Ziyadesiyle tuhaf bir lig olmaya devam ediyor. Büyük takımların peş peşe yaşadıkları puan kayıplarının yanında Başakşehir’in herkesin arzuladığı ve beklediği tökezlemeyi şu ana kadar yaşamaması haftalar ilerledikçe matematiksel olarak şampiyonluk ihtimalini azaltıyor. Zaten hiçbir takımın oynadığı futbol da şampiyonluğu hak edecek seviyede değil. Bu akşam ise özellikle ikinci yarısı temposu ve heyecanıyla nefesleri kesen bir maç oldu.
Aslında Akhisar maçının bir benzeri oldu diyebilirim. Ilk 20-25 dakika ortada geçen, belki biraz daha Beşiktaş’a meyleden maçta uzun bir topa koşan Gökhan Gönül’ü Antalya kalecisi kontrolsüz bir şekilde indirince hakem VAR incelemesini yapıp penaltıyı verdi. Ljajic ilk vuruşu kaçırırken dönen topu Güven tamamladı ve golü attı ama hakem tekrarına hükmedince eski bir Beşiktaşlı olarak dramanın trajediye dönüşeceğinden korktum ama neyse ki öyle bir şey olmadı ve gecenin adamlarından Ljajic ikinci vuruşu affetmedi. Sonrasında güzel bir organizasyonla ve Dorukhan’ın şık vuruşuyla gelen ikinci gol rahatlattı derken pastanın üzerindeki çilek Ljajic’in etkili serbest vuruşunda kaleciden dönen topa Atiba’nın attığı golle geldi.
Ikinci yarıyı bu ahval ve şerait altında göbeğimi kaşıyarak izlemeye başlarken 25 dakika sürecek Antalya kasırgasını beklemiyordum tabii ki. Beşiktaş öyle bir baskı yedi ki bu süre içinde, adeta nefes alamadı ve bu arada gelen gol takımı iyice panikletti. Antalya şuursuz bir şekilde saldırmaya devam ederken gelişen ani karşı atakta Salih’in kendi kalesine attığı golle kasırgayı melteme çevirdi. Ondan sonra ise bu akşamın ve sezonun en ilginç olaylarından biri yaşandı. 81’de oyuna giren Kagawa sadece 19 saniye sonra golünü atıp bir de üzerine iki dakika sonra frikikten ikinci golü atınca hem zaten bildiğimiz kalitesini kanıtladı hem rakiplere gözdağı verdi hem de uzun zamandır gülümserken bile görmediğim Şenol hocanın ağzı kulaklarına vardı. Kagawa 9 dakikada Tolgay’ın 4 sezonda attığı kadar gol de atmayı başararak siyasetteki popülizmi futbola taşıyan o dürümcüye de mesaj yolladı adeta. Öte yandan bu akşamki yazıma Kagawa ile ilgili bir başlık koymayı tercih etmedim çünkü 81 dakika boyunca mücadele eden diğer arkadaşlarına haksızlık olsun istemedim. Gol atmak bir dakika, gönülleri fethetmek ise yıllar sürer.
Erzurum maçında yaptığı tuhaf değişikliklerle formuyla ilgili kafamda soru işaretleri yaratan Şenol hocanın bu maçta da baskıyı yerken Caner’i çıkarmakla doğru bir hamle yaptığını düşünürken yerine neden Larin’i aldığını çözemedim ve maalesef Larin de rotasyonda Güven ve Burak’a alternatif olamayacağını bir kez daha gösterdi. Quaresma’dan kurtulabilmek için daha fazla ceza almasını umut ediyordum ama Bursa maçıyla cezası bitince bu kez Şenol hoca yaptığı bütün saçmalıklara ve takımın motivasyonunu düşürmesine rağmen kendisine şans verirse doğrusu büyük hayal kırıklığına uğrarım. Beşiktaş eğer tekrar ‘takım’ olma yolunda ilerleyecekse bunu tecrübe, olgunluk, gençlik ve dinamizmi iyi harmanlayarak yapmalı. Bu tabloda ahengi bozacak kimseye yer yoktur. Bu akşam bu forma için terini akıtan ve canla başla mücadele eden futbolcuların emeklerini heba etmek kimsenin haddine de değildir, hakkı da değildir.
Gelecek haftaki Bursa maçında taraftarın da silkinip kendine gelmesi gerekiyor. Burak konusunda ben tavrımı söylemiştim, kendisine karşı kayıtsızım ama protesto edilmesine de kesinlikle karşıyım. Zaten bir futbolcunun bütün takım ve camianın motivasyonunu etkilemesine fırsat vermek de bana göre yanlış ve son derece gereksiz. Uzun bir süre kendi sahasını kalesi, mevzisi haline getiren Beşiktaş bunu tekrar başarmalıdır ve burada seyirciye büyük iş düşüyor. Akhisar maçında aldığı net skora rağmen oyunun belli bölümlerinde ağır bir baskıya maruz kalan Beşiktaş Erzurum maçında da iyi başladığı maçta sezon boyunca yine pek çok kez örneklerini gördüğümüz skor avantajını ele geçiremeyince beraberliği adeta zor kurtardı. Bu akşam da ikinci yarıda Antalya tarafından uzunca bir süre abandone edilen takım sonrasında belki kalitesi ve direnciyle maçı tekrar çevirdi ama bu kalp çarpıntılarını en aza indirmek için hoca elindeki sürekli değişen malzemeyi en etkin şekilde kullanmak mecburiyetinde. Kagawa ve Ljajic’in liderlik edeceği Beşiktaş’ta Dorukhan’ın enerjisi, Adriano’nun deneyimi ve Karius’un vereceği güven çok belirleyici olacak. Şampiyonluk ihtimali düşük bile olsa takımın oynayacağı olumlu futbol, vereceği ikincilik mücadelesi ve gelecek sezonun temellerinin atılması da büyük önem taşımaktadır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @gorkemisik7305