Bu haftaki rakip, bu sezonun flaş ekibi Başakşehir. Gerçekten tam bir takım oyunu oynayan, haddini bilen ama bir o kadar da cüretkar bir takım. Galatasaray ise bu akşam Podolski’yi yedekte bırakıp Sinan’ı sahaya sürerek başladı. Hakan döndüğü için Chedjou yerine Semih vardı. Sinan geçen hafta olumlu bir futbol ile katkıda bulunmuştu. Takım içi adaleti sağlayıp otoritesini kuran JOR, Sinan’ın çıkışını, Podolski gibi bir futbolcuyu yedekte bırakma pahasına ödüllendirdi. Bu açıdan tebrik etmekle birlikte bu tip önemli maçlarda Podolski ‘nin katkısı unutulmamalıydı.
İlk 15 dakika iki takımda kaleye şut bile atamadılar. Sadece birbirlerini kontrol ettiler. Başakşehir baskıyı rakip alanda kurunca, Galatasaray ileri çıkmakta zorlandı. Nitekim kaleyi ancak 16.dakikada yoklayabildi. Galatasaray, 32.dakikada Başakşehir’in ender yaptığı kademe hatalardan birinde Sinan’ın kafa golü ile 1-0 öne geçti. Sevinç kısa sürdü. Bu sefer de Galatasaray defansında bir eşleşme hatasında Başakşehir beraberliği yakaladı. İlk yarının son dakikasında Bruma’nın al da at diye ikram ettiği pası gecenin etkisiz ismi Eren değerlendiremedi.
Gelelim hakeme; herşey yolunda giden maçı kontrol etmekte zorlandı. Carole’a verdiği, Emre’ye ve Ferhat’e veremediği kartlar, vücut dilindeki gerginlik, Ali Palabıyık hakkındaki fikirlerimi pekiştirdi. Tartışmasız Fırat Aydınus ile birlikte bu ligin en kötü hakemi. Her maçında işler çığrından çıkıyor. Allah’tan ikinci yarı biraz kendini toparladı da hakem draması yaşanmadı.
İkinci yarı daha tempolu başladı her iki takım için. Galatasaray her ne kadar atak yapmaya çalışıp, baskı yapmak istese de Başakşehir o kadar disiplinli, ne yaptığını bilen, bir o kadar da sert bir takım. Galatasaray fazla yumuşak kaldı. Maçın genelinde geçen seneden esintiler vardı. Defansta adam kaçırmalar, basit pas hataları. Nitekim Başakşehir’i öne geçiren gol de yine böyle bir defans hatasında geldi. Galatasaray’ın gol umudu sadece Sneijder’in attığı şutlara kalmıştı ama onlarda kaleyi bulamadı. Maçın son dakikalarındaki karambolde Galatasaray golü bulup belki 1 puan kapabilirdi. Riekerink Bey bu aksaklıkları, fiziksel yetersizliği acilen görüp 4-4-2 de ısrar etmeli. Tolga varsa 4-4-2 çok verimli olur çünkü Tolga, iki, belki üç kişilik oynuyor. Bugünkü kayıp büyük oranda onun eksikliğinden. Ayakta kalabilen oyuncu sayısı artmalı. Milli maç arası umarım toparlanmak için ilaç olur. Aksi takdirse “Neredesin Sen” türküsü dilimize pelesenk olur…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cem.demircioglu@abcspor.com
twitter: @cemdemircioglu