Futbol tarihi içerisinde birçok mucize barındırır ama özellikle bir tanesi var ki, tek maç değil tüm sezon üzerinden olduğu için, belki de artık en başta o gelecek hemen herkesçe…
Bu hafta taze taze belli olan, 2015-16 sezonu Premier League Leicester şampiyonluğu!.. Sene başı bahis sitelerinde 1’e 5000 veren oran ve “acaba kümede kalabilecekler mi” diye düşünülen bir takımdan bahsediyoruz.
Dünyanın en zor liginde, birbirinden güçlü, 5-6 kat fazla bütçeli takımlara karşı, daha 3-4 sene öncesinde amatör liglerde 3 kuruşa mücadele eden santraforları (James Vardy), çift sıfırlı milyon dolarların havada uçuştuğu futbol piyasasında sadece 500 bin euroya Le Havre’dan alınan (Riyad Mahrez) kanat oyuncusu ve o güne dek kariyerinde hiçbir büyük başarı sağlayamamış menajerleri ile (Claudio Ranieri)…
** Claudio Ranieri’yi özellikle açmak lazım çünkü; 2004’de Chelsea’den kovulan td, sırasıyla Valencia, Juventus, Inter ve Monaco’dan da kovulmuş, en son olarak da çalıştırdığı Yunanistan milli takımı da 1-0’lık Faroe Adaları mağlubiyeti ile görevine son vermişti.
Sezon başı 40 puan hedefleyerek yola çıkan (kendi ağzından) takımı, daha ilk 20 haftada 40 puana ulaştırdı ve İtalyan menajer de camiayla beraber kariyer pikini yaptı.
132 senelik (1884) tarihlerinde 3 Lig Kupası şampiyonluğu dışında kayda değer bir başarısı olmayan takımın, en üst ligdeki en yüksek derecesi ise, o da taa neredeyse 100 yıl önce (1928-29) elde ettikleri ikincilik idi.
Çok uzağa gitmeden; daha 1 önceki sezon düşme hattındayken ve kesin düşecekler gözüyle bakılırken; son 9 maçında 7 galibiyet 1 beraberlik ile galibiyet serisi yakalayıp, o mucizevi 22 puanla ligde kalmayı başarmışlardı.
O zamandan sadece 1 yıl sonra bitiş çizgisine 2 hafta kala 7 puan farkla Premier Lig’de şampiyonluğu garantilemek!.. Sezonu da 81 puanla, 2’nci sıradaki Arsenal’in 10 puan önünde bitirdiler.
Bu sezon Premier Lig’de “oyuncularına en az maaşı ödeyen kulüp” idi Leicester City.
Tilkilerin kadrosunda yakından tanıdığımız Türk asıllı İsviçreli futbolcu, Gökhan İnler de yer aldı ve 10 maçta 647 dakika görev aldı.
Yukarıda Vardy (24 gol) ve Mahrez’den (17 gol) bahsettik ama orta sahadaki defansif yıldız, çift ciğerli N’Golo Kante, sol orta saha oyuncusu Jeffrey Schlupp, Jamaika’lı duvar stoper kaptan Wes Morgan ve efsane babanın (Peter) oğlu kaleci Kasper Schmeichel de şampiyonlukta en başta imzası olan diğer isimler.
Hepsi birbirinden değerli isimler ama “ben özellikle N’Golo Kante’ye ayrı bir parantez açmak istiyorum” çünkü, gol-asist istatistiklerinde pozisyonu ve oyun stili değeri en altlarda da olsa, takımın en önemli dişlisiydi bana göre..
Çok değil, 1-2 sene içinde dünyanın en iyi 6 numaralarından biri olmasına da kesin gözüyle bakıyorum!..
İkinci yıldız adayım da Cezayirli Mahrez. Sol ayaklı sağ açık, iki yöne çalım atabilen ve forvetlerin ağzına bıraktığı ortalar-paslarla, göreceksiniz çok yakın bir zamanda çok büyük bir takıma transfer olacaktır.
Tabii ki “bu başarının devamı gelir mi, küçük bütçeli küçük takımın boyundan büyük yıldızlarını tutabilecekler mi”, sorularına evet diyebilmek zor.
Yine de tebrik ediyoruz, belki de ülke hatta dünya tarihinin en sürpriz lig şampiyonluğunu kazanan takım Leicester’ı…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: burak.belgen@abcspor.com
twitter: @BurakBelgen
