MÜTHİŞ OYUN İŞTAHI
Liderliği devraldıktan sonraki ilk haftada Beşiktaş’ın konuğu Rizespor’du. Siyah-Beyazlıların net favorisi olduğu karşılaşmaya Sergen Yalçın yoğun fikstürü hesap ederek beklenen ve beklenmeyen rotasyonlarla çıkmayı seçmişti. En beklenmedik olan Beşiktaş’ın demirbaşı Atiba’nın yokluğuydu elbette. Kaptanın dinlenmesi tabii ki gerekliydi (ona kalsa her gün maça çıkar, yorulmaz!) ancak 18 kişilik kadroda bulunmaması sakatlandığı şüphesi doğurdu. Ancak öyle olmadığı anlaşıldı, sanıyorum ki mental açıdan da tam bir dinlenme süreci yaşayabilmesi için hafta sonundaki maça saklandı. Yerine formayı alansa Dorukhan değil, Sergen hocanın gözdesi Necip’ti.
Bir diğer değişiklik son maçın zayıf halkası Mensah’ın yerine formu yükselmekte olan Oğuzhan’ın nihayet 11’de başlamasıydı. Ghezzal’ın tam olarak iyileşmediğinden olsa gerek yer almadığı maçta Aboubakar’ın dönmesi ile N’Koudou ve Larin kanatları paylaşıyordu. Acaba N’Koudou’yu sağ tarafta bu kez kullanır mı diye bekledim ama maça her zamanki gibi solda başladı.
Beşiktaş’ın artık kötü bir alışkanlık haline gelen maça tutuk başlama özelliği ilk 15 dakika yine kendini gösterdi. Bu dakikalarda rakip takım daha etkili görünürken Kartal’ın ilk etkili atağı 17’de Aboubakar’ın şutuyla geldi. Hemen 2 dakika sonrasında organize gelişen atakta Aboubakar sağ kanatta kendini unutturan bomboş durumdaki Oğuzhan’ın koşu yoluna bıraktı. Onun yerden sert ortasında arka direkte biten Larin bu sezonun başından beri benim hatırlayabildiğim kadarıyla 4. defa aynı golü attı! Sergen Yalçın röportajlarında bu golleri çalıştıklarını ve Larin’in böyle arka direk gollerini atmasını beklediğini söylemişti, o da hocasının beklentilerini boşa çıkarmadı.
Bu golden sonra Necip, Josef, Oğuzhan, Rıdvan ve hatta Vida ile aç kurtlar gibi önde basarak yoğun bir pres yapmayı sürdürdü Kartallar. Rakibin savunmadan çıkarken dengesini bozan bu plan çok işe yaradı, üst üste gol fırsatları yakaladı Beşiktaşlı oyuncular. Ancak Aboubakar’ın 2 hafta uzak kalmasının etkisiyle son vuruşlarda kendini bulamadığını gözlemledik. İlk 45 dakikayı hattrick yapabilecekken golsüz bitirdi Kamerunlu yıldız! Buna karşın Sergen Yalçın’ın bu sezon en büyük transferlerinden biri haline getirdiği Larin tekrar sahneye çıktı. Rakip savunmanın kafayla kaleciye göndereceği geri pasta golü önceden koklayarak takipçiliği bırakmadı ve şık bir aşırtma ile farkı ikiye çıkarttı. İlk yarıdaki diğer net fırsatlar değerlendirilemeyince 2-0 ile soyunma odasına gidildi.
İkinci yarıda aynı oyun anlayışıyla önde basarak Rizespor savunmasının geriden çıkmasını imkansız hale getirmeyi sürdürdü Beşiktaşlı oyuncular. Rakibe artık lanet ettiren bu preslerin sonucunda kapılan toplarla çok adamla ve bol pasla geliştirilen atakların çoğu son pas ve vuruşlardaki eksiklikler nedeniyle gole dönüştürülemedi. 2016/17 sezonundan esintiler sunan Oğuzhan&Aboubakar ikilisinin paslaşmasıyle gelişen bir ani atakta Oğuzhan ceza yayından kaleciyi çaresiz bırakan bir plase ile 3. golü atan isim oldu.
Benim Oğuzhan sevgimi bilen bilir, Sergen Yalçın’ın futbolu bırakmasından sonra en sevdiğim yerli futbolcumuz olmayı başarmıştır. Üst üste 2 şampiyonluktaki katkılarıyla Beşiktaş tarihine adını da kazımıştır. Ancak sonrasında çok çok uzun süren (3 yıl) bir duraklama ve gerileme devri yaşadı. Gün geldi artık eski günlerine döneceğinden umudu kestirdi. Sonunda yetiştiği ülkeye gidip bir rehabilitasyon süreci yaşadı. Ve geri dönebilmesi için en uygun hoca olan Sergen Yalçın’ın elinde geri dönüyor gibi görünüyor. Son 3 maçta 2 gol 2 asist ile 4 gole direkt katkı verdi, umarım Mensah’ın da çok formda olmadığı bu dönemde 11’deki yerini sağlamlaştırır, ona çok ihtiyacı var bu takımın.
Beşiktaş’ın hem hücumdaki hem savunmadaki iştahı bitmiyordu! 3. golden sonra biraz hücumda yavaşlasa da savunmada son derece konsantre şekilde rakibe geçit vermediler. Sonrasında günün yıldızı Larin tıpkı ikinci golündeki gibi harika bir takipçilik ile savunmadan kaptığı topta 4. golü attı. Bu golün ardından iyice dağılan rakip savunmanın bir hatasını daha değerlendirip karşı karşıya pozisyonda kendisinin 4. takımının 5. golünü atarak kariyerinin muhtemelen en unutulmaz gecesini yaşadı. İleri uçta oynamayan bir oyuncu olarak, Aboubakar’ı da geçip 10 gole ulaştı ve gol krallığında ilk sıraya yükseldi! Gerçekten müthiş bir çıkış öyküsü, ayakta alkışlıyorum…
Son 20 dakika içinde üst üste gelen değişikliklerden biri geçen hafta attığı golle kendini gösteren Aydın Hasic’ti. Maçta son dakikaya girilirken bu kez öncekinden çok daha mükemmel bir golle topu çatala astı. Sezonun en iyi golleri arasına gireceğine eminim.
Beşiktaş için her yönüyle kusursuz bir gece oldu. Katı savunma yapmayıp, futbol oynamaya çalışarak güzel bir futbol gecesi yaşamamıza katkı sağlayan Rizespor takımını da kutlamak gerekiyor. 6 gol yemiş olabilirler, ancak geçen hafta 2 golle kaybeden Kayserispor’dan daha saygı duyulacak bir oyun sergilediler, hiç gol bulamamaları biraz da şanssızlıklarıydı.
Beşiktaş üst üste beşinci galibiyetini, beşinci kez gol yemeden aldı! İlk 10 hafta sadece 1 maçta kalesinin gole kapatan bir takımın son 7 hafta 6 maçta gol yememesi ciddi bir gelişim. Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ı üzerine koyarak yoluna devam ediyor. Hafta sonu Hatay deplasmanında oynanacak maç ilk yarının kalan maçları içinde en zoru. Oradan da alnının akıyla çıkarsa ilk yarıyı muhtemelen lider tamamlayacaktır Beşiktaş…
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu
