Bugünden tam 16 sene önce, 2003’de ilk kez düzenlenen ve aralıksız şekilde her sene 1 kez olmak üzere devam eden ekstrem ötesi Triatlon yarışlarında kazanmayı geçin, yarışları bitirebilmek bile cidden ınsan ötesi bir güç gerektiriyor!
Norveç’teki Hardenger Fiyordundan başlayıp, yine Norveç’in meşhur dağı ve kayak merkezi olan Gaustatoppen’de son bulan yarışlar dünyanın en zor triatlon yarışından biri olarak kabul edilen (belki de birincisi), bugünkü yazı konumuz olan NORESMAN.
Resmi internet sitesi olan ww.nxtri.com’da “this is not for you. nothing personal. but it’s not. thiş is for people with fight. resilience. and minds tougher than their bodies…” (bu size göre bir şey değil. kişisel algılamayın. bu savaşı olanlar için. çabuk toparlanan ve vücutlarından daha kuvvetli zihne sahip olanlar için…) sözleri karşılıyor bizi…
Herkesin katılabileceği türden bir tatil köyü eğlencesi değil bu, her sene ortalama 3.500 kişinin başvurduğu ve bunların % 7-8’inin seçilebildiği (250-270 arası kişi) bir yarışmadan bahsediyoruz.
Toplamda 226 km mesafeye tekabül eden, yüzme, bisiklet, koşu ve tırmanma parkurlarından oluşan ekstrem ötesi bir triatlon yarışı tek cümleyle açıklaması…
Yarışın olağan akışına kısaca göz atarsak; önce feribotla Fiyortların ortasına getiriliyorsunuz. sabah saat 5’te 13-15 derecedeki suya 4 metrelik feribottan atlamadan önce, Fiyortun soğuk sularında şok yaşamamanız için üstünüze soğuk su püskürtüyorlar.
Yaklaşık 4 km boyunca (3.8 km) boyunca Norveç’in o soğuk ve günün o saatlerinde neredeyse zifiri karanlık sularında yüzüyorsunuz ve temponuzu kaybederseniz, titremeye dönüşen üşümenin yanında elenmemek için de parkuru 2 saat içinde tamamlamanız gerektiği çok önemli bir dipnot… Suyun derinliği 300-400 metre bilgisini de eklemeyi de unutmayalım!
Wetsuit zorunlu, neopren başlık ve çorap mecburi olmasa da muhakkak olması gereken aksesuarlar. Bu arada eldiven yasak ve su genellikle sakin olsa da, bazen hafif dalga ve akıntı ile karşılaşmak mümkün. Akıntı yarış güzergahına doğru ise güzel ama ters yönde de akabiliyor işte orası “amiyane tabirle” eşşek şansı!
Sudan çıktıktan sonra üstünüzü değiştirip, bisiklete atlıyorsunuz. 180 km. Evet tam 180 km!! aralıksız bisiklet süreceksiniz ve bunun en ahh dedirten tarafı; ilk 7-8 km sonrasında, 25 km’ye kadar olan kısmının sert bir tırmanış, yani yokuş yukarı olması… Ve bu zor ve uzun, ağlatan parkuru tamamlamak için de zamana karşı yarışmak çabası! Tam 12 saat süreniz var.
Eklemezsek olmaz. Bisiklet rotası, Eidfjord’dan içeri doğru giriyor. Hava, Eidfjord’da 17-18 C derece iken, yukarda 3-5 C dereceye kadar düşebiliyor.
Hadi bu etabı da bitirdiniz diyelim.. Bununla kalsa iyi… Sonrasında da 42.5 km’lik koşu bölümü geliyor ve koşunun ilk 25 km’si oldukça düz bir parkurda koşuluyor. Ama dağın belli bir bölümü var ki (27-32. km’ler arası); kim Zoombie Hill ismini vermişse cidden tam isabet!.
32. km’den sonrası ise yarışmanın en can alıcı noktası çünkü ilk 160 kişi yoluna kazanmak için siyah tişörtle devam edebilirken, geriye kalanlar beyaz tişörtle başka bi güzergaha yönlendiriliyor.
Yarışın en son düzlüğü olan son 5km’sinde ise zemin orta ve ufak büyüklükte kırılmış taşlar ile dolu. Ayak burkmaları ve benzer sakatlıklara gebe çok tekikeli bir zemin ama zeminden de önemlisi, bu 5km boyunca rakım 1850 m’lere kadar çıkabiliyor. Yukarıya doğru çıktıkça hava da soğumaya başlıyor ve en son noktalarda 0 C dereceye kadar düşebiliyor.
Bu anlatırken bile insanın yoran ölümcül triatlonda rekor, 9 saat 52 dakika 10 saniye ile 2017 şampiyonu Norveçli Lars Christian Vold’un.. Kadınlarda da 11 saat 16 dakika 10 saniye ile 2018 şampiyonu Mette Pettersen’nin…