Transfer zamanı geldi mi başlar bir kavram kargaşası. Bir dolu mevki, aynı mevkinin içinde bir dolu özellik, kavun değil ki koklayıp alasın ? En genel itibariyle dünya futbolunda koşmayana, pres yapmayana, defansif özelliği olmayana ekmek yok artık. Defans oyuncuların ne nispette ofansif olabiliyor, ofans oyuncuların ne nispette defansif olabiliyorlarsa sen de o nispette iyi bir takım olabiliyorsun.
Bir sürü parametre var, öyle kolay değil kağıt üstünde takım kurmak. Bakarsın ihtiyacına, ona göre eksik tamamlarsın şu an bizimkilerin yaptığı gibi. Yedek bir sağ bek oyuncumuz yok dediler, hooop Şener. Pivot bir santrfora ihtiyaç tespit edildi, hoop Fernandao. Egemen giderse, yerine biraz daha hızlı ve genç olanı alınır, iki tane kanat alırsın, Emre çok yaşlandı bir tane de oraya alırsın tamam işte. Hem ulusal basında hem de Avrupa basınında Fenerbahçe ile ismi çok anılan iki isim var. Hatta transferlerini sonuçlandırmak için bizzat Aziz Yıldırım ilgileniyor ve İngiltere’ye işi bitirmek için gitti deniyor: Nani ve Mikel.
Bir kaç sezon evvel olmuş bir olay var onu arzedeyim. Trabzonspor Ziraat Türkiye kupasında bir ikinci lig takımıyla kendi sahasında oynuyor doğal olarak seyirci de maça rağbet göstermemişti ve bilet fiyatını 4 lira olarak belirlemişlerdi. Bu promosyonla ilgili bir de kağıt yapıştırmışlar stadyum dışına, bilet fiyatı yazmışlar yanına da parantez içinde enteresan bir not düşmüşlerdi : Maraton 4 YTL (Yattara Tarafı) Seyir zevki veren bir kanat forvetin oldu mu böyle oluyor işte. Bizde yazarız : Maraton 90 TL (Nani tarafı) 7,5 milyon gibi rakamlar konuşuluyor Nani için. Kim bilir daha bile aşağı olabilir. Bence alınsın, çıta yükseltir. Geçen sezon ligde attığı gol de yaptığı asist de çift haneli.
Daha iyisi Şam’da Kayısı ya da Paul Pogba. Başka ne diyebilirim ki ? Düşünsenize Topal ve Mikel varken nasıl oynarız ? İki tane uzun bacaklı adam, basıp basıp alırlar topu, bir de bu adam zenci, ince bacaklı ve atletik. Yık oyunu rakip alana gitsin, kolay kolay kontra yemezsin. Fenerbahçe Pereira ve Terraneo ile çok farklı bir havaya büründü. Pek çok tahminimiz gerçekleşmeyecek zira başka bir akıl başka bir göz planlamayı yapıyor. Pereira risk mi ? Evet, Türkiye”de ilk defa görev alacak her yabancı hoca bir risk. Ama ne Prandelli, Mancini, Bosque gibi “ben bir 11 yaparım sahaya sürerim, olursa olur, olmazsa kısmet” diye bakan hocalardan biridir Pereira ne de Carvalhal gibi acemidir.
Bu ekolden önce hoca alacaksın ki gelen topçusu da Türkleşmesin. Fenerbahçe’de hedef Avrupa’da kupa belli ki, bunun riski alınıyor, Pereira da kaldırırsa en azından Uefa Kupasını adı Mourinho ve Boas’la beraber anılır bu kadar basit. Yalnız şu var, Pereira hep diyor ya hücum futbolu, oyunu domine etmek, bir kaç topta kaleye gitmek, antrenman, dayanıklılık falan. Bunlar var ya hep Ersun Hoca ilkeleri. Neden Pereira ?
Aziz Yıldırım’ın bilinç altındaki, hiç bir zaman telaffuz edemeyeceği pişmanlığı Ersun Yanal’mış, o yüzden Pereira ismine sıcak bakmış. Fenerbahçe beni şimdiden çok heyecanlandırdı, seyirci ve heyecan patlaması olacak hissediyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907