NHL (Ulusal Buz Hokey Ligi) dendiğinde akla gelen ilk ülke tabii ki Kanada, Kanada dendiğinde de, bu sporun alfa eyaleti Quebec..
Ve bugünkü yazı konumuz da, Quebec’i 1979-1995 senelerinde kasıp kavuran, zamanın çok büyük rekabeti Canadiens vs Nordiques.
Montreal Canadiens ve Quebec Nordiques arasındaki rekabet sportif bir çekişme haricinde tarih, ticaret, dil ve kültürle dolu köklü bağlara sahiptir. Canadiens, 1909 yılında kurulan, muzesi Stanley Kupaları ile dolu, NHL tarihinin en eski ve en başarılı takımlarından biridir. Öte yandan, 1972 yılında kurulan Nordiques ise, Quebec’in daha genç ve asi ruhunu temsil eder.
Rekabetin temelleri, Nordiques’in 1972 yılında Dünya Hokey Birliği (WHA) parçası olarak kurulmasına dayanıyor. O zamanlar önemli Canadiens oyuncusu J. C. Tremblay’i Nordiques’e transfer ederek büyük bir sansasyon yaratmışlardı. Ayrıca, eski Canadiens oyuncuları Maurice Richard ve Jacques Plante gibi ikonik oyuncuları başantrenör olarak göreve getirmişlerdi. Tüm bunlara rağmen, gerçek rekabet 1979-80 sezonunda Nordiques’in NHL’ye katılmasıyla başladı. Bu, zamanın en popüler iki profesyonel hokey ligi olan NHL ve WHA’nın birleşmesinin bir sonucuydu.
Daha birbirlerine rakip bile olmadan başlayan bu iki kulüp arasındaki çatışma, aslında sadece bir spor mücadelesi olarak tanımlanamaz. Quebec Nordiques, Quebec eyaletinde yaşayan Fransızların Kanada konfederasyonuna katılırken parlamentoda kazandıkları, katolik dini etkinliği ve Fransız dilini resmi dil olarak kullanma hakkı gibi hakları temsil eder ve zamanı geldiğinde kendi Quebec bağımsız devletinin kurulmasının sembolü olarak kabul edilir. Forma renklerindeki mavi-beyaz Fransiz köklerini ve Quebec’e olan bagliliklarini simgeler. Daha bir tutucudur, ayrılımcıdır, yerli ve milliyetçidir.
Montreal ise kuruluş sebeplerinden olan, bünyesinde bulundurduğu Kanada’nın en önemli ticaret merkezi ve iç kıtaya en yakın deniz bağlantısını sağlayan liman şehri özelliğiyle ticari ve kültürel bir metropoldur. Tarihi boyunca Kuzey Amerika’nın en Avrupalı şehri olmuş ve çok kültürlülüğün yegane savunucusudur.. Formalarındaki BLUE-BLANC-ROUGE (Mavi-Beyaz-Kırmızı) Mavi ve beyaz Fransız köklerini- Kırmızı ise konfederasyona bağlılıklarını temsil eder. Zengindir, liberaldir ve Quebec’in Kanada’nın bir parçası olarak kalmasını temsil eder.
Öyle sert ve rating gücü yüksek bir rekabetti ki, tüm boz hokeyi tarihinin en önemli nostaljik arenalarından olan Montreal Forum’daki ve Quebec City’deki Colisse’deki maçlar önceki, yerel basınların adeta bizdeki FB-GS maçları haftası gibi köpürtmesi, 2 maçta da alınan polisiye önlemler, maçların oynandığı saatlerde tüm eyalette nabzın durması..
Bu rekabetin bir de takım sahipleri ve sponsorları boyutu vardı. Özellikle bira sektörü içinde tam bir savaşa sebep olmuştu. Montreal Canadiens’ın sahibi Molson Brewery ve Quebec Nordiques’ın sahibi Carling O’Keefe’ti. Kendi arenalarında kendi markaları dışında bira satımına kesinlikle izin verilmezdi. Hatta o dönemlerde barlariyla taninan Montreal şehir merkezinde O’Keefe bira bulmak imkansızdı. Onlara gore rekabetin playofflarda uzamasi, satışlarının artması demekti. Molson, Montreal’in Nordique tarafından elendiği 1982 playoffları sırasında bira satışlarında %10’luk bir düşüş yaşadığı manşet haber olarak geçmişti.
İlginç bir konu da televizyon yayın hakları üzerine yaşanmıştı. O zamanlar, kaldı ki bugün de değişen birşey yok, Maç akşamları Kanada genelinde hep primetime olur, ve bu maçların yayın hakkı da “Molson Hockey Night in Canada” ya aittir. Nordiques, WHA ile birleşme sonucu NHL’e katıldığında, sözleşmede bulunan bir madde nedeniyle, ki bu maddeyi koydurtan olağan şüpheliyi artık tahmin edebiliyoruzdur, Nordiques’in Molson Hockey Night in Canada yayınlarından beş yıl boyunca gelirinden feragat etmek zorunda bıraktırmıştı. Canadiens’in sahibi olan Molson Brewery, bu yayınların en önemli sponsorlarından biriydi.
Yayın hakkı davası bununla sınırlı kalmadı.
İşin bir de Trans-Border yayın hakkı anlaşmazlığı bölümü vardı. Çünkü NHL bünyesinde uzun yıllardır yürürlükte olan anlaşma, Kanada genelinde en popüler olan iki takım, Montreal Canadiens ve Toronto Maple Leafs’in Kanada’daki televizyon haklarından elde edilen gelirin çoğunu almalarına olanak tanıyordu. 1984 yılında, Nordiques, ABD merkezli takımların da desteklediği bir girişimde bulunarak ABD’de oynanan maçların normal televizyon kanalında da yayınlanmasını talep etti. Bu eylem, diğer Kanada merkezli takımlar tarafından da kabul gördü ve Nordique önderliğinde NHL, Montreal ve Toronto takımları hakkında 22 milyon dolarlık dava açıldı. Sonuçta bu dava mahkeme dışında bir anlaşma ile sonuçlandı.
Biraz da bu rekabetin sportif olanından ve “Good Friday Massacre” veya “Battle of Quebec” olarak bilinen maçtan bahsetmek gerekecek. 1984 play-offlarındaki (NHL’de playoff maçları best of 7 kuralıyla oynanır) ilk dört maç her iki takımın da ikişer maç kazandığı şekilde sona erdi ve seri 2-2 berabere oldu. Montreal, Quebec City’de oynanan beşinci maçı 4-0 kazandı. Altıncı maç, 20 Nisan 1984’te Montreal’da gerçekleşen ve “Good Friday Massacre” olarak adlandırılan bir maçtı. Canadiens, maçın son periyodunda iki gol geriden gelerek 5-3 kazandı ve seriyi garantiledi, ancak oyun, son iki periyotta yaşanan çok sayıda kavga ile ün kazandı. İki takım oyuncuları arasında çıkan kavga, ikinci periyodun sona erdiği sırada başladı. NHL izleyenler bilirler, hokey maçlarında iki oyuncunun birbirleriyle sadece yumruklarını kullanarak dövüşmesine izin verilir. Ve genellikle her takımda bu işleri yapacak oyuncu tipleri bulunur. Bu oyuncular genellikle pek yetenekli değildirler. Takımdaki varoluş sebepleri yetenekli oyuncuları fiziksel olarak korumaktır ve kendi takımının enerjisinin düştüğü sıralarda yaptıkları dövüşlerle kendi takımı lehine adrenalin pompalamaktır. Ama o gece öyle olmadı. Tüm oyuncuların katıldığı, kenardaki oyuncular ve hatta yedek kaleciler bile buna dahil, birbirleriyle dövüştü, maç sonu toplam ceza dakikaları 250 dakikayı aştı!!.. Bu arbede sonucunda Montreal üçüncü periyoda 3-1 yenik girmesine rağmen, geri gelerek maçı 5-3 kazandı ve Nordique 84 playoff serilerinden elendi.
Maalesef Quebec Nordiques adına böyle bir dönemin sonu 1995 yılında geldi. Takım yönetiminin finansal sıkıntıları, NHL isminin ve standartlarının şart koştuğu yeni bir stadyum projesinin bir türlü hayata geçirilememesi sebeplerinden dolayı Nordiques ler kendilerini Denver, Colorado’ya taşımış, isimlerini de Avalanche olarak değiştirmiş olarak buldu. İşin ilginci ya da Quebecliler için acısı da denebilir, takım Colorado’ya satılması imzasının daha mürekkebi soğumadan, tam 1 sene sonra NHL, Stanley Cup’ ı kazanıp şampiyon oldu!..
Günümüzde de Quebec City NHL takımı sahibi olmak için, her ne kadar politik söylemler her seçim öncesi vaat olarak Quebec’lilerin önüne ısıtılıp ısıtılıp konulsa da, hala taraflar arası yapılan müzakerelerde yeni arenanın yapılabilmesi için sponsor bulamamış ve Quebec City kent olarak kendisini NHL de temsil edebilecek finansal gücü gösterememiştir. Ancak değişmeyen tek şey Quebeclilerin hiçbir zaman Montreal Canadiens’i tutmayacaklarıdır. Onlar için hala kendi şehirlerinde yeniden kendi takımlarının olması hayalini kurarken, bugün için tuttukları takım da gönül bağlarını koparamadıkları Colarado Avalanche’tır.
mail: ozkan.temur@abcspor.com
twitter: @oz_temur