– Önümüzdeki ay nereye gidiyorum biliyor musun? İstanbul’a..Karımla beraber üstelik.. Karım ilk kez görecek İstanbul’u. İstanbul’u beğenmezsen seni boşayacağım dedim O’na.. Bir insanın İstanbul’u sevmemesi için kalpsiz olması lazım.. Ben de kalbi olmayan biriyle evli kalamam da ondan, hiç kusura bakma dedim..
Kamboçya’da yaşayan İstanbul aşığı bir Yunan dostumuzun ağzından dökülen sözcükler bunlar.. Ha bu arada, adamın elinde de bir adet 35’lik Yeni Rakı.. Sürprize bak sen??
İstanbul güzel şehir vesselam.. Memleket daha da güzel ama işte.. Tipik bir orta doğu ülkesi olduk.. Yaşanacak yer olmaktan giderek de uzaklaşıyor galiba..
Memleketin cahili tam cahil, aydını zaten yok denecek kadar az ama bir de yarı- aydını var ki; deme gitsin.. Her şeyi onlar biliyor, halk aptal. Fikrine itiraz ediyorsun, “aç șu kitabı oku” diyor.. Kendisinin okuduğu da şüpheli..
Memleketin cahiliyle de aralarında çok büyük de bir fark yok aslında. Ikisi de kendisiyle aynı fikirde olmayana tahammülsüz. Biri, üstün ırk, milliyet ümmet diye bi felsefeye inanmış sosyal medyada masturbasyon yapıyor, kafatasçı; öteki de yarım yamalak bildiği bir ideolojinin yılmaz savunucusu, toplanmışlar bir partinin etrafında, yıllardır iktidara da gelemiyorlar, iktidara gelememelerinin sebebi de onlara göre belli, halk cahil ve aptal.. Suç bizde mi acaba diyen yok.. Kendimi bildim bileli de aynı, her seçim yollara düşerler, bize oy verin, biz Atatürk’ün partisiyiz..
Atatürk diye diye canım Atatürk imajının da içini boşalttılar, zedelelediler, birileri de bu durumu fırsat bildi, rejim tartıșıyoruz.. Hadi buyur burdan yak.. Bi de bu adamlarla aynı safta olmak zorundayız artık..
İşte bu yarı-aydın kesim bu memlekete bu memleketin cahilinden daha çok zarar verdi, muhafazakar diye küçümsediklerinden daha muhafazakarlar aslında, yeniliğe kapalılar, putperest demeyim yanlış anlayan olur ilahlaștırıcılar ve kayıtsız şartsız biat edenler de yine onlar.. Bunların Fenerbahçe’li olanları da Fenerbahçe camiasının içinde aynı kafayla oksijen tüketmeye devam ediyorlar, sözüm ona demokratlar, diktaya cuntaya karşılar ama bir başka diktatörü sarıp sarmaladikları yetmiyormuş gibi, o diktatörü de bir noktada Atatürk’le özdeşlestirmiș durumdalar:
– Başkan Atatürkçü, Hoca Atatürkçů.. Yedirmeyelim haa..!! Başkan gitsin diyenler var ya? Ileride olacakları kestiremiyorlar, çoğu zaten Fenerbahçe’yi ele geçirmek isteyenlerin adamı, başkan baskette şampiyon yaptı bizi, yeter.. Takımın başında bizden de bi hoca var, memlekette iktidar değiliz ama kulüp iktidarı bizde.. Adam cemaate karşı da dik durdu, ölünceye kadar kulüp başkanı olmayı haketti.. Aziz Yıldırım da sporun Atatürk’üdür.. O halde O’na da herkes saygı ve minnet duymak zorunda, kimse eleştiremez, o ne dediyse doğrudur falan falan falan..
Yaw kardeşim yapmayın, Atatürk’ün ismiyle Aziz Yıldırım’ın ismini aynı tümce içinde kullandım da vicdan yaptım șu an.. Ben Atatürk’ü çok seviyorum, minnet duyuyorum kendisine.. Yaşamıș en büyük Türk’tür bana göre ama ben bunlardan değilim.. Atatürkçü ne demek ya? Atatürk alıp Atatürk mü satıyoruz.. Hem o hepimizin Atatürk’ü değil mi? Atatürk’ü ve fikirlerini çok seven ve beğenen Atatürkçü oluyorsa, tamam ben de Atatürkçüyüm ama sırf Atatürkçü diye de iş bilmezlerin burada olmasını istemiyorum..Resmen Putlaștırmıșlar Başkanı Atatürk kimliği altında..
Başbakana dokunmak ibadet gibidir diyen kafayla bu kafa aynı kafa ha? Biri sakallı biri sakalsız..
Biri namaz kılıyor, ibadetimi yaptım, ben ahlaklıyım artık diyor, öteki de ben rakı içiyorum entelektüel oldum diyor..
Sosyal medyada görüyorum bu kafayı.. Başkan da başkan diyorlar oysa Fenerbahçe futbol takımı sürüm sürüm sürünüyor maddi ve manevi..
Bi Allahın kulu demiyor ki; Aloo, o kadar para harcadınız, 10 tane futbolcu aldınız, Aatıf soyadı batsın kurtarıcı diye sahaya giriyor.. Siz ne iş yaparsınız??
Takım iyi oynamışmıș da, maçın başında kaleye giren ilk șut gol oluyormuş da, kısmetsizlik demeye getiriyor..
Kusura bakma da hacı, gidip kurşun döktürelim o zaman veya muska yazdıralım:
– Elemterefiș, kem gözlere șiș.!
Kısmet diye bir şey mi var futbolda ?? İyi olan kazanır..!!
Iki sezondur kalecin yok.. Bu sene yine kalede davulcu oynuyor..Sen bu takıma bi kaleci almazsan daha çok kısmetsizlik dersin.. Adam plonjon yapacağım diye topu içeri aldı be..!! O maçı 3-0 alsan belki başka şeyler yazardık şimdi, en azından daha bi umut dolu..
Azizci ve Aykutçu tayfa çıkmış meydana, biz bu hocaya güveniyoruz..
Ben de güveniyorum abi..İnsan olarak güveniyorum.. Paramı emanet ederim mesela. Hepsi o kadar..
-Takım baskılı oynadı.. Düzelecek.. Görün bakın..!!
Organize bi tane atak yok.. Organize bi tane gol yok..hepsini bırak kaleye şut yok be…!!
Sahada bi mok yapmayan oyuncuyu “ama cok iyi boş koşu yapıyo yeaa” diye savunanlar var ya hani? O’nlarla, takımın kondisyonunu beğendim, 5-6 hafta sabredin diyenler aynı örgütün militanı haberiniz olsun.
Bu takımın kalecisi yok.. Sol beki yok.. Yarım yamalak bi sağ beki var.. Sağ açığı yok.. Onca para vermelerine rağmen bu takımın bir 10 numarası yok, 8 numarası yıllardır yok.. Giuliano diye bi oyuncu aldılar, iyi futbolcu ama ne 10 ne de 8.. İleri uca top gelirse umut veren iki tane 9 numara var, hepsi bu kadar..
5-6 hafta sonra elbette bu takım daha iyi oynar.. Küme düşecek hali yok sonuçta ama tren kaçtıktan sonra ne anlamı var? Kadroyu görüyoruz.. Bu kadro bu hocayla şampiyon olmaz..
Taraftar ana avrat düz gidiyor, dikiş de tutmaz bu saatten sonra..
En kısa zamanda, selametle.. Lütfen çıkın ve kapıyı dışarıdan kapatın..
Lig eylülde bitti.. Takke düştü, kel göründü.. Geriye kaldı Aziz Yıldırım..
Aziz Yıldırım dönemi de bana göre kapandı.. Geçmiş olsun sevenlerine.. Fanları “inadına Aziz Yıldırım” noktasına geldiler artık; bu, günleri sayılı demek..”Rezil olmadan gitmem” dedi, dediğini yapacak..
Son 3 sezondaki futbol fiyaskolarına bu sene de tüy dikecek, tüyü de Aykut Kocaman dikecek. Geçmiş olsun..
Şimdi söz sırası yurdum yarı aydınında…ne diyorsunuz??
– Ne Fener’i, Aziz elden gidiyor..
Anladım, siz değişmezsiniz..!!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907