Anlamadığım çok şey var ama önce şunu sormak istiyorum. Çok ta iyi oynamamana rağmen one geçmişsin. Rakip zaten küme düşmeye doğru gidiyor. Morali düşmüş. Git üstüne, at 2.golü. Sen Fenerbahçe’sin. Büyük takım gibi oyna. O ana kadar iyi kötü önde basıyordun, kaybettiğin topları geri kazanıyordun. Baskıyı daha da artır. Pozisyona gir, fişi çek.
Halbuki biz ne yaptık? Daha maçın bitmesine çok uzun bir süre olmasına rağmen, iyice yavaşlattık oyunu. Rakibe cesaret verdik. Sonrasında da hiç niyetleri yokken üzerimize gelmelerine izin verdik. Durduk yere baskı yedik. Korkakça oynadık. Bir kişi de çıkıp kenardan böyle “olmaz” demedi. Gardı düşmüş, dağılmaya hazır rakibi tekrar oyuna soktuk.
İşin enteresan tarafı tam oyuncu değişiklikleri sonrası takım top oynamaya başlamışken yedik golü bireysel hata ile. Mert Hakan-İsmail Yüksek merkezi olmamıştı. Zayc-Crespo ile top biraz daha hızlı dolaştı. Bugün Arda da Rossi de gününde değillerdi, bir türlü yaratamadık. Valencia da daha çok top kayıplarıyla göze battı. Son bölümde baskıyı artırdık, pozisyonlar da bulduk maçı çevirebilecek ancak bu maç içindeki hatalarımızı görmeyi engellememeli. Özellikle golü attıktan sonra devre sonuna kadar olan futbolumuz şampiyonluğa oynayan bir takıma hiç yakışmadı.
Bir başka yakışmayan şey ise maç sonu Giresun’da çalınan Fener ağlama şarkısıydı. Ben bunları çok yerde, çok şehirde yaşadım. Sonları alt liglere hatta amatöre kadar düşmek oldu.
Ha bize teselli olur mu? Olmaz elbette. Biz kendi kaybımızla, hatalarımızla başbaşa kalırız günün sonunda.
Son olarak, daha önce de lig bitti dedik, sonra tekrar umutlandık. Aynısı yine olur mu ? Kolay değil ama olabilir. Olsa bile bu bizim bugünkü hayal kırıklığı yaratan performansımızı değiştirmez. Şampiyonluğa oynarken bu oyun olmamalı, “olmaz”.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72