. Onu zorlayacak tek isim otoritelere göre Nishikori olsa da ben eğer sağlık sorunu yaşamazsa Rus Daniil Medvedev’in ona daha çok sorun çıkartacağını düşünüyorum.
Nadal zorlanmadan yarı finale çıkacaktır, bu çeyrekteki sürpriz isim ise süper bir sezon geçiren Sırp Laslo Djere olabilir.
*** Novak Djokovic
Bu yıl Roland Garros katılan 128 sporcu içinde, belki de en çok Djokovic için anlam taşıyor. Şampiyon olabilirse kariyerinde ikinci kez Djokovic Slam yapacak, yani 4 Grand Slam’i üst üste kazanmış olacak. Roma finalinde Nadal’a tahminimden daha kolay kaybetti, bu onun en büyük dezavantajı bence.
İlk çeyrekte yer alan 1 numaralı seri başı, Nadal’ a göre daha zor kura çekti. Yarı final yolunda Fognini, Zverev ve Coric gibi isimlerle mücadele edecek. Skandallarına korta sandalye fırlatmayı da ekleyen, turdaki belki de en potansiyelli isim olan Kyrgios ise bugün sebebini belirtmeden turnuvadan çekildiğini açıkladı.
Novak yarı finale çıkacaktır. Bu çeyrekteki sürpriz isim ise az daha Roma’da aynı gün içinde iki Top 10 oyuncusunu eleyecek olan Alman Jan-Lennard Struff.
*** Juan Martin Del Potro – Dominic Thiem
İkinci çeyrek en zorlu bölüm gibi gözüküyor. Nadal’dan sonra toprak kortun kralı olacağını düşündüğüm Avusturya’lı Thiem hala istikrar sorunu yaşıyor. Bir maç kortu Nadal’a dar ederken bir maç sonra basit bir rakibe kaybedebiliyor.
Bu çeyrekteki diğer favorim ise büyük 3’lüye kalite olarak en yakın isim olan Arjantin’li del Potro. Onun hakkında net bir hüküm veremememin sebebi ise çok az turnuva oynaması. Fransa’da bu sezon sadece 8. maçına çıkacak. Roma’da eski günlerini hatırlattı,maç sayısı attığı maçta Djokovic’i çok salladı ama yıkamadı.
Ben yine de yarı final yolunda Avusturya’lı raketi bir adım önde görüyorum.
*** Roger Federer
Yıllar sonra toprak sezonu oynamaya karar veren Maestro bence beklediğinden fazlasını elde etti. Ezeli rakipleri Nadal ve Djokovic’in formsuz görüntüleri, 3 yıl aradan sonra katıldığı Roland Garros’da umutlarını daha da artırdı. Madrid’de Thiem’e kıl payı kaybetti. Roma’da ise 38 yaşında 8 saat içerisinde 2 maç kazandı ama sonrasını getiremedi ve Tsitsipas karşısında maça çıkamadı.
Ben attığı bu son kurşunda kuranın da yardımıyla Federer’in yarı finali göreceğini düşünüyorum. Onu zorlayacak isimler eski şampiyonlardan vatandaşı Wawrinka ve Tsitsipas olacak.
Bu çeyrekte, ilk turda Tsitsipas’la eşleşmese ‘Alman Nadal’ olarak adlandırdığım Max Marterer’den sürpriz bekliyordum ama işi çok zor. Bir diğer dikkat çeken isim toprak kort dezavantajına rağmen, 2.11’lik Amerikalı Reilly Opelka.
Yukarıdaki tabloyu yıkabilecek sürpriz isimlerin başında ise, bu yılın en başarılı oyuncusu Yunan Stefanos Tsitsipas geliyor. Güçlü ve stabil tek el backhand’i ve hızıyla efsaneleri en çok zorlayacak oyuncu olacak. Bu yıl 2 turnuva kazanırken 2 kez de final oynadı.
Atp Master turnuvalarını iyi oynayıp Slamlerde varlık gösteremeyen Alman Alexander (Sasha) Zverev, bu yıl hiçbir turnuvada varlık gösteremedi. Indian Wells’de hastalanıp bir haftada 6 kilo kaybettikten sonra bir daha toparlayamadı. Koçu Ivan Lendl’ın ona çok şey katacağını düşünüyordum ama olmadı. Bugün itibariyle 250 puanlık Genk turnuvasında finale yükseldi, bu onun hakkında biraz da olsa ümitlerimi artırdı.
Müthiş yeteneğine rağmen, özellikle 5 setlik maçlarda ciddi konsantrasyon sorunu yaşasa da İtalyan Fabio Fognini bahsetmemiz gereken bir başka isim.
1.69’luk boyunun verdiği dezavantajı azmiyle kapatarak, dünya sıralamasında 20. sıraya yükselen Arjantin’li Diego Schwartzman ise her türlü saygıyı hakediyor ve izlemenizi öneririm.
Yarı finallerde tekrardan, final öncesi analizimizde görüşmek üzere…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: emrah.seber@abcspor.com
