Temcid pilavı mı desek, yoksa pehlivan tefrikası mı bilemedim ama ara transferde oyun kurucu takviyesi yapılmazsa, falcı olmaya gerek yok, belki de ‘bile bile lades’ en uygun deyim olacak!
Maçın özelinde oyuncu analizlerine geçersek;
GOUDELOCK ne oyun stili, ne renk ne de fizik olarak son 3 senenin en skorer ismi BOGDANOVIC’e benzemese de, ikisinin birbirinin birebir aynısı olan bir özellikleri var ki o da savunma yapamıyor olmaları!
Amerikalı guard safkan bir skorer, her maç çift hanelere çıkıyor ve zorluk derecesi yüksek olmayan maçlarda sırıtmıyor ama bugünkü gibi önemli rakiplere karşı, tuttuğu her oyuncu da en az kendi kadar sayı bulduğu için hem totalde takıma bir artı sağlayamıyor hem de takım savunması o oyundayken ritim bulamıyor.
Yeni BOGDANOVIC ise takım içindeki rolüne alışamamış gibi. Kolay değil senelerce Partizan’da her 2 toptan birini kullanıp, her maç +30-35 dakika oynarken ve takımın tek lideriyken, FB Ülker’de sadece dişlinin bir parçası olmaya adapte olabilmek..
Çok iyi bir oyuncu ve hep dediğim gibi, bu takımda savunma yapan var, hücumu iyi olan var, ribaund alan var ama hepsini yapabilen ‘ALL AROUND’ tek isim o. Özellikle TOP16 ve sonrasında FB ilerlemek istiyorsa, ona çok ihtiyacı olacak.. Kısaca daha sezona başlamamış gözüküyor ama benim ona kredim, diğer her oyuncuya olduğundan biraz daha fazla..
ZORIC için ise bugün FB’ye geldiğinden beri belki de en faydalı maçını oynadı diyebiliriz. Özeliikle ilk devre oyunda kaldığı 12.30 dakikada attığı 12 sayı ve aldığı 6 ribaunt ile, maçı da FB’deki ilk Euroleague double-double’lıyla 18 sayı 10 ribauntla bitirdi.. Her maç böyle oynar mı bilinmez ama umarız ‘bu sihirli değnek’ diğer maçlarda da Hırvat pivota değmemezlik etmez !
EMİR her zamanki gibi bu takımın saha içi organizasyonundaki en önemli ismi.. Bugün de ‘son hücumdaki kamikazesi hariç’ görevini yaptı diyebiliriz ama ZOC’un Emir mi Bogdanovic mi ? Vesely mi Bjelica mı tercihlerini yaparken, hangi ikili dışarda kalsa, hem saha içi hem de takım kimyası açısından problem olacağı ve de olduğu çok net.
Bugün olduğu gibi Vesely-Bjelica ikilisini aynı anda sahada tutmak da zaten bizim hep dediğimize, yani elinde 3 TANE 5 NUMARA Varken, onların yerine 4 numara oynuyorsa, oraya takviye farz dememizi kanıtlar nitelikte!!!
SEMİH’teki hareketlilik bugün de devam etti ama özgüven için çok daha fazla dakikalar alması şart. Ben Oğuz-Semih-Zoric üçlücü içinde, üçünün de ‘en iyi performans verdikleri zamanları göz önüne alarak’, uzun kolları ve ribaund sezgisi ile ilk tercihin Semih olması gerektiğini düşünüyorum.
GELELİM SARI-LACİVERTLİLERİN, 2 senedir sabah akşam pehlivan tefrikası gibi anlatmaya çalıştığımız, en büyük problemi olan OYUN KURUCU mevkiine..
Bir kez daha tekrar edelim ! Ricky Hickman kötü bir oyuncu değil. Daha 5 ay evvel Maccabi ile Euroleague Şampiyonluğu kazandı ve o şampiyon kadronun konu mankeni değil, önemli dişlilerinden biriydi. AMA ordaki oyun kurucu Tyrese RICE idi HICKMAN değil !!! Yani oyun kuruculuğunun iyi mi kötü mü olduğunu tartışmaktan evvel, oyun kurucu olmadığına İNSANLARI inandırmamız gerekiyor. Ve de daha vahimi, herkesten evvel yılların tecrübesi OBRADOVIC’i !!!
Zaten uyumu sorunu var, özgüveni yok ve sezona da kötü başladı. Seyirciyi de pozitif elektrik anlamında arkasına almadığı ve bunu ‘dün akşam yuhalanarak’ net olarak hissettiği de malum. Bir de yanlış role bürününce iyice kör gözüne parmak durumuna düşüyor !
KENAN SİPAHİ genç çocuk, üstüne gitmeyelim tamam ama Euroleague’de F4 hedefleyen bir takımın playmakeri olamaz ! Artı özellikleri de var ama öncelikle dış şutu yok. Onun için de rakip oyuncular onu 1-2 adım geriden savunup çok rahat pozisyon alabiliyor. İkincisi, bacakları hızlı değil ve son olarak da asist becerisi, yani saha görüşü de çok iyi denemez.
Sakatlıktan yeni çıktı belki ama ben bu yorumu, bugünkü istastitik kağıdının ‘yaptığı 5 faul dışında’ sayı-asist-ribaunt-top çalmada SIFIR olmasından, hatta 3 Euroleague maçında toplamda sadece 6 sayı atabilip, 2 asist yapabilmesinden BAĞIMSIZ OLARAK yapıyorum!!!
CAN ALTINTIĞ ise bugün oynamadı ama onun da kısıtlı kapasitesi ile yaralara merhem olamayacağı aşikar..
RAKİP TAKIMDA ‘safkan bir oyun kurucu’ olan Brezilyalı HUERTAS 6 asist, toplamda da 3 guardı 15 rakamına ulaşırken, bizim iki oyun kurucumuz maalesef toplamda 3’de kaldılar.
Her yazımı skora bakmadan yazıyorum. Bugün de öyle oldu. Maça gelirsek kazanabilirdik de.. Kötü de oynamadık bence.. Obra teknik faul almasa, çok basit top kayıpları yapmasak veya maçın 3.çeyreğinde bitime 2 dakika kala 7 sayı önde giderken, bir nefes alıp gözümüzü açtığımızda ‘ne olduğunu anlamadan’ periyotu 4 sayı geride kapamış olmasak ya da final topunda, Emir kahramanlığa soyunup 3’lük sallayacağına içeri drive edip maçı en azından uzatmaya götürse gibi birçok ‘mesela’ sayılabilir..
Sonuçta maçı 80-78 kaybettik ve bu mağlubiyet kimseyi şaşırtmamış gibi.. Herkesin ortak fikri BARCELONA’nın bu grupta bizim rakibimiz olmadığı. Grubu da lider bitirecekler büyük olasılık doğru ama acı olan FİNAL FOUR HEDEFİNDEKİ bir takımın grupta rakibinin olmaması, yani daha baştan altında kalacağını hesapladığı bir takım olması!
Bu bile F4 hayalinin bu kadroyla hayalden öteye geçemeyeceğinin çok güzel bir kanıtı bence..
FB’nin skorer bir 2 numarası, çok iyi 3- 4 rotasyonları, Avrupa topraklarının gördüğü en büyük 2 koçtan biri ve limitsiz bütçesi olan sponsoru var. Hadi 5 numara zaafını da geriye atalım, çünkü daha 2 senedir 1 eksik halkayı halledemeyen şubeden 2’sini birden tek kalemde çözmesini beklemek ütopya olur.
TOP16 ÖNCESİ, 100 kez söyledim, bir 100 kez daha söyleyeceğim, bu takıma ara transferde NOKTA VURUŞU, SAFKAN BİR OYUN KURUCU ALMAMAK şubeye, dolayısıyla da kulübe ve 25 milyon taraftara tek kelimeyle ihanettir !
