https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

OSVALDO “OSSIE” ARDILES, ARJANTİN EFSANESİ

Okunması Gerekenler

Sene 1978, İngiltere Futbol Ligi, 47 senelik bir aradan sonra yabancı oyuncularla sözleşme yapma yasağını kaldırdı.
Bu değişiklikle birlikte İngiltere’ye yeni bir yetenek akını başlarken, bu isimlerin en başında gelen yıldızlardan biri de Osvaldo Ardiles idi.
“Ossie” lakaplı Arjantinli, 1978 Dünya Kupası’nı kazanan Arjantin kadrosunda da yer alan ve dünyaca tanınan bir futbolcuydu.

3 Ağustos 1952’de Córdoba, Arjantin’de doğan Osvaldo Ardiles, küçük yaşlardan itibaren futbola büyük bir tutkuyla bağlanmıştı. Mahalle arasında oynarken arkadaşlarının ona taktığı lakap ise “Piton” idi.
Futbola olan ilgisi ve yeteneği onu 13 yaşında Instituto de Cordoba kulübünde oynamaya yönlendirdi. 1970’de, yani 18 yaşındayken, Arjantin Birinci Ligi’nde Instituto formasıyla sahaya çıktı ve gösterdiği performansla tüm spot ışıklarını üzerine çevirdi.
Instituto’dan sonra 1 sene Belgrano ve oradan da Huracan’a transfer oldu. Burada iyice sivrildi ve üç sezon boyunca Huracan’da geçirdiği dönem, en büyük sıçramayı yaptığı yer oldu ve Arjantin futbolunun önemli figürlerinden biri haline geldi. Bu sıra dışı performans ona milli takım kapılarını da açtı.

1976 yılında Arjantin A Milli Takımı’na çağrılan Ardiles, teknik direktör Cesar Luis Menotti’nin yönetiminde Sovyetler Birliği’ne karşı ilk milli maçına çıktı. 1978’deki Dünya Şampiyonu Arjantin Milli Takımı’nın en önemli 3-4 dişlisinden biriydi.

1978’de İngiliz kulübü Tottenham Hotspur, Arjantinli Dünya Kupası şampiyonu Osvaldo Ardiles’i transfer ederek İngiliz futbolunda bir devrim yarattı.
Ardiles, Tottenham’da geçirdiği süre boyunca büyük başarılar elde etti. 1981 ve 1982’de FA Cup şampiyonu olan takımda önemli bir rol oynadı ve 1984’te UEFA Kupası’nı kazandı.
Bu başarılar, İngiliz futbolunun yabancı oyunculara açılmasında büyük bir etkisi olan Ardiles’i İngiltere’de bir efsane haline getirdi.

Takımın diğer büyük yıldızı Glenn Hoodle ile beraber en önemli ve popüler ismi olmuştu. Hatta “Ossie’s Dream” adlı ona ithafen yapılan bir şarkı, İngiltere’de hit parçalardan biri oldu.

Aslında tek değildi, herkes Ada’da top koşturan ilk Arjantinli dendiğinde onu söyler ama, onunla beraber gelen, 1978 dünya kupasında da yer almış Ricardo “Rikcy” Villa da çok iyi futbolcuydu. Tabii ki Ardiles’in yanında gölgede kaldı.

Sahalarda sıklıkla yaptığı topu ayaklarının arasına sıkıştırıp arkadan önüne düşürme hareketi “rainbow flick” olarak adlandırılmıştır (İlhan Mansız da benzerini 2002 Dünya Kupası maçında Roberto Carlos’a karşı yapmıştı).

Orta sahanın maestrosu, inanılmaz teknik hareketleri, mükemmel çalım ve topu ilk kontrol yeteneği (first touch), bilgisayar yardımı ile ancak ispatlanabilecek pasları ile Ada Futbolunda en tepeye doğru hızla ilerlerken, 2 Nisan 1982’de olanlar oldu. Falkland işgal edildi, bir anda değişti rüzgarın yönü!..

Hayatı adeta alt üst olurken, işgalin ertesi günü Tottenham için son kez sahaya çıkarak, Villa Park’ta döktürdü, FA Cup’ta takımını finale çıkardı. Sonunda 900 askerin ölümüyle sonuçlanacak Arjantin ile İngiltere savaşı başlamış ve Ardiles’in beraber büyüdüğü kuzeni Jose de, ilk ölen Arjantinli pilot olmuştu.

5 Nisan’da İngiltere’yi mecburen terk etti. Sadece bazı Hotspurluların (onlar bile ikiye ayrılmıştı) tepki vermediği ünlü yıldız, her iki ülke basını tarafından yediği çok büyük baskılarla (bir tarafta vatan haini, diğer köşede ölüm tehditleri) savaşın kazananı olmaz, ama sanki yeşil sahalardaki en çok kaybeden o olmustu!..

Aldığı tehditlerle ve o lanet ülkeden ayrıl diye gelen baskılar sonucu Ada’da kalması zordu ve mecburen Paris Saint-Germain’e kiralandı. Savaş bitip herşey normale dönünce, bir sezon sonra Tottenham’a geri döndü ve kariyerine burada devam etti.

1982 Dünya Kupasında onu 1 numaralı forma ile de hatırlayacaktır futbolseverler. Kaleci değil neden “1” numara diye soracak olanlara; alfabetik sıraya göre verilmişti numaralar diye cevaplamış olalım. Tek istisna 10 numarayı giyen Maradona olmuştu.

Teknik direktörlüğüne çok detaylı girmek istemiyorum ama 1993’te Tottenham Hotspur’a teknik direktör olarak geri döndüğünde başarılı bir giriş yapsa da, kulüp finansal sorunlar nedeniyle bir yıl boyunca FA Cup’tan men edilmiş, 600.000 sterlin para ve 12 puan silinme cezası almıştı.
Takım, ligde alt sıralarda kalmaya devam ederken, Ardiles birkaç ay sonra görevden alındı. Tottenham’daki dönemi istediği gibi gitmese de, hala Hotspur taraftarinin ezbere sayacağı “Ünlü Beşli” (Jürgen Klinsmann, Teddy Sheringham, Illie Dumitrescu, Nick Barmby ve Darren Anderton) ile İngiliz futbol tarihinde iz bırakmayı başardı.

Klasik İngiliz 4-4-2 ritüelini, baklava sistemi ile değiştirerek oynatmış ve ülke tarihinde bu sistemsel değişiklikle de öncü olmuştu, kendi küçük ama ufku, zekası, cesareti büyük adam.

Ardiles saha içindeki beyindi. Başkalarından çok daha hızlı düşünür, zarif ve stratejik oyun tarzının öncü isimlerindendi.
Sonra girdiği medya sektöründe de, yorumcu olarak yaptığı analizler ve nokta tespitlerle en çok dinlenip, seyredilen isimlerden biri oldu.

Yazımızı da “Zafere Kaçış” filmiyle bitirelim. Sylvester Stallone, Pele gibi ünlü isimlerle beraber oynadığı 2.Dünya Savaşı sırasında esir kampında geçen filmi, bugüne dek seyretmemiş olanlara, şiddetle tavsiye ediyorum.

Bugün bu yazıyı yazma nedenim; büyük efsanenin 70 yaşına girmiş olması…
Umarım çok daha uzun seneler yaşar ama eklemezsek olmaz; o zaten bir ölümsüz!..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: burak.belgen@abcspor.com

twitter: @BurakBelgen

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular