Maçtan çıktım, eve doğru giderken çevreme kulak kabarttım. Tepki çok.
Altay’a kızanlar var, Muhammed’in top kayıplarına, değişikliklere, az pozisyona girmemize. Herkesin hassas olduğu konu farklı, elbette haklılık payı olan eleştiriler de var ama ben takımın isteğinden arzusundan memnunum.
Çocuklar bugün istemedi diyemez kimse. Ancak öyle bir ikinci yarı oynandı ki, daha doğrusu öyle bir top oynanmadı ki, bu şartlar altında hiç bir takımın tempo yapması kolay değildi. Tam üç pas yapıyorsun, rakibi baskı altına alacaksın, bir düdük, yerde yatanlar, oyuncu değişiklikleri, sürekli bir oyunu soğutma çabası, hakikaten zordu işimiz. Sivas zaten sert bir takım. Defansından santraforuna, diri ve kuvvetli oyunculardan kurulu. Korakor mücadelede zorluyorlar rakibi. Yine de fena değildi mücadelemiz ama pozisyon zenginliği sağlayamadık doğrusu.
Iki yeni transfer sahada, Muhammed farklı mevkide, Zayc en kritik bölgede ama o da milli takımda sakatlık sorunu yaşamış ta gelmiş. Bir de maç başı formda oyuncumuz Tisserand sakatlanıyor. Ikinci devre yaşanan sakatlıklar ise olacak iş değil. Bir ara baktım 3 futbolcumuz aynı anda sakat. Devre arası değil maç içinde 3 kez oyuncu alınca değişiklik hakkımız da kalmadı. 5.oyuncuyu alamadık. Koşamayacak hale gelen Osai ve yorgunluktan çok hata yapan Muhammed’i çıkartamadık. Serdar da sakat sakat oynadı.
E, bir de hakem faktörü vardı tabii. Penaltı pozisyonlarını tartışmayacağım, kişiden kişiye yorumlar değişebilir. Ancak maçın ilk yarısı, sarı kartı olan Kofi’nin Berisha’nın suratına yaptığı hareket net. Yüze darbelerde artık af yok. Verse 2.sarıdan kırmızı. 1-0 da öndeyiz o anda maç bitecek.
Yani demem o ki aleyhimize çok faktörün olduğu, şansın da hiç yanımızda olmadığı bir maçtı. Bizim hatalarımız yok muydu? Elbette vardı. Altay’ın işgüzarlığını söylemiyorum bile,bu son olsun.Özellikle rakibi dengesiz yakalamakta zorlandık, bunda ön taraftaki 3 oyuncunun 2’sinin yeni transferler olması ve birbirlerini tam tanımıyor olmaları rol oynadı. Oyuncu değişikliklerinden de verim alamadık. Daha istekli gözüken Mesut yerine Rossi çıkabilir miydi, uzun süredir takım çalışması yapmayan Meyer yerine Crespo düşünülebilir miydi, bunların hepsi tartışılabilir.
Ama tartışılmayacak tek şey varsa o da daha önümüzde 34 hafta olduğu, yani 18 takımlı dönemlerdeki komple bir lig. O yüzden enseyi karartmayalım. 3’te 3 yaptığımızda hiç bir şey kazanmış değildik. Şu anda da hiç bir şey kaybetmiş değiliz. Biz yeter ki aynı mücadelemize devam edelim. Oyunumuz oturdukça eksiklerimiz de azalacaktır. Bu çocuklara ve hocamıza inanmaktan vazgeçmeyelim.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72